Aydın ENGİN
Geçen haftanın yoğun gündeminde az daha kaynayıp gidiyordu. Bereket Cengiz Çandar ve birkaç meslektaş atlamadılar ve yazdılar.
Başbakan, Kanal 24’de katıldığı bir canlı yayında, Türkiye-AB ilişkileri üstüne masum bir soruyu adeta geçerken söylenmiş, adeta ağzından kaçırmış gibi cevapladı:
- Putin’e söyledim. Alın bizi Şanghay beşlisine, AB’yi unutalım.
(Parantez açıyorum:
Bilmeyenler ya da gözden kaçıranlar için bilgi notu: Şanghay Beşlisi 1996’da tümü Avrasya bölgesindeki Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan arasında kurulan bir sınır güvenliği anlaşması. Ama öyle kalmadı. 2001’de Özbekistan da katıldı. Şanghay Altılısı denmedi, Şanghay İşbirliği Örgütü adını aldı. Gitgide uluslararası bir ekonomik ve askeri örgütlenmeye evriliyor. Altı üyeye ek olarak Afganistan, Pakistan, Hindistan, İran, Moğolistan örgüçtte gözlemci üye olarak yer alıyorlar.Küçümsenmesi, önemsiz bulunması mümkün olmayan bir örgütlenme. Dünya nüfusunun dörtte birini kapsıyor. Yüzölçüm olarak da Avrasyanın yüzde 60’ını…
Parantezi kapatıyorum).
Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmasına itirazım yok. Eğer varsa ya da kurulursaKafkas Ülkeleri Örgütü’ne; eğer varsa ya da kurulursa Doğu Akdeniz Ülkeleri Örgütü’ne; eğer varsa ya da kurulursa Akdeniz’e Kıyısı Olan Ülkeler Toplululuğu’na; eğer varsa ya da kurulursa Karadeniz’e Kıyısı Olan Ülkeler Topluluğu’na; eğer varsa ya da kurulursa İslam Ülkeleri Topluluğu’na; eğer varsa ya da kurulursa Çok Dinli Ülkeler Topluluğu’na; eğer varsa ya da kurulursa Aynı Güneşte Çamaşır Kurutan Ülkeler Topluluğu’na katılmasında yarar görürüm; desteklerim; sizleri de desteklemeye çağırırım.
Ulus-devlet denen çağdışı kalmış cendereden Türkiye’yi kurtaracak, küresel sermayenin saldırılarına küresel boyutta ve ölçekte cevap vermesine yardımcı olacak her türlü uluslararası ilişkinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ama bir soru var : Acaba Tayyip Erdoğan da bu kaygılar ve bu hedefler için mi o sözleri etti?
Sözlerinin devamı epey ipucu içeriyor. Şöyle devam etmişti:
- Şanghay beşlisi daha iyi, daha güçlü… Ortak değerlerimiz Şanghay beşlisinde bulunuyor…
“Daha güçlü”yü anlıyorum. Çin gibi yükselen bir dev, Rusya gibi doğal kaynaklar bakımında Avrupa’nın yarışamayacağı kadar zengin bir ülke; bunlara eklenecek Hindistan gibi bir parlayan yıldız ve doğal kaynak zengini Ortaasya ülkeleri bugün değilse yarının “daha güçlü” ülkeleri olacak gibi.
Peki “Daha iyi” ne demek oluyor?
Göstermelik bir demokrasi ve alabildiğine otoriter rejimler Şanghay beşlisinin de, altılısının da, Hindistan hariç gözlemci üyelerinin de ortak özellikleri.
Tayyip Erdoğan’ın “Daha iyi”si bunlar olsa gerek.
Eğer değilse başka ne olabilir? Ben başka ortak nokta. ortak özellik göremiyorum.
Eh, bir zamanlar, çok değil 2003’de, “AB bizi kabul etmezse, Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz” diyen Tayyip Erdoğan’ın bugün geldiği demokrasi, insan hakları ve özgürlük anlayışı AB’den çok Şanghay beşlisine yakışıyor ve yaklaşıyor.
Tıpkı 2003 yılında AB’ye karşı bir Avrasya İttifakı öneren dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç gibi… Hani 2003 Mart’ında “AB milli menfaatlarımıza karşı hep menfi. Rusya bir yalnızlık içinde. Onunla birlikte, mümkünse İran’ı da, Çin’i de, Suriye’yi de içine alacak şekilde Türkiye’nin bir arayış içinde olmasında yarar var” diyen dört yıldızlı generalden söz ediyorum.
Ergenekon davalarıyla ilgili analizlerinde açıkça “Ergenekon operasyonu Rusya ile hareket etmek isteyen Avrasyacılara karşı yapılan bir tasfiye hareketidir” diye yazanlarla Tayyip Erdoğan’ın AKP’sinin aynı hedefte buluşmaları kimleri şaşırtıyor ?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bunlar iyi günlerimizmiş, çok zor günler geliyor
31.01.2022 - Türkçe yazıldığı gibi okunur (mu?)
29.01.2022 - Eyvah İmamoğlu iyi yaptı; yaşasın İmamoğlu kötü yaptı
28.01.2022 - Sanıklar dün AKP’nin yargısını, iktidarını ve Reisi’ni yargıladılar
18.01.2022 - Safra kesesinin intikamı
17.01.2022 - Boğaziçi’nde bir yıl önce dün, şimdi bugün ve yarın…
3.01.2022 - Diyelim birkaç milyon liram var…
24.12.2021 - Sevinmek varken sövmek…
13.12.2021 - Yine promptersiz konuştu: İstanbul’un sahibi AKP imiş
6.12.2021 - Avrupa Konseyi'nin uzun sürecek sınavı başladı
4.12.2021
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Konformistim, baska da birsey degilim! Yetenekli bir yazar hic degilim! Korkagim ama caktirmam. Yalan soylerim bolca. Keyfim hic bozulmasin isterim.