Berrin Sönmez
Cumhuriyetimiz asırlık olmaya yaklaşırken doksan altı yıl önce cumhuriyet rejimini ilan eden meclisimiz bugün kız çocuklarının haklarını gasp etmeye hazırlanıyor. Yargı reformu adıyla çocuğun cinsel istismarını meşrulaştırma riski taşıyan öneriler de içeren ikinci paketin meclise sunulması an meselesi. Yurttaş olarak haber alma hakkımız son derece kısıtlı olduğu; yasa yapım süreçleri son derece antidemokratik usulde ilerlediği; paketin içeriği ve TBMM’ye sevk edileceği tarih sadece iki kişinin bildiği bir sır halinde gizli tutulduğu için an meselesi gibi yuvarlak ve müphem ifadeler kullanmak kaçınılmaz. Bu an, bugün yarın da olabilir, kasım ayı anlamına da gelebilir veya bazı haberlere göre yeni yıla, ocak ayına da sarkabilir.
Sadece zamanlaması değil içeriği de müphem tutuluyor paketin. Af ya da ceza indirimi/ertelemesi, gelecek paketin infaz yasasıyla ilişkili olacağı duyurulduğu için bekleniyor. Kapsamı hala muğlak ama üç yılı aşkın süredir sistematik biçimde gündemleştirilen Medeni Kanun ihlalleri de affedilecek. Kanunla tespit edilen evlilik yaş sınırına aykırı biçimde çocuklarla evlenmiş olanların cezalarına indirim ya de erteleme çabaları pakette yerini alacak gibi görünüyor. Bazı gazeteler, kim oldukları açıklanmayan yetkililerden elde ettikleri duyumlar mı yoksa gönüllerinin muradı mı bilemediğimiz haber(!)lerinde yoksulluk nafakasının da reform(!) paketinde yer alacağını bildiriyor. Paketin içeriğine ilişkin haberler de muhtelif rivayetlerden ibaret. Korkarım düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandığı için hapiste olanlar dışında her türlü suçu kapsayabilir.
Beklenen yargı paketinin içeriği ve zamanlaması nasıl olursa olsun militarizm ve otoriterleşmeyle uygun adım ilerleyen kadın düşmanlığının paketi belli. Kadın kazanımlarını yok ederek erkek egemenliğini daha fazla güçlendirmek için planladıkları hamleler arasında kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel ve ekonomik şiddet, tek pakette toplanıyor. Yani bazı gazetelerin haber görünümlü mesajlarında kız çocuklarının cinsel istismarı anlamına gelen erken evliliklere af ve kadınların ekonomik yönden baskılanması anlamına gelen yoksulluk nafakasını sınırlandırma teşebbüslerinin aynı satırlarda yer alması kesinlikle tesadüf değil. Kız çocuklarının okullaşması önündeki en büyük engeli teşkil eden erken evlilikler için af düzenlemesi sadece Medeni Kanun’a değil Anayasa’ya da aykırı olacaktır. Yasalaşması halinde TBMM, hem Medeni Kanun’u hem Anayasa’yı çiğnemiş olur. Bu nedenle iktidara ve parlamentoya, dünyaya verdikleri sözü bir kere daha hatırlatmakta fayda var.
Bilindiği gibi Dünya Kadın Konferansları’nın dördüncüsü 1995 yılında Pekin’de yapılmıştı. Türkiye’nin de içinde yer aldığı, meclisin onayladığı Pekin Deklarasyonu gereğince bugünkü hükümetin ve meclisin devlet sözüne sadık kalması beklenir. Verilen söze, imzaya sadakat, devlette devamlılık esastır ilkesinin de gereği. Pekin’den önceki kadın konferanslarının ivmesiyle 1988 yılında yoksulluk nafakasını düzenleyen yasa maddesi, süresiz olarak ibaresiyle değiştirilmişti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan sık sık hiç gereği yokken yasanın değiştirildiğini söylemeyi pek sevse de Dünya Kadın Konferansları’nda ortaya konularak üye ülkeleri bağlayan bir gerekliliğin sonucuydu bu değişiklik. Pekin Deklarasyonu Eylem Platformu bu gerekliliği bir kere daha sabitlemişti, 1995 yılında. Deklarasyonun “İnanıyoruz ki” başlığı altında yer alan madde 16: “Sürekli ekonomik büyüme, sosyal kalkınma, çevresel koruma ve sosyal adalete dayalı olarak yoksulluğun yok edilmesi, kadınların ekonomik ve sosyal kalkınmaya dahil edilmesini, eşit fırsatları, insan merkezli sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştiricileri ve yararlanıcıları olarak kadınların ve erkeklerin tam ve eşit katılımını gerektirmektedir.” İşte bu sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma için kadın ve erkek tam eşiti katılımı gerektiğinden, eşitliğin sağlanması için mevcut adaletsizliğin giderilmesi gereğinden dolayı değiştirilemez, kısıtlanamaz yoksulluk nafakası.
Tabi ki tüm dünyada ve ülkemizde hükümetler verdikleri sözlerde ve aldıkları kararlarda eşitlik yönünde ısrarcı olmuyor. Hatta otoriter eğilimlerin yükselmesiyle kadın eşitlik politikalarında geri gidişler de yaşanıyor. Bizdeki yoksulluk nafakasını sınırlandırma ve erken evliliklere af getirme teşebbüsleri gibi çabalar hep yaşanıyor. Dolayısıyla dünya kadın konferansları da deklarasyonun uygulanışını takip için o tarihten günümüze kadar artık Pekin+5, Pekin+10 isimleriyle gerçekleştirildi. Ve bizim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığımız bugünlerde Pekin+25 Bölgesel Toplantısı gerçekleştiriliyor.
Avrupa bölge toplantısı pazartesi günü Cenevre’de Sivil Toplum Buluşması ile başladı. Pekin+25 UNECE salı ve çarşamba günleri resmi toplantılarla devam edecek. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (United Nations Economic Commission for Europe) kısa adıyla UNECE bünyesinde yer alan Türkiye’den farklı sivil toplum örgütlerini temsilen gitti pek çok kadın. Sivil toplum buluşmasından yansıyan ilk karar kadınların sistem değişikliği istediğine dair. Kadınlar değil sistem değişsin diyen feministler sistem değişikliği istiyor. #KadınlarDeğilSistemDeğişsin #FeministsWantSystemChange
Sistemin değişmesi gerekiyor. Pekin Konferansı’ndan 25 yıl sonra halen toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan hiçbir ülke yok. Sosyal, ekolojik ve ekonomik sistematik engeller, Pekin’de yapılan taahhütlerden geriye gidişlere sebep oluyor! Eşitlikten ödün verilemeyecek şekilde değişmesi gerekiyor sistemin. Hükümetlere, daha adil bir dünya için verdikleri sözleri, imzalarının gereğini yerine getireceği yeni bir sistem önerisi geliştirdi Türkiye kadın hareketinin oluşturduğu Pekin+25 Platformu. Cenevre’de sunulacak özgün öneri şöyle: Kadınların insan haklarını koruyacak, Pekin Deklarasyonu taahhütlerinin yerine getirilmesini izleyebilecek, tüm kadınların engeller ile karşılaşmadan başvurabileceği, sorunlarına çözüm bulabilecek küresel, bağımsız bir Kadın Kuruluşu’na ihtiyacımız var.
Küresel ölçekte, hükümetlerden bağımsız olarak bireysel veya örgütlü kadınların doğrudan ulaşabileceği, sorunlara çözüm üretme yetkisine, hükümetleri denetleme ve yaptırım gücüne sahip uluslararası kadın organizasyonu istiyoruz. Tehditlerle gasp edilmek istenen kadın haklarını savunmanın en iyi yolu haklarımızı bir adım daha ileriye götürmek olacak. Hükümetlerden bağımsız uluslararası kadın kuruluşu, geçmişte uzun soluklu mücadelelerle ulaşılmış olan BM KSK, CEDAW, GREVİO gibi uluslararası kadın organizasyonlarını da bir adım ileriye taşıyacaktır. Görüldüğü gibi kadınlar Türkiye’de ve dünya genelinde yerel ve ulusal sorunlara karşı savunma pozisyonunda haklarını korumaya çalışırken aynı zamanda küresel ölçekte eşitlik mücadelesinin kazanımı için çözüm önerileri üretmekte. Bu güçlü kadınların o istismar yasasını geri çektireceğine kimsenin şüphesi olmasın.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025