Bülent KORUCU
Dışişleri Bakanlığı’ndaki Suriye toplantısının sızma skandalında birbirini tekzip eden senaryolar kafa karıştırıyor.
Aynı kaynaktan çıkmış izlenimi oluşturan haberler taban tabana zıt. Türkiye, en mahrem alanda yapılan hayati görüşmeyi dinleyen, kaydeden ve sızdıranların bir an önce bulunmasını bekliyor. ‘Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay İkinci Başkanı’nın katıldığı toplantının güvenliğini sağlamaktan aciz ülke’ lekesi alnımızda duruyor. Bu hesap sorulmazsa ülkede kimsenin kendini güvende hissetmesi mümkün olmayacak. Ancak bir örtme ve algı yönetimi operasyonu ile karşı karşıya olduğumuz ihtimali gün geçtikçe yükseliyor.
Havuz medyasındaki her haber Aziz Nesin’in ‘Fil Hamdi’ hikâyesini hatırlatıyor. Bilmeyenler için özetleyeyim: Hapishaneden kaçan Fil Hamdi’yi yakalamak için başına ödül konulur. Her şehirde onlarca Fil Hamdi yakalanır. Artık konacak yer kalmayınca “ikinci bir emre kadar” Fil Hamdi yakalanması durdurulur. Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığı müsellem medyanın yakaladığı köstebekleri sıraladığımda siz de hak vereceksiniz.
Dinlemenin hangi aletle ve nasıl yapıldığı bile tam net değil. Böcek deniliyor ama ortada böcek yok. O zaman gelsin senaryolar! Silikonlu böcekten tutun, anlık konulana kadar geniş bir portföy var. Makamın sık sık böceğe karşı tarandığı ve toplantı öncesinde de rutin güvenlik protokolü uygulanarak arama yapıldığı belirtiliyor. Hemen kazı çevirmek lazım, yanabilir! ‘Odadaki sabit telefon ya da cep telefonlarından birisi uzaktan müdahale ile dinleme cihazına dönüştürülmüştür.’ İyi de frekans kesici cihazların da devrede olduğu bildirilmişti. Öyle ise böcek de telefon da dışarı yayın yapamaz. Cihaz sorununu Akşam Gazetesi çözmüştü ama çabuk sönen bir yalan olarak kayıtlara geçti. ‘Dışişleri’ne hava saldırısı’ haberinde şöyle diyordu: “AKŞAM, hiçbir istihbarat biriminin envanterinde görünmeyen ‘casus cihazın’ paralel yapının eline geçtiğini öğrendi. Dinlemelerin bu cihazla havadan yapıldığı öne sürüldü.” Genelkurmay Başkanlığı, Akşam’ı yalanlayarak cihazların Başbakanlık’ın talimatı doğrultusunda MİT’e devredildiğini açıkladı. Güzelim senaryo, basit bir gerçekle berbat edilmişti. Hâlbuki ne böcek bulmaya ne de onu ülkenin en güvenlikli toplantısına sokabilecek kişiyi aramaya gerek kalmayacaktı. Yalnız kabile devleti olmadığımız için böyle pahalı ve önemli teçhizatı kaybettiği lekesini üstlenecek kurum bulmak zordu. Genelkurmay da üstlenmedi.
Havadan dinleme senaryosu (komedisi mi deseydim) tebahhur edince; böceğe geri dönmek kaçınılmaz hale geldi. Doğal olarak bir de fail lazım. Havuz medyasından Takvim, bir koruma polisinin yakalandığını ileri sürdü: “Milli İstihbarat Teşkilatı ve diğer istihbarat birimlerinin ortak çalışması sonucunda ortam dinlemesini sızdıran köstebek yakalandı. Koruma polis memuru olan köstebeğin paralel örgüte çalıştığı da kesinleşti.” Bir hafta sonra büyük abi Sabah yeni bir ‘Fil Hamdi’ haberiyle çıktı. “Yüzyılın casusluk faaliyeti olarak değerlendirilen olayda, dinlemenin nasıl yapıldığı ortaya çıkarken, dinlemeyi yapan kişi de tespit edildi. Böceği koyan casusun ise alt düzey bir Dışişleri personeli olduğu öğrenildi.”
Kafa karıştıran haberler ve komedi bunlarla da sınırlı değil. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç: “Bundan Suriye, El Kaide, IŞİD istifade eder. Mahir Kaynak şöyle der: “Bu olay kimin işine yarar?” Suriye uçağımızı düşürdü, Akçakale’yi bombaladı, onlarca insan öldü. Biz de angajman kurallarını değiştirip vurduk.” Olayın birinci dereceden muhatabı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise bir mülakatta şunları söyledi: “Bir olay olduğunda ben, önce kimin sahiplendiğine bakarım. Bakın kimler sahiplendi? Türkiye’deki Esed yanlıları, paralel yapı unsurları ve İran’a yakın kalemler.” Davutoğlu’na yöneltilen soru şöyleydi: “Dinleme skandalının arkasında kim var?”
Bence Fil Hamdi var!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016