Bülent KORUCU
İktidara yakın gazeteler AK Parti kongresiyle ilgili haberlerini verirken çoğunlukla ‘mesaj alındı, öze dönüldü' temasını tercih etti.
7 Haziran seçimlerinde yaşanan büyük kaybın ardından ‘fabrika ayarlarına dönmek, 2002 ruhunu yakalamak' ifadelerini sıkça duyduk. Yüzde 9'luk gerilemenin kaynağında tabanla kurulan güven ilişkisinin zedelenmesi yatıyor. Bunu tamir edebilmek için, ‘küçük inhiraflarımız vardı ama kendimize geldik' deklarasyonuna ihtiyaç duyuluyor. Söz konusu beyanın doğruluğunu zaman ve icraatlar gösterecek.
Kongreden yansıyan ilk fotoğraflar şüpheleri ortadan kaldıracak cinsten değil. Esastan önce şekle, surete bakalım: Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan gibi isimlerin Parlamento'da ve genel merkezde görünmediği bir AK Parti fotoğrafı tartışmasız eksik algılanacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partide kendisinden başka özgül ağırlık istemediği iyice belirginleşti. (Bu arada Anayasa'ya göre ‘partisi ile ilişkisini kesmiş tarafsız cumhurbaşkanı' tartışması bile yapılmadığını kayıtlara geçirelim.) Fanatik Erdoğanistlerin hoşuna gidecek bu durumun, tek başına iktidar anahtarını elinde tutan merkez seçmen için ürkütücü olduğu muhakkak.
Klasik tabanda da Gül ve Arınç'ın hiç karşılığı bulunmadığı söylenemez. 28 Şubat ve 2007 mücadelelerini hatırlamayan genç seçmenin umursamayacağı isimler 30 yaş üstü için farklı anlamlar taşıyor. Varlığında katkılarını ölçmek kolay olmayabilir ancak yoklukları kendini hissettirir.
Üç Y sloganı 2002 ruhunun temelini oluşturuyordu. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele hedefe konulmaz ise ruh çağırma seansları anlamsız. Ahmet Davutoğlu, genel başkan koltuğuna oturduğunda yolsuzlukla mücadele sözü verdi. Parti yöneticilerinin mal bildirim şartlarını düzenleyen, imar rantlarını kontrol altına alan bir Şeffaflık Paketi açıkladı. Saray'ın vetosuna takıldı. Erdoğan'ın “Seçime giderken yapılır mı bu, sonra il başkanı yapacak adam bulamazsınız.” zılgıtından sonra rafa kalktı. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında adı geçen bakanların Yüce Divan'a gönderilme ihtimali de baskıyla bertaraf edildi. Ekonominin ikinci seçimi kaldıramayacağını hükümete yakın MÜSİAD dahi ilan etmişken koalisyon kurulmadı. Bunda bakanların Yüce Divan'a gitme ihtimallerinin payı olmadığı söylenemez.
Gelelim yasaklara: Sadece AK Parti kongresini takip edebilen medyaya baksak sürüklendiğimiz yer görülür. Gazete ve televizyonların yarısından fazlası içeri giremedi. O özgüvenli siyasetçiler gitti, yerine yandaş kanallarda konuşurken kemküm eden, en çanak sorularda verdiği cevapları düzeltmek zorunda kalan insanlar geldi. Çağdışı akreditasyon uygulamasıyla da sınırlı değil baskı; yandaş olmayanın hayat hakkı elinden alınıyor. Medya el konulma, gazeteciler ölüm tehditleri altında. Dün Nokta dergisi toplatıldı. Şehitler hassas bir konu vs. deyip eleştirebilirsiniz veya elinizdeki büyük medya gücüyle cevap verebilirsiniz. Ama bu çağda dergi toplatmak da ne! Eleştiri hakkını kullanan şehit yakınları soruşturma geçiriyor, tutuklanan bile var. Cumhurbaşkanına hakaret başlığı ile açılan davalar, Atatürk'ü Koruma Kanunu ile atbaşı gidiyor.
Ekonomi bıçak sırtında; bir dolar eşittir bir lira hedefiyle çıkılan yolda üç lirayı bulduk. Bu, vatandaşın gittikçe yoksullaşması demek. Enflasyon yükseliyor, işsizlik artıyor, özel sektör borcunu ödemek için devletten indirimli dolar talep ediyor. İçine düştüğümüz ateş çemberinden dolayı acısı hissedilmiyor ancak sular durulduğunda ürkütücü ekonomik tabloyla yüzleşeceğiz.
Avrupa Birliği müktesebatını Türkiye'ye taşıyan, ekonomiyi temel disiplinlere sadık kalarak yöneten, yolsuzluğa bulaşmamış AK Parti geri gelirse ne âlâ. Fakat ruhun, çıktığı bedene geri döndüğü pek vaki değil.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016