Cemil ERTEM
2014 yılı önemli ama, tahmin edeceğiniz gibi, çok ilginç bir yıl olacak. 2014’ün ilginçliği belirleyici bir yıl olacak olmasından kaynaklanıyor.
İnsanlık tarihinde böyle yıllar vardır. Bu yıllara denk gelen zamanlar, yılların birikimini ve bu birikimlerden doğan gerilimleri boşaltan deprem yıllarını ortaya çıkartır. 20. yüzyılın başı da böyleydi. Örneğin 1914 yılı... Tam yüz yıl önce, Birinci Dünya Savaşı başladı. Bu süreçte, üç büyük imparatorluk, Avusturya-Macaristan, Rus-Çarlık ve Osmanlı- çöküyor, Avrupa’da ve Asya’da ulus-devletler dönemi başlıyordu. İşte bu dönem, tam da şimdilerde, bitmeye başladı.
Ancak şu günlerin, tam yüzyıl önceki dönemden temel farkı şu: Yüzyıl önce, oluşmaya başlayan ulus-devletlerin dayandıkları ekonomi, konvansiyonel silah sanayilerini yukarı çıkaran sektörlerin ekonomisiydi. İlk önce demir-çelik sonra petro-kimya sanayileri döneme damgasını vurdu. Bunların teknolojileri, örgütlü silahlı gücü olan devletlerin elinde toplandı. Krizi aşmak ve bu sektörlerin gereksindiği enerji kaynaklarına, pazarlara erişmek için topyekün savaştan başka çaresi yoktu sistemin... Şimdi böyle değil, üç büyük imparatorluğu yıkan ve dünyayı ulus-devlet sınırları (pazarları) ile bölen, paylaşan temel sektörler yerlerini bilgi temelli sektörlere bırakıyorlar. Bölünmüşlük değil, birleşmek öne çıkıyor ve teknolojinin dikey paylaşımı yerini, yatay ve hızlı paylaşıma dayalı yeni bir sürece ve bunun ekonomisine bırakıyor.
Stalin’in sektörleri ve mahkemeleri
Şu günlerde ve 2014’ün şu ilk gününden itibaren yaşadığımız her şeyin kökeninde inanın bu temel değişim vardır. İşte Türkiye’de yaşananlara bakın... Stalin’in, 1935-38 yılları arasında tezgahladığı ve Bolşevik devrimini yapan bütün muhaliflerini ve potansiyel muhaliflerini kurşuna dizdirdiği Moskova duruşmalarından ne farkı var, tam şimdilerde kurulan tezgahların... Stalin, daha sonra, 1946’da ‘Sovyetler demek, 50 milyon ton pik demir, 60 milyon ton çelik, 500 milyon ton kömür, 60 milyon ton petrol demektir’ diyecekti. Ama, aynı tarihlerde de ABD, milyonlarca ton petrol için Ortadoğu’da yeni tezgahların peşine düşecekti. Bütün soğuk savaş, demir, çelik, petrol ve silah sektörlerinin ayakta kalması için vardı zaten...
Savcı Vishinsky’in ve GPU’nun yöntemi
Bu arada şu Moskova duruşmalarından söz etmişken Stalin’in eli kanlı savcısı Vishinsky’in çok bildik bir yöntemine de değinmeden geçmeyeyim. O yıllarda bütün dünya, Bolşevik devriminin ‘sıkı’ önderlerinin çoğunun Moskova duruşmalarında ‘ben aslında Alman casusuyum, ben İngiliz gizli servisinin adamıydım’ gibi itiraflarda bulunmasını ve bilerek kendilerini kurşuna dizdirtmesini anlamamıştı. Ancak gerçeği Troçki, 1937’de,’Stalin’in Cinayetleri’ adlı kitabında ortaya koydu. Sovyet gizli polisi (GPU), bütün ‘itirafçıların’ eşlerini, çocuklarını rehin tutuyordu ve bunu, itiraf etmesini istediği kişiye ‘bizim istediğimiz itirafı yaparsan, yalnız sen kurşuna dizileceksin ama bu olmazsa seninle birlikte bütün aileni, yakınlarını kurşuna dizeceğiz’ diye söylüyordu. Tabii devrimin eski önderleri, yalnız kendilerinin kurşuna dizilmesini yeğliyor ve istenen ‘itirafları’ yapıyorlardı. Bakın, benzer sahneler, aynı zaman dilimi içinde, bizim İstiklal Mahkemeleri denen rezalette yaşandı. Daha sonra Seyit Rıza’nın 1937’de askeri mahmemede yargılanması da böyledir. Direnci kırılsın, pişmanlık getirsin diye,oğlu ile aynı saatlerde asılmıştır. ‘Seyit Rıza asılırken ileride oğlunun sesi geliyordu; kulun köleniz olam, gençliğime acıyın, öldürmeyin beni...’ (aktaran İhsan Sabri Çağlayangil; anılar)
Benzer uygulamaları Hitler faşizmi, kendinden olmayan herkese yaptı.
Ne kaldı geriye onlardan... ‘Ümitvar olunuz!’
Şimdi bütün bunların bir benzerini 2013’ün son günlerinde yaşamadık mı? Türkiye’de şu günlerde yaşananlar işte bu çok bildik uygulamanın bir başka biçimidir ve biliyorsunuz, TV ekranlarından da izlediniz, bunu bir bakana yaptırttılar.
Ancak isterdim ki, işte bir yıl bitti; bütün bunlar da bu biten yılla birlikte geride kalsın diyeyim... Bunu demek, ne yazık ki, çok zor... Bunlar devam edecek...
Çünkü yeniye, gelmekte olana direnen, yalnızca bir sosyal yapı, siyasi bir görüş, bir muhalefet unsuru değil, yeniye, gelmekte olana direnen Stalin’den, Hitler’den, Şeyh Sait’in, Seyit Rıza’nın katillerinden kalma seküler-faşist ulus devlet paradigmasının son aparatları...
İşte bundan dolayı 2014 zor geçecek. Ama hep diyorum ya, Bediüzzaman gibi söylemek lazım, yeni yılın şu ilk günü; ümitvar olunuz... Görüyorsunuz işte, Stalin’in savcısı Vishinsky’den geriye ne kaldı, ondan öte Stalin’den ve benzerlerinden geriye ne kaldı. Tekrar edelim o zaman; ümitvar olunuz, hak ve haklı kazanacak... Herkese barışın ve her alanda çözümün hakim olduğu bir yıl dilerim...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018