Elif ÇAKIR
Başlığa çektiğim bu sözler, AK Parti milletvekili ve MKYK üyesi Mustafa Yeneroğlu’na ait.
Yani “AK Parti’nin özünü” arayan ve “nerede hata yaptığını sorgulamalı” diyen isim herhangi bir kişi değil. AK Parti’nin Milletvekili ve MKYK üyesi.
Geçen hafta T24’ten Şirin Payzın’ın programına katılan Sayın Yeneroğlu’nun gerek partisine yönelik özeleştiri niteliği taşıyan, gerekse de adalet, demokrasi ve hukuk alanlarında yaşanan sorunlara dair sözlerini fevkalade önemli buldum.
Sayın Yeneroğlu’nun şu sözleri tarihi öneme sahiptir:
“Herkes demokrasi ve özgürlüğü sadece kendisi için isterse ‘ben onları ezmezsem onlar beni ezecek’ noktasına geliyor.”
Hiç kuşkusuz ki ülkemizin en önemli sorunlarından birisi kutuplaşmayı derinleştiren, nefret duygularını canlı tutan rövanş duygusu. Bu rövanş duygusu maalesef ülkemizdeki adalet, hukuk, demokrasi gibi alanlarındaki sorunların çözülmesinin önündeki en büyük engel.
Sorulsa ülkemizin demokrasi rayına oturmasını istemeyen yoktur. Sorulsa ülkemizin hukuk devleti olmasını istemeyen yoktur. Sorulsa ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin olmasını istemeyen yoktur.
***
Ancak “onlar da bize yapmıştı” diye özetleyebileceğimiz intikam duygusu, iktidarların değişen dönemlerinde maalesef daima toplumun bir kesiminin adaletle ilgili sorunları görmesini ve kabul etmesini engelliyor.
Yapılan hukuksuzlukları, yaşattırılan mağduriyetleri hoşgörmesine yol açıyor.
Bakınız..
28 Şubat döneminde dindar muhafazakâr kesim eğitim hakkının yargı kararlarıyla engellenmesini, devletin antidemokratik yasalarla temel hak ve özgürlükleri kısıtlamasını protesto için meydanlardaydı.
Yaşadığı adaletsizliği şikayet için AİHM kapılarındaydı.
Bütün bunlar yaşanırken toplumun bir kesimi bu hukuksuzluğu görmezden geliyor, hatta destekliyordu. Toplumun bir kesimi adalet talep ederken diğer kesimi ilgisiz, hatta karşı bir konumda duruyordu. “Yargıya ne kadar güveniyorsunuz” başlıklı anketlerden toplumun yarısının “yargıyı tarafsız ve bağımsız” bulduğu sonucu çıkarken diğer yarısının “yargının taraflı ve siyasallaşmış” bulduğu sonucu çıkıyordu.
“Ben onları ezmezsem onlar…” yahut “onlar da bize yapmıştı” duygusundan kurtulamadığımız sürece bu ülke demokrasiye kavuşamayacak. Temel hak ve özgürlükler alanı hep sorunlu alan olarak kalmaya devam edecek…
Her dönemde yargı toplumun bir kesimini mağdur etmeye devam edecek… “Onlar da bize yapmıştı” duygusu hakim olduğu müddetçe iktidarlar kanunları, yasaları kendi iktidarlarını devam ettirecek şekilde düzenlemeye devam edecekler. Yargı her daim birilerinin sopası olmaya devam edecek.
Ama ülkemizde hukukun üstünlüğü hakim olsa, adalete güven de artacaktır.
Toplumsal uzlaşmayı sağlayacak ve kutuplaşmayı, nefret duygusunu bitirecek olan adalettir. Bir ülkede birini iyi, diğerini kötü, birini bizden, diğerini sizden yapan sorunlu anlayış ancak adaletle sona erer.
***
Yargı sistemimizdeki bir türlü düzelmeyen yanlışlara yönelik eleştirilerde bulunan ve FETÖ davalarında ve KHK ile ilgili süreçlerde yaşanan mağduriyetlere değinen Sayın Yeneroğlu şunları söyledi:
“FETÖ davaları ve KHK mağdurları ile ilgili süreçte hukuk dışına çıkıldı. Türkiye öyle büyük bir travma yaşadı ki, bugün sonuçta 500 bin insan soruşturmaya veya kovuşturmaya tabi tutulmuş. Yani adeta 2 buçuk, 3 milyon insan terör örgütü üyeliği bağlamında değerlendirilecek bir noktaya gelmiştir. Bu çok ürkütücü bir tablo. Türkiye’nin bu tabloyu aşması gerekiyor.”
Ülkemizin olağanüstü bir süreçten geçtiği muhakkak. Dini bir cemaat görünümünde bir hareketin 15 Temmuz gecesi masum halkın üstüne tank sürecek, kurşun sıkacak ve TBMM’yi bombalayacak kadar gözü dönmüş bir terör örgütü olduğu ortaya çıktı.
FETÖ’nün eli kanlı bir terör örgütü olduğundan kimsenin şüphesi yok.
500 binin üzerinde kişi hakkında FETÖ’den işlem yapıldı. 300 bine yakın kişi hakkında hâlâ soruşturma ve kovuşturma devam ediyor.
On binlerce kamu görevlisi bir gecede KHK ile ihraç edildi. 200 bine yakın kişi cezaevlerinde tutuklu. 3 yıldır içeride olup da hâlâ hakim karşısına çıkamayanlar var.
Hal böyle iken, devletin ve milletin bekasını tehdit eden bu terör örgütüyle ilgili yürüyen yargısal süreç tamamen hukuki çerçevede kalındı denilebilir mi? Bu süreçte hukuk mağdurlarının oluşmadığı söylenebilir mi?
Sadece sempati duyduğu için cezaevlerinde tutulan insanlar yok mu? 500 bin kişilik bir terör örgütü olur mu? Bu mümkün mü?
Dolayısıyla FETÖ davalarında tamamen hukuki çerçevede kalındığını söylemek gerçekçi olmaz.
Bu uygulamanın toplumsal travmalara neden olduğu da muhakkak. FETÖ davaları tamamen hukuki çerçevede yürütülmüş olsaydı daha iyi olmaz mıydı? Türkiye’nin uluslararası arenada hukuk karnesi daha olumlu olmaz mıydı? Olurdu elbette.
Mahkemelerimiz AİHM ve AYM içtihatlarını dikkate almış olsaydı FETÖ davası toplumsal travmalara sebep olur muydu?
Sayın Yeneroğlu ender görülen bir medeni cesaretle kendi partisine partinin kurucu ilkelerini hatırlatıyor. Partisine, kendi iktidarları döneminde yaşanan insan hakları ve hukuk ihlallerini duyurmaya çalışıyor.
Sayın Yeneroğlu’nun bu haklı uyarılarını AK Parti’nin ve AK Partililerin dikkate alması lazım.
AK Parti kurulurken ve ilk dönemlerinde “eleştirel aklın, fikri ve davranış çoğulculuğunun, yanılabilirlik anlayışının geliştirilmesi kadar, temel hak ve özgürlükleri merkeze alan, sivil ve toleransı gözeten bir siyasi tasavvur” istiyor ve temsil ediyordu.
Türkiye’nin “demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukuk, adalet” gibi sorunlu alanlarını düzeltmeye ve “siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeleri” yapmaya talipti…
Türkiye’de “siyaseti bir rant aracı görüntüsünden” kurtarma vaadiyle kurulan ve 18 yıldır iktidarda olan AK Parti’de işler artık yolunda gitmiyor… “Adalet, hukuk, temel hak ve özgürlükler” konusunda Türkiye’de de işler yolunda gitmiyor.
Bu yüzden, AK Parti’ye büyük bir bağlılıkla oy veren kemikleşmiş tabanda kırılmalar meydana geldi. 31 Mart yerel seçimlerinde sandıktan çıkan sonuç ortada: AK Parti cami cemaatinden de oy kaybediyor…
Yeneroğlu’nun yaptığı şey, bu partiyi geçmişte yükselten ve önemli reformlara imza attıran ruha ve ilkelere dönüş çağrısıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024