Ergün Diler
Bölgede bir satranç tahtası kuruldu.
Ve kendine güvenen herkes burada hamle yapıyor. Hamleyi kimin neden yaptığını anlamak AKDENİZ ve ORTADOĞU için hatta AFRİKA açısından son derece önemli...
Karşımızdaki adamlar, TÜRKİYE'yi kenara itmeye çalışanlar GÜNLÜK PLANLARLA gelmez. Gelmiyor da. Hamle üzerine hamle yaparak son adımlarını gizlemeyi amaçlıyorlar. AKDENİZ çok önemli bir merkez oldu. Ortada! Ama daha dün sahte belgelerle DENİZCİLERİMİZİ ALAŞAĞI ETTİLER.
Bunun gibi örnek çok.
Türkiye'ye sınır çizmek isteyenler hem içeriden hem dışarıdan geldi, gelecek. NOKTA!
Bunu böyle bilin. Başka bir seçenek de yok.
UYANIK VE DİRİ OLMAMIZ ŞART! Gelelim bölgeye... ABD kendi yaptıklarının ANKARA tarafından anlaşılmadığını, görülmediğini düşünüyor!
Bırakalım düşünsünler. Ama gerçek bu değil.
Gerçek onların anladıkları, gördükleri değil...
Açalım...
Amerika Birleşik Devletleri resmen savaş kabinesi kurdu. Daha önce de yazdım. Bunları ABD'de yazan akıllı adamlar da var. Yeni kabine yeni dönem demek. Ulusal Güvenlik Danışmanı görevini bırakıp, İran ve Ortadoğu masasının başına geçti. McMASTER!
Yerine John Bolton geldi! DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'na ise CIA DİREKTÖRÜ POMPEO getirildi. CIA de Gina Haspel'a verildi. Savunma Bakanı ise Jim Mattis... Her kararın arkasındaki adam yani.
ABD savaş kabinesini kurdu ve ilk adımını attı. Washington'ın Paris ve Londra ile Suriye'ye operasyon düzenlemesi ilk adım gibi görünebilir ama gerçekte bu böyle değil. Amerika Birleşik Devletleri 6 aydır bu adımların olması için çalışmakta.
AMAÇLARI DA TÜRKİYE'Yİ ÇEVRELEMEK! NET! Çünkü Türkiye çevrelendiği an ORTADOĞU ve AKDENİZ istedikleri gibi at koşturacakları alan olur!
Trump, May ve Macron'la birlikte alınan Suriye operasyon kararı aslında ŞOV, aslında göstermelik! 3 büyük ülke, 101 füze atıyor, 73'ü Rusya tarafından vuruluyor. İddia bu!
Gönderilen füzeler de sıradan. Gelişmiş veya Trump'ın dediği gibi akıllı füze falan değil. Tabii gariplikler sürüyordu! Füzeler ateşlenmeden 24 saat önce Washington hem Rusya'ya hem de Suriye'ye hedef bilgileri verdi. ÜZERİNDE DÜŞÜNMEMİZ GEREKEN DE BURASIYDI! Bir saldırı düşünün! Hedefinizde İKİ ÜLKE var, ancak iki ülkeye de saldırıların koordinatlarını veriyorsunuz... Sanırım dünya tarihinde hiçbir saldırı bu kadar şeffaf kurguyla planlanmamıştır... Saldırıdan hemen önce Rusya ve Suriye belirtilen yerlerdeki organizasyonu yaptı. Ne varsa boşalttı!
Saldırıdan sonra Rusya üzerine düşen tepkiyi verdi. ABD, İngiltere ve Fransa'da beklenen açıklamaları yaptı. Rusya ve Suriye'ye bilgiyi eksiksiz veren ABD acaba ANKARA'ya bütün detayları verdi mi?
Yapacakları hamleleri, atacakları adımları bir virgül bile atlamadan TÜRKİYE'ye iletti mi? Eğer verdilerse başka, vermedilerse başka düşünmek zorundayız. Ama sanırım TAM LİSTE VERİLMEDİ! Eğer böyle ise Türkiye'nin etrafının çevrelenmek isteği net olarak ortaya çıkar... Kaç zamandır yazıyorum! Washington daha doğrusu Pentagon, Rusya'yı düşman olarak görüyor.
Pentagon'un strateji kitabında, "Kağıt üzerinde olsa da müttefiklerinden biri düşmanla birlikteyken büyük savaş yapamazsınız" yazar. Bu nedenle öncelikli olarak Türkiye'nin Rusya'dan kopartılması gerekiyor. KAFALARINDA BU VAR.
Bunu deneyecekler. Yine, yine, yine... Trump, Putin'le karşı karşıya gelmekten kaçınırken, Pentagon Rusya'yı hedefliyor. Trump'ın ekibi Putin'e hedeflerin koordinatlarını söylerken, Pentagon da Esad'a koordinatları söylüyor.
Füzeleri ateşleyen de Pentagon olduğu için Rusya bir düşman. MÜTTEFİK ÜLKE TÜRKİYE ise hedefteki RUSYA ile yan yana! Bu ABD'nin bütün planlarını suya düşürecek cinsten! Bu nedenle Türkiye ile Rusya arasına kara kedi sokmak için ellerinden geleni yapacaklar.
NET! Aslında ilk adımları çok da başarısız olmadı! Moskova ile karşı karşıya gelmesek de bir NEMLİ HAVA OLUŞTU! Şimdi ikinci adımı deneyecekler. Muhtemelen ORTA ASYA'da Türkiye'nin adımları üzerinden gidilerek Rusya'nın rahatsızlığı kaşınacak.
Moskova'yı öfkelendirecek gizli planlarla geleceklerdir.
Şunu bilmeliyiz ki BİZİM BÖLGEDE GÜÇLENMEMİZ BİZİM DIŞIMIZDA HERKESİ RAHATSIZ EDER!
EDİYOR DA!
Rusya da buna dahil! ABD bunu da bilmekte! Kaşıyacakları yaralardan biri de bu!
Türkiye-Rusya arasındaki gerginlik ABD'nin AKDENİZ planlarında istediği sonuca gitmesi demektir.
Bu nokta büyük dikkat istiyor!
Pentagon'a karşı olsa da araştırmaları çok ciddi doğruluk rakamına ulaşan Center for American Progress (Kurucusu John Podesta), Türkiye ile Rusya'nın istenildiği anda gerilim yaşayacağı iki ülke olarak gösteren bir çalışma hazırladı. 11 farklı konuda çatışabilecek Türkiye-Rusya kartları Washington'ın elinde. Buna inanıyorlar! Ancak bu kartı da şimdi kullanmayacaklar.
Denemeyecekler! Önce KUZEY AFRİKA istedikleri kıvama gelecek, orada sonuç alacaklar ve tsunami etkisiyle bu AKDENİZ'e gelecek.
KAFALARINDA BU VAR! Bu arada ABD ve destekçileri de EKONOMİK SALDIRILARLA SURLARDA GEDİK AÇMAYA ÇALIŞACAK.
Yani Rusya ile çatışma ve gerginlik ortamı oluştuğunda iki ülkenin de ekonomik tansiyonu yükselmiş olacak. Ki gerginlik büyük olsun!
SAVAŞ KABİNESİ İŞ BAŞINDA!
Ancak ilk adımlar EKONOMİK olarak gelmekte. Rusya ve İran'a bakınca durumu daha rahat görüyorsunuz. Moskova'nın olaya böyle bakmasında büyük fayda var! Karşıdakiler böyle planlarla yürümekte ...
BASİT BİR SORU?
Esad'ı göndermek ABD'nin mi, Rusya'nın mı, yoksa Türkiye'nin mi işine yarar? Elbette Türkiye bu durumdan kazançlı çıkar.
NET! Çünkü sadece Türkiye'ye gelen Suriyeliler değil, kendini Sünni Arap olarak gören her 100 Suriyeli'den 81'i Tayyip Erdoğan'ın işaret edeceği kişiye seçimlerde oy verecek.
Bu araştırma yine Center for American Progress tarafından gerçekleştirildi. PODESTA da bu sonuçları Washington'a verdi... ESAD gitmeden önce bazı adımlar atılacak... O nedenle Trump, Pentagon ve Birleşik Devletler Koalisyonu neden Esad'ı şimdi göndersin ki...
Devam...
ABD, İngiltere ve Fransa'nın anlaşması için bir neden gerekiyordu, Guta'daki saldırılara 'kimyasal' vurgusu yapıldı ve ortaklık ilan edildi. 11 milyon kişinin yer değiştirdiği bunların 8 milyonunun ülkeyi terk ettiği, 1 milyon kişinin hayatını kaybettiği, şehirlerin yerle bir olduğu Suriye'ye operasyon yapmak için daha önce 11 kez düzenlenen kimyasal saldırıda sessiz kalanlar bugün operasyonda cilveleşerek koalisyon kurdu!
2013 yılında Esad'ın yine kimyasal saldırısı dünya gündeminde yukarlara çıkarken bitirici operasyon yapılmadı. Çünkü Suriye'de iç karışıklığın devam etmesi için Esad'ın kalması gerekiyor. Tabii bu Esad'ın uzun yıllar kalacağı anlamı taşımıyor.
Belki yarın Esad'ın gitmesine karar verilebilir. Muhtemelen ABD ile Rusya anlaşmadığı sürece bunu görmeyeceğiz.
Türkiye, Suriye'de önemli bir güç kazandı.
Bu gerçek Washington'ın yeni kararlar almasına neden oldu. Masada müttefiki gibi görünen Türkiye ile açık şekilde karşı karşıya gelmek istemeyen Pentagon, Fransa kozunu sahaya sürdü. Birden Fransa'nın Suriye aşkının öne çıktığını gördük. Fransa, yıllardır Suriye'de SDG'yi destekliyordu, komuta ediyordu. Hatta ABD'nin saldırılarında birçok Fransız kayıp verildi.
Neden Fransa o günlerde ABD'ye tepki göstermiyordu? Çünkü bölgenin geleceğinde yer almak isteyen Fransa, SDG'deki gücünü büyütüyordu. Şimdi SDG güçlendi ve ABD ile ortaklığa yakınlaştı.
ABD'nin YPG'ye Afrin konusunda destek vermediği bir gerçek. Muhtemelen bizim sahadaki gücümüzü görmek istiyorlardı. Aynı şekilde özel eğitim verilmiş YPG'nin askeri alanda ne gibi adımlar atabileceğini de ciddi bir savaşta test etmek niyetini taşıyorlardı.
Sonuç YPG için çok kötüydü.
FELAKETTİ! Mehmetçik ezdi geçti.
Birçok stratejik noktadaki YPG'liler kaçtı.
Eğer YPG, ABD'nin lojistik desteği dışında güçlü şekilde karşılık verebilseydi, bugün ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortak operasyonunu görmeyecektik.
BURADAKİ ŞİFRE DE BU!
Fransa, Kuzey Suriye'de Washington'ın yükünü azaltarak, Akdeniz'den pay almak istiyor. Elbette bu pay güçlü olmasa da, Afrika'da prestij kaybına uğramayacağı sözünü aldı. Tabii ülkeler arasındaki sözler geçerliliğini sonsuza kadar sürdürmez.
BİLİYORUZ. Ama şimdi hepsi AKDENİZ'de. Söylemezler. Söyleyemezler.
Ama Türkiye masadaki en güçlü ülke. Bu nedenle ya masadan atmak isteyecekler ya da elimizi zayıflatmak! AMA TÜRKİYE O MASAYA EN KUDRETLİ VE EN İHTİŞAMLI HALİYLE OTURACAK!
Yaptıkları yapacakları operasyonlar tutmayacak.
Tutmadı da. AMA BİLELİM...
Bilelim ki pastayı biz keselim!.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018