Fehim TAŞTEKİN
İktidar geleceğini şiddete zimmetlemiş sanki. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pençe-1-2-3, Pençe Kartal, Pençe Kaplan-1-2, Pençe Yıldırım ve Pençe Şimşek’in ne getirdiğine bakmadan Pençe Kilit operasyonunu başlattı, bununla yetinmeyip Suriye’de tekraren toz kaldırdı, kırmızı ışıklara takılınca bu kez Ege’nin sularını köpürttü. Birkaç gündür '15 Temmuz başarılı olsaydı Yunan’ı yeniden İzmir’e çıkartan' senaryolar apoletli-apoletsiz adamların ağzıyla köpürtülüyor. Ekranlarda Yunan yeniden denize dökülüyor. Karşı yakanın iflah olmaz milliyetçileri misliyle yanıt veriyor. Ege’nin iki yakasında halklar siyasi liderleri tarafından aldatılıyor!
Bu kakofoni savaşacaklarından değil; NATO’da iki ortak meteliksiz, tam takır. İkisi de Amerika’yı paylaşamıyor.
Erdoğan, Kiryakos Miçotakis yerine kendisi Oval Ofis’te ağırlansaydı, Yunan liderinin Kongre’deki konuşmasını belki duymayacaktı. ABD’nin Yunanistan’daki üslerini genişletmesini de sorun etmeyecekti. Etmiyordu zaten. Bu bugünün meselesi değil ki. Adalar'ın silahlandırılması da AKP iktidarı boyunca alıp başını gitmedi mi? Handiyse savaş nedeni saydığı tablo, iki ay önce Miçotakis’i Ankara’da ağırlarken de aynıydı. İki taraf da milliyetçi kışkırtmayla çarkı döndürmeye çalışırken biz oturmuş krizdeki illiyet bağını bulmak için sızlanıyoruz, kalemimize yazık değil mi? Neyse Yunan denize döküldüğüne göre kendimizi bu zulümden azat edip müsaadenizle savaş tamtamlarının vurduğu Şam-Beyrut-Kudüs hattına dönelim.
ESAD’IN SARAYINI VURMA TEHDİDİ
Viyana’da nükleer masa kurulduğundan beri İsrail artan oranda İran içinde tesisleri hedef alıyor, kilit isimlere suikastlar düzenliyor, İran-Hizbullah niyetine Suriye’de belli hedefleri vuruyor. İnanılmaz bir dokunulmazlık içinde. İsrail, ABD’nin garantörlüğünde İran’a karşı bölgesel bir ‘kalkan’ oluşturmak için Araplarla baştan çıkarıcı ilişkiler kuruyor. Joe Biden da Suudi Arabistan’a ziyaret sebebini “İsrail’in güvenliği” diye ortaya koydu. Gidişat hayra alamet değil.
Suriye’nin asla toparlanamaması, işgal altındaki Golan’a bakacak mecalde olmaması; İran’ın Suriye üzerinden ‘direniş ekseni’ni besleyecek yeni kanallar açmaması, Tel Aviv’e karşı caydırıcılık dengesi kuran silahların Hizbullah’a ulaşmaması; Hizbullah’ın Lübnan içinde sıkıştırılması, bunun için Lübnan siyasetinin felç edilmesi, gerekirse iç savaş çıkarılması, Lübnan’ın Akdeniz’deki doğalgaz haklarına sahip çıkacak irade, kudret ve bütünlükte olmaması, İsrail’in deniz yetki sınırlarını dilediği gibi haritalandırıp Filistin ve Lübnan’ın enerji kaynaklarını gasp edecek üstünlüğünü sürdürmesi icap ediyor.
10 Haziran’da Şam Uluslararası Havaalanı’nı kullanılamaz hale getiren bombardıman dahil İsrail’in Suriye’deki saldırıları ve İran içindeki operasyonları bütün bu meselelere bir şekilde dokunuyor.
Elaf gazetesine göre İsrail bu saldırıdan sonra bir de Suriye lideri Beşşar el Esad’ı tehdit etti; İran’la işbirliği sürerse sıradaki hedefin başkanlık saraylarından biri olacağı mesajını iletti. İsrail, İran’ın sivil uçaklarla Hizbullah’a silah taşıdığını söylüyor. Güya Rusya da bu sefer “Suriye’de oyunun kurallarını değiştiririm” diye Tel Aviv’i uyarmış. İsrail, Ruslarla ‘güvenlik’ koordinasyonunu önemsiyor. Rusya şimdiye kadar Suriye’deki S-300 savunma sistemini İsrail’in jet ve füzelerine karşı köreltme yoluna gitti. Böylece Amerikan-İsrail ekseniyle hassas bir denge kurdu. Rusların zımnen yaptığı şey, Suriye güçlerini doğrudan hedef almadığı müddetçe İsrail’in İran unsurlarını vurmasına göz yummaktı. Ayrıca Rusya’nın Şii milislerin İsrail sınırına 80 km mesafeden uzak tutulacağı taahhüdü de var. İddia o ki Ukrayna savaşındaki tutumu yüzünden İsrail’e kızgınlığı artan Rusya taahhütleriyle ilgili artık gevşek davranıyor. Buna karşın İsrail de birkaç saat öncesinde saldırılardan Rusya’yı haberdar etme uygulamasına son verdi.
DENKLEME GİREN LÜBNAN GAZI
İsrail’in İran’a karşı ‘önleyici saldırı’ olarak sunduğu salvolar çok ayaklı hesaplaşmanın sadece bir boyutu. İran’la nükleer pazarlıklar ‘boğum’ noktasına gelirken İsrail şiddetini artırarak kendi kurallarını dayatıyor. Nükleer boyuta Suriye ve Lübnan’ı da eklemek gerekiyor. Lübnan’da seçim sürecinde Hizbullah’ın siyasi ve askeri olarak bitirilmesi senaryosu kızıştırıldı. Yanı sıra İsrail doğalgaz sahalarındaki korsanlığına ‘tepkisizliği’ garantilemek için yeni adımlar attı. İsrail, tartışmalı Kariş sahasına sondaj gemisi gönderince Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah “Direniş, Lübnan'ın servetinin yağmalanmasına seyirci kalmayacak. Düşman, Kariş sahasından gaz çıkarmayı durdurmalı” diye çıkıştı. Nasrallah tüm siyasi partileri Lübnan’ın denizdeki haklarını garanti edecek bir anlaşma için bir araya gelmeye çağırdı. Nasrallah’ın yardımcısı Şeyh Naim Kasım da gerekli yanıtları vermek için Lübnan hükümetinin kara suları ve ulusal servete saldırı olduğunu açıklamasının yeterli olacağını söyledi. Başbakan Necib Mikati, İsrail’le arabuluculuk yapan Amerikalı-İsrailli Amos Hochestion’u Beyrut’a davet etti. Hizbullah’ın Meclis Grup Başkanı Muhammed Raad siyasi kanatlara İsrail’le ilgili korkularını ve parti çıkarlarını bir kenara bırakıp ülkenin deniz yetki alanlarında doğalgaz ve petrol aramasına başlamayı öneriyor. Dediği mealen şu; siz cesaret gösterip çalışmayı yürütecek bir şirket belirleyin; İsrail’in şantaj, sabotaj ve tehditleriyle Hizbullah ilgilenir. İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi ise Lübnan’la savaş çıkması halinde binlerce hedefi vuracaklarını belirtip Lübnan halkını “İlk kurşun atılır atılmaz bölgeyi terk etsinler; çünkü saldırı benzersiz olacak” diye uyardı. İsrail’in hem işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki enerji operasyonlarını hem Lübnan açıklarındaki girişimlerini İran-Suriye-Irak ekseninde cereyan eden hesaplaşmaların çok uzağında ele almak mümkün değil.
GİZLİ SAVAŞIN ALENİLEŞMESİ
İsrail’in gerilimi tırmandıran eylemlerinin ‘Amerikan onaylı’ olduğundan şüphe yok. ABD’nin Donald Trump’tan Joe Biden’a devreden azami baskı siyasetini İsrail’in daha aleni hale gelen saldırıları tamamlıyor. İran’da bilim insanlarına suikast ve nükleer tesislere siber saldırılarla yürütülen örtülü savaş biçim değiştirdi. Son zamanlarda SİHA’larla vurulan stratejik tesisler, yangın ve patlayıcılarla sabote edilen hassas üniteler, Devrim Muhafızları komutanlarına suikastlar, bilim insanlarının zehirlenerek öldürülmesi gibi eylemler kayda geçiyor. İsrail’in stratejisindeki sıçramadan hemen önce bir de “tanker savaşı” patlak vermişti. 2019’da Happiness, Helm, Shahrekord ve Saviz gibi 12 İran gemisi uluslararası sularda İsrail saldırısına uğradı. İran da Helios-Ray, MV Lori, Hayperion Ray, CSAV Tyndall ve Mercer Street adlı İsrail gemilerine misilleme yaptı. Ayrıca İsrail’de Tomer füze fabrikasında patlamalar olurken Dimona nükleer tesislerinin yakınına Suriye’den füze atıldı. Hayfa rafinerisi havaya uçtu, Rafael savunma kompleksinde yangın çıktı. İran’ın verdiği yanıtların ardından tanker savaşı kesildi.
Fakat son gelişmelere bakıldığında İsrail’in hayli el yükselttiği görülüyor. Suriye’de bitmeyen saldırılara ilaveten şunlar yaşandı:
- 22 Mayıs’ta Devrim Muhafızları’nın komutanlarından Hassan Seyyid Hodayari Tahran’da suikasta uğradı.
- 24 Mayıs’ta füze geliştirmeden sorumlu bir mühendis öldürüldü.
- 26 Mayıs'ta Parçin’de bir araştırma merkezi SİHA saldırısına uğradı.
- 31 Mayıs’ta uçak-füze mühendisi Eyüp İntizari, 2 Haziran’da jeolog Kamran Ağamollayi zehirle öldürüldü. İranlılara göre biyolojik terör.
- 4 Haziran’da bir İHA geliştirme uzmanı öldürüldü.
- 7 Haziran’da Firuzabad’da bir kimya fabrikasında patlama oldu, 133 işçi yaralandı.
AHTAPOT DOKTRİNİ
Bütün bunlar neyin işareti? İsrail Başbakanı Naftali Bennett iktidara gelirken Hizbullah gibi vekil örgütleri vurarak ahmakça enerji kaybetmek yerine “ahtapotun başı” İran’ı hedef almayı vaat etmişti. Dediğini yapmış gözüküyor. Bennett 7 Haziran'da Knesset'te çok açık konuştu: "İsrail tuzağa düştü ve ahtapotun kollarıyla taktiksel olarak savaştı. Fakat ahtapot İran’dır. Bütün boyutlarıyla güçlerine zarar vermek istiyorum. İran'ı sınırlarımızda görmek istemiyorum. İran'ın dokunulmazlık dönemi sona erdi… Geçtiğimiz yıl, İran'a yönelik stratejinin gidişatını değiştirme yılıydı. Her zaman ve her yerde operasyon yapıyoruz.”
8 Haziran’da The Economist’e demecinde "Artık İran'ın müttefikleriyle oynamıyoruz, yeni taktiğimiz doğrudan kafayı hedeflemek" ifadelerini kullandı. Böylece “ne inkâr ne teyit” kuralını çiğnemiş oldu. Haliyle içeriden İsrail’i tehlikeye attığı eleştirileri geliyor. Geçen aralıkta Haaretz, İsrail ordusuna İran’a karşı saldırılara hazırlanması için 2.9 milyar dolar tahsis edildiğini yazmıştı.
İRAN YOLUNDAN DÖNEBİLİR Mİ?
İsrailliler politika değişikliğinin ne kadar başarılı olduğu konusunda şüpheli. Bir kere İran gerilime gerilimle yanıt vermekten kaçınmıyor. İkincisi asıl mesele nükleer programsa İran ‘çatışma-gerilim’ zamanında ayağını frenden kaldırıyor. Sözgelimi Viyana görüşmeleri ABD’nin yaptırımları kaldırmaması nedeniyle sarpa sarınca Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) 6 Haziran’da İran’ın yüzde 60 oranında 10 kilo zenginleştirilmiş uranyuma ulaştığını ve Fordo tesislerine gelişmiş IR6 santrifüj yerleştirdiğini rapor etti. İran da tesislerdeki kameraları kapatarak UAEK’nun gözlerini köreltti. Yani azami baskı ve saldırgan stratejiler açısından elde var sıfır. Rejim yıkılsa bile yerine geleceklerin de nükleer programı sürdüreceğine dair güçlü bir öngörü var. Muhalifler de bunu ulusal onur meselesi yapıyor. Zaten program İslam Devrimi’nden çok önce başlamıştı.
ABD’nin kanatları altında İsrail sonunda İran’ı nükleer silaha kavuşturacak! Dehşet dengesinde dehşetli bir denge kurulacak. İstedikleri hakikaten bu mu?
Bu döngü, İsrail’in zarar verdiği ölçüde zarar göreceğini gösteriyor. Bütün ekonomik sıkıntılarına rağmen İran altta kalmayacağını her seferde ispatlıyor. İsrail son saldırılardan sonra Türkiye’de İran tehdidine işaret edip vatandaşlarına dönün çağrısı yaptı. Türkiye her iki ülkeden de insanın bol olduğu bir yer. Fakat İran’ın şu sıralar misillemede yoğunlaştığı alan Kürdistan. İsrail martta 6 SİHA ile Kirmanşah’ta İran’ın İHA filosunu imha etmişti. Büyük bir darbeydi. İran da 14 Mart’ta Erbil yakınlarında balistik füzelerle bir binayı vurdu. İddia o ki Mossad’ın kullandığı bir merkezdi. Birkaç gün önce yine Erbil’de kamikaze İHA ile bir saldırı düzenlendi.
İsrailli gözlemciler de Bennett’in izlediği yolun taktiksel sonuçlar aldığını ama stratejik kazanım getirmediğini düşürüyor. Yani onlarca kez vurulmasına rağmen İran’ın Suriye’deki varlığı sürüyor; Lübnan-Suriye sınırlarından İsrail’i her an tehdit edecek yerel kapasite genişliyor; Hizbullah’ın füze stoku dünden daha iyi durumda; Kasım Süleymani’nin ölümünden sonra Irak’ta Amerikan güçleri, Kürdistan’da İsrailliler Şii milis ağının daha fazla hedefinde. Daha önemlisi İran yitirdiği bilim insanlarına ve sabotajlara rağmen nükleer programını daha ileri bir noktaya taşıdı. İran’ın balistik füze kapasitesi de dünden daha ileride. Bugün İsrailliler açısından en büyük soru değişmiyor: ABD’nin mutlak koruma taahhüdüne rağmen topyekûn bir savaşı göze alabilir mi? Hiç kimse 2006’daki Lübnan yenilgisinden sonra Hizbullah’ın caydırıcılık inşa ettiği gerçeğini görmezden gelemiyor. Geçen yıl Demir Kubbe’nin Filistinlilerin roketlerini tamamen engelleyemediği görüldü. Savunma Bakanı Benny Gantz, İran’a karşı Amerikan liderliğinde bölgesel bir güç oluşturma çağrısı yapıyor. İsrail kırılganlığını Abraham Anlaşmaları zemininde ortak cephe kurma çabasıyla gideremez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025