Fehmi KORU
Bu sabahın gazetelerinde beni şaşırtan herhangi bir özel durumla karşılaşmadım.
Yoksa karşılaştım mı?
İktidar partisinin itibar ettiği gazetelerden birinde, siyasi yorumlar yapan kalemlerin neredeyse hepsinin, neredeyse tek ses halinde, köşelerini HDP eleştirilerine ayırmasını ‘şaşırtıcı’karşılamalı mıyım?
Sanmıyorum.
Önümüzdeki seçime kadar geçecek günlerde iktidarın itibar ettiği gazetelerde giderek artan bir yoğunlukla HDP’yi merkeze alan yazılarla, televizyonlarda da yorumlarla karşılaşmaya çoktan hazırım.
Genel seçimin kaderini HDP’nin kaderi belirleyecek de ondan…
60-80 milletvekillik bir muvazene
HDP yüzde 10 barajını aşabilirse ortaya bir tablo çıkacak, aşamaz ve tek bir milletvekili bile çıkaramazsa farklı bir tabloyla karşılaşacağız.
Meclis’teki 60 ila 80 sandalyenin hangi partiye nasip olacağını HDP’nin baraj sorunu belirleyecek.
Barajı geçerse, HDP’nin -ve tabii muhalif cephenin- 80 kadar milletvekili Meclis’te yer alacak.. Geçemez ve baraja takılırsa, ‘Cumhur İttifakı’ en az 60 fazla milletvekiliyle Meclis’te temsil edilecek…
Kamuoyu yoklamaları HDP’nin muhtemel oylarının baraj çevresinde bulunduğunu, her iki ihtimalin de mümkün olabileceğini gösteriyor.
HDP’nin küsurat oyla baraja takılması pekala mümkün…
İktidar ve ona yakın konuşlanan medya açısından HDP’nin baraj şansını zorlayacak bir yayın çizgisi izlenmesinin anlamı büyük.
Bu gerçeği anlamakta zorlanmıyorum; ancak bu konuda zorlandığım bir nokta var: Konuya dair kalem oynatanlar, muhalefet ittifakında yer alan partilerin ve muhalif çizgide konuşlanan kalemlerin, kendilerinin yaptığına benzer bir stratejik değerlendirme sonucu izledikleri yolu eleştiriyorlar ya, işte ben bunu anlayamıyorum.
Muhalif cephe de, genel seçimin kaderini HDP’nin baraja takılıp takılmayacağının belirleyeceği gerçeğini önemseyerek, bu partiye hasmane davranmaz görünüyor ve onun alacağı oyu olumsuz etkileyebilecek tavırlar sergilemekten kaçınıyorlar.
İşte bugün iktidar partisinin itibar ettiği kalemlerin eleştirdiği de onların bu tavrı.
Kendileri ve yanında yer aldıkları siyasi çizginin diğer unsurları HDP’yi başarısız kılıp baraja takılmasını sağlamak için ne kadar çaba sarf ediyorlarsa, muhalefet cephesinin de HDP konusunda aynı çabayı sarf etmesini zorlamaya çalışıyorlar.
Stratejik düşünüyor ve bunun gereğini yerine getiriyorlar; karşı tarafın da stratejik düşünerek izlemeyi yeğlediği çizgiye yaylım ateşi açabiliyorlar.
Garip, ama gerçek bu.
Şaşırtıcı değil ama.
İtibarsız bir meslek ve ilgi duyulmayan bir mecra
Bu davranışta bulunanlarda tek şaşırdığım taraf bunu yapanların kendilerini güçlü sanmalarıdır. Yazarak, çizerek, konuşarak istedikleri sonucu alabileceklerini düşünmeleri benim için şaşırtıcı.
İnsanlar, şimdi içinden geçtiğimiz türden olağanüstü hassas ortamlarda, haber ve yorum almak için daha seçkinci davranmaya başlar. Alıştıkları mecralarda sabit kalsalar bile, haber aldıkları kaynakları çeşitlendirme yoluna giderler.
Kaldı ki, günümüzde, geleneksel haber kaynakları zaten yerlerini alternatif mecralara bırakıyor. Yazılı basın bütün dünyada olduğu gibi bizde de gündemi belirleme özelliğini kaybetme yoluna girdi.
Gazetelerin satış rakamları bayağı düştüğü gibi, gazetecilik itibarlı meslekler skalasında kendisine yer bulamıyor.
Kadir Has Üniversitesi’nin geçen yılın sonunda gerçekleştirdiği ve bu yılın Şubat ayında açıkladığı Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması bu sonucu bütün çıplaklığıyla ortaya sermişti; 2 Şubat 2018 tarihli yazımda sunduğum o araştırmanın grafiğini bir daha göz gezdirin diye aktarıyorum:
Gazetecilik mesleğini icra edenler bu tabloda kendilerine yer bulamamış.
Aynı üniversitenin yeni bir araştırmasının sonuçları önceki gün kamuoyuyla paylaşıldı. Onda da, “Türk dış politikasıyla ilgili haber almak için bilgi kaynaklarından hangisine başvuruyorsunuz?” sorusuna “Gazete” cevabı verenlerin küçük bir oranda kaldığı görülüyor.
Aynı soruya “Gazete” olarak verilen cevapların son üç yıllık seyri şu: 2015: 49.0; 2016: 45.7; 2017: 30.7… Şimdi seçime gidiliyor ve herkes haber alma peşinde, oran zavallı kalmış: 15.8…
Çok daha büyük bir dilim, bilgi kaynağı olarak sosyal ağları (Facebook, Twitter, vs.) ile internet haber portallarını tercih ettiklerini söylemekte.
Partiler de bunun farkında olmalı ki, seçim kampanyası sırasında reklam bütçelerinin önemli bir bölümünü sosyal ağlar ile internet haber portallarına ayırmış görünüyorlar.
Herhalde sizler de, bu yazıyı okumak için fehmikoru.com sitesine veya haberler için ocakmedya.com sitesine girdiğinizde çeşitli partilerin ‘Google’ aracılığına başvurarak bize yönelttiği reklamlarla karşılaşıyorsunuzdur.
İyi de yapıyorlar. O sayede her partinin ve her cumhurbaşkanı adayının kendisini tanıttığı özel bilgileri ilk elden edinmiş oluyoruz.
Hem de çarpıtmaya uğramaksızın, en yalın halleriyle…
Cumhurbaşkanı adayı olan eski eş-başkanları hapiste olduğu için midir, nedir, bu imkanı en az kullanan yine HDP…
Oysa en fazla kendini tanıtmaya, baraj sorunu yaşama ihtimali yüzünden, HDP’nin ihtiyacı var.
Doğru olan HDP’nin de muhalif ittifak içerisine alınmasıydı; cumhurbaşkanlığı seçiminde daha kapsayıcı bir ortak aday çıkmasını engelleyen Meral Akşener, HDP’nin ittifak dışında kalmasını ve baraj tehdidi altına düşme tehlikesi yaşamasını da sağladı.
ΩΩΩΩ
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025