Hakan Albayrak
28 Şubat darbe hukukunun kurbanlarından yüzlercesi 20 yıldır zindanda; hükümetler değişti, devlet değişti, yargı değişti ama onların durumu değişmedi.
Dile kolay, 20 yıl!
“28 Şubat gerekirse 1000 yıl sürecek” diyen zalim cuntacılar için pek kısa, hak ve adalet sevdalıları için ise inanılmaz derecede uzun bir süre.
İnanılmaz, evet.
28 Şubat kadroları tasfiye edildi, onların yerini alan FETÖ cuntaları da tasfiye edildi, milli iradenin temsilcilerine çelme takıp duran “derin devlet” ve “paralel devlet” çökertildi, halk oyuna dayanan siyasi iktidarın önü alabildiğine açıldı ve üstelik siyasi iktidarın başını 28 Şubat mağdurları çekiyor; hal böyleyken 28 Şubat zulmünün devam etmesi / edebilmesi nasıl açıklanabilir?
Bilhassa 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü bastırılıp Olağanüstü Hal ilan edileli beri, 28 Şubat darbe hukuku kurbanlarının mağduriyetinin devam ettiği her gün, her saat, her dakika, her saniye, siyasi iktidarın üzerinde korkunç bir vebaldir.
Kanun Hükmünde Kararname imkânı her konuda kullanılıyor da bu konuda niye kullanılmıyor?
Bugünkü Anayasa Mahkemesi’nin kararları bile yok sayılabilirken 28 Şubat yargısı kararlarının geçerli sayılmasını zaruri kılan nedir Allah aşkına?
***
Mazlumder, Çarşamba günü Bolu, Batman, Sivas ve Diyarbakır’da 28 Şubat Mahpusları ile dayanışma eylemleri düzenledi.
Cezaevi önlerinde düzenlenen eylemlerde Mazlumder’in basın açıklaması okundu.
Açıklamanın hülasası: “28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Bolu F Tipi Cezaevi’nin önünde toplanan yaklaşık 100 kişi arasında ben de vardım.
Mahpus yakınlarının oradaki konuşmalarından çok etkilendim.
İsmet Özel’in şu mısralarını hatırladım onları dinlerken: “Ağlamadan / dillerim dolaşmadan / yumruğum çözülmeden gecenin karşısında / şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı / üzerime yüreğimden başka muska takmadan / konuşmak istiyorum.”
Sırtlarında 20 yıllık çilenin ağır yükü olduğu halde gayet vakurdular.
Yakınları için af istirhamında bulunmadılar, sadece adil yargılanma hakkının gereğine işaret ettiler.
Israrla vurguladılar ki: ‘Biz af talep etmiyoruz. İade-i muhakeme istiyoruz. İfadeleri işkenceyle alınan ve irtica ile mücadele adı altında dindar insanları sindirme operasyonları kapsamında darbe mahkemelerince yargılanıp mahkûm olan yakınlarımız, bugünkü mahkemelerde objektif kriterlerle yeniden yargılansınlar. Suçları sabit görülürse gene ceza alsınlar.’
Bundan daha makul bir talep olabilir mi?
Ve 28 Şubat Darbesinin mahkûm edildiği bir ortamda 28 Şubat darbe hukukunun tashihinden kaçınmayı mazur gösterecek bir şey olabilir mi?
Mazlumder’in açıklamasında bu hususun altı şöyle çizilmiş: “Af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir.”
***
1949’da şehit olan Hasan el-Benna ve 1966’da şehit olan Seyyid Kutub’un 1970’li yıllardaki faaliyetlerinden bahsedilen (!) iddianamelerin yazıldığı bir süreçten bahsediyoruz…
En ağır işkenceler altında alındığını bildikleri şaibeli ifadeleri / itirafları öpüp başlarının üstüne koyan hakimlerden bahsediyoruz…
Üzerine atılı suçun işlendiği esnada suç mahallinin yüzlerce kilometre uzağında olduğunu ispat edebilen bir genci bile idam cezasına mahkûm edebilen mahkemelerden bahsediyoruz…
Recep Tayyip Erdoğan’ı da zindana tıkan ve ömür boyu siyasetten men etmeye kalkan 28 Şubat hukukunun sakatlığı resmen kabul ediliyor mu edilmiyor mu?
Kabul ediliyorsa, bunun gereği yapılmalı.
28 Şubat sürecinde irticacı yahut köktendinci terör örgütü üyesi diye mahkûm edilen ve bugün hâlâ cezaevinde bulunan herkesin dosyası yeniden açılmalı.
Bunların hepsine iade-i muhakeme fırsatı tanınmalı.
Haksız yere suçlanmış olan kimseler aklanmalı, haddinden fazla ceza almış ve normal şartlar altında hapis yatması gereken süreyi çoktan aşmış olan kimselerin de yakasından düşülmeli.
Her şeyden evvel, haksız mağduriyetlerin uzamaması için bütün 28 Şubat mahpusları hemen tahliye edilmeli.
Yargılamaların yenilenmesi neticesinde suçları sabit görülüp de bugüne kadar ödedikleri bedel yeterli bulunmayanlar olursa, onun da gereği yapılır.
***
Adalet, şimdi!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021