Hilâl KAPLAN
Lübnan, etnik ve dinî farklılıkların en açıktan yaşandığı ülkelerin başında geliyor sanırım. Cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyanlardan, başbakanın Sünnilerden, meclis başkanınınsa Şiilerden seçilmek zorunda olduğu bir ülkeden bahsediyoruz sonuçta. Hem dünya üzerinde gazeteye verilen ilanlarda bile bir doktorun Şii olması ya da bir terzinin Ortodoks Hıristiyan olmasının belirtildiği kaç ülke vardır ki?
Bu müstesna ülkeye olan ziyaretin ikinci günü başkent Beyrut sokaklarını arşınlamak için dışarı çıktım. Mimari yapısıyla Süleymaniye’yi andıran mavi kubbeli Emin Camii’ne vardığımda yüz metre aşağıdaki meydanda toplanmış büyük bir kalabalık gördüm. Beyrut’ta merkezî olan hemen her köşe başında görebileceğiniz askerlere yaklaşıp ne olduğunu sorduğumda kalabalığın Lübnanlı Ermeni protestoculardan oluştuğunu öğrendim. Gözümü kararttım ve şaşkın bakışlar arasında kalabalığın içine girip insanlarla konuşmaya başladım.
Lübnan’daki üç Ermeni siyasi partisi bu protesto için biraraya gelmişti: Katolik olan Taşnaklar, Protestan olan Hınçaklar ve Ortodoks olan Ramgavarlar. Hepsinin ortak talebi Türkiye’nin 1915’i “soykırım” olarak nitelemesi gerektiğiydi. Bir süre sorunsuz konuşmayı başardım. Sonra kalabalıktan genç bir adam “Bizim dedelerimiz öldürüldü, kendi topraklarımızdan sürüldük. Onları geri alacağız, özgürlüğümüzü kazanacağız” diye hiddetle konuşmaya başladı. Yanımda duran protestoculardan biri İngilizce aldığım notlara bakıp “Hepsini yazmadın, hepsini yaz” diye emir kipinde cümleler kurdu. Ben de “Bana işimi öğretmeyin, gerekli olan neyse yazacağım, endişeniz olmasın” dedim. Bunun üzerine başka birisi de “Bizi yüzeysel sorularınızla uğraştırmayın. Gidin Osmanlı arşivlerine bakın, aradığınız cevaplar orada” dedi. Bu noktadan sonra Türkiye’nin talebinin de arşivlerin açılması olduğunu söylemenin, İstiklâl Savaşı ve sonrasında Ermenilerin ne yaptığını tartışmanın ya da Türkiye’deki Hrant Dink sevgisinden bahis açmanın pek bir yararı olmayacaktı çünkü 1915’in hırsını benden çıkarmak ister gibi bir halleri vardı. Yalan yok, ben de öfkelendim. Baktım iş sarpa sarıyor ellerimi önümden çekilin der gibi kaldırarak “Buraya kadar. İşim bitti” dedim. Kararlılığım beden dilimden anlaşılmış olacak ki kalabalık birden açıldı. Ben de aralarından hızla yürüyerek geçip soluğu Emin Camii’nde aldım. Aslında tam zamanında ayrılmışım çünkü biraz sonra protestocular üzerinde “Merhaba Erdoğan” yazan pankartlardan birisine tırmanıp zarar vermeye çalışınca polis müdahale etmiş ve ortalık birbirine girmiş.
Vakit ikindiye doğru yaklaşırken harika bir Kur’ân tilavetinin dışarılara kadar taştığı Emin Camii’ne girdim. İçersindeki el işçiliği de aynı Türkiye’deki camiler gibiydi. Merhum Başbakan Refik Hariri’nin yaptırdığı camide kadınların katına lüks bir asansöre binip çıkılması da ayrıca ilginçti. Kur’an tilavetine ara verildi, ikindi ezanı okunurken ben de biraz önce yaşadıklarımı kâğıda aktarmaya çalışıyordum.
Hrant Dink’in kaybından beri Ermeni meselesini dert edinmiş biri olarak oldukça üzgündüm. Amerika’da bulunduğum dönem Cleveand’da da diaspora Ermenileriyle biraraya gelmiştim ama böylesi bir öfke görmemiştim. Sanırım Lübnanlı Ermenilerin saldırgan tavırlarının sebebi atalarının 1915’te uğradıkları adaletsizliğin yanı sıra soykırım tanımını kabul etmeyeceklerini bildikleri Başbakan Erdoğan’ın ülkelerinde bir kahramanmış gibi ağırlanması ve Türkiye’nin en güçlü Ermeni lobisinin bulunduğu Amerika’yı bile geri adım atmaya zorlayacak kadar güçlü olması... Tüm bunlar daha çaresiz hissetmelerine sebep oluyordur diye düşündüm. Yoksa kendileriyle konuşmaya çalışan birisine düşmanca davranmaları ya da bir billboarda saldırmaları çaresizliğin göstergesi değilse neydi? Öfkelerini anlamaya çalıştım ve okunan ezanla beraber ruhum dinlenirken bir gün onların da huzura ermesi için dua ettim.
***
Haydi kadınlar Meclis’e!
Başbakan Erdoğan’ın uçakta yaptığı “Siyasette her şey olabilir” açıklamasıyla beraber başörtülü vekil tartışması yeniden alevlendi. Sümeyye Erdoğan’ın bana yaptığı ve gayet isabetli bulduğum “Babam varken vekil olmayacağım” açıklamasıyla beraber tartışma gerçek eksenine oturmuş oldu. Başbakan’ın Sevilay Yükselir ve beni kastederek “Bunun yolunu sizler açacaksınız” beyanıysa tartışmanın iki tarafıymış gibi gösterilen başı açık kadınlarla başı örtülü kadınların birlikte yol alması gerektiğine dair bir göndermeydi. Bu anlamda “Neden feministler bu seçimde başörtülü bir aday çıkarmasın” diye sormak istiyorum. Örneğin geçen seçimlerde Yıldız Ramazanoğlu gibi Müslümanların önde gelen yazarlarından birisi de feministlerin adaylarından Saliha Öymen’i desteklemişti. Yani gerektiğinde kadın dayanışması meşruiyeti olmayan engellerin önünde sembolik bir güç oluşturabilir. Feministler de başörtülü bir aday çıkararak bu suni tartışmalarla kadınların dayanışmasının önüne taş konmasına engel olabilirler. 1934’ten beri seçme ve seçilme hakkı olduğu söylenen kadınlarımızın büyük bir kesimini oluşturan başörtülü kadınların önüne koyulan ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu psikolojik bariyerin artık aşılması şart. Haydi kadınlar Meclis’e!
[email protected]
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019