Kurtuluş TAYİZ
İskoçya'daki bağımsızlık referandumu en çok kimi heyecanlandırdı dersiniz? Akla ilk Kürtler geliyor tabii. Ama Kürtlerden daha çok ulusalcılar, cemaate bağlı liberaller ve Hasan Cemal heyecanlanmış görünüyor. Cumhuriyet gazetesi referandumu yerinde izlemek için Edinbourg'a özel muhabir bile gönderdi. Ulusalcı televizyonlar internet üzerinden saat başı İskoçya'ya bağlanarak gelişmeleri izleyicilerine aktararak heyecanın dozunu artırmaya çalışıyor.
Bu heyecanı Kürtler duysa anlayabiliriz ama ulusalcı çevreler ve Hasan Cemal'in coşkusuna anlam vermek zor. Onları Kürtlerden daha fazla heyecanlandıran nedir? Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme hakları mı? Kürtlerin savunamadığı hakları ulusalcılar, liberaller mi savunuyor? Gerçek bu mu? Elbette ki hayır; ulusalcıların, solcuların, cemaate bağlı liberallerin ve başta da Hasan Cemal'in amacı başka; çözüm sürecini, Kürtlerin Türkiye'den ayrılma seçeneğini öne çıkararak gölgede bırakmak, boğuntuya getirmek istiyorlar. Çözüm sürecini yürüten Kürt hareketinin aklını bağımsızlık referandumuyla, Türkiye'den ayrılma seçeneğiyle çelmeye çalışıyorlar. Yani Kürtleri heyecanlandırmaya çalışıyorlar. Haliyle Kürtler de bunlara bakıp işin içinde bir bit yeniği arıyor.
Bu çevrelerin bir anda Kürtlerden daha fazla "bağımsızlık" yanlısı kesilmeleri tuhaf değil mi? Referandum olsa ulusalcılar, liberaller, solcular ve Hasan Cemal tercihini ayrılmaktan yana mı kullanırdı?
Geçen Hürriyet gazetesine verdiği röportaja bir göz attım; Hasan Cemal, Abdullah Öcalan'a bile "talep çıtasını düşürdü" diyerek çıkışıyor. Dağdaki gerillalar Türkiye sınırları dışına çıktığı için "burukmuş!" Böyle giderse Öcalan'ın karizması çizilirmiş!
Oysa 1999'da şu satırları yazan da Hasan Cemal'di: "Apo'nun yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi 1984'ten beri Cumhuriyet devletinin PKK'ya karşı verdiği haklı ve meşru mücadelede bayrağın zirveye dikilmesi, zaferin tescilidir."
Geçen zaman süresinde Hasan Cemal'in, Kürtleri Türkiye devletinden bağımsızlık istemeye zorlayacak noktaya gelmesi nasıl mümkün oldu? Olağan bir değişim mi? Hasan Abi'nin fikirleri mi değişti? Bilinç sıçraması mı yaşadı? Pek rastlanmaz. Maalesef mesele Kürtlerin hakları, özgürlükleri değil, çözüm süreci. Çözüm sürecinde sözü durmadan ya özerklik-bağımsızlık konusuna ya da Apo'nun özgür kalmasına getiriyorlar. Kürtleri heyecan duyabilecekleri yerden vurmaya çalışıyorlar. Hasan Abi'nin deyimiyle "40 milyon nüfuslu Kürt’ün niye devleti olmasın?", "Apo, niye özgür kalmasın?"
PKK ve PYD'yi Ortadoğu'nun yeni parlayan yıldızı olarak sunmaya başladılar. Kürtleri, silahın ve şiddetin kendilerine daha iyi bir gelecek kazandıracağına inandırmaya çalışıyorlar. Batı basınında çıkan göz boyamaya dönük haberleri gündemleştirip, silahlı PKK güçlerini övgüye boğarak Kürt hareketini maceraya sürüklemeye çalışıyorlar. Kürleri "Neden olmasın, bu yüz yıl Kürtlerin yüzyılı, özerklikle yetineceğimize bağımsızlık isteyelim, nasıl olsa Türkler de zorda, dünya AKP Hükümeti’ni istemiyor... " noktasına getirmeye çabalıyorlar.
Bütün yayınları bundan ibaret. Bir yandan Kürtleri heyecana getiriyor, diğer yandan da Türkleri tahrik ediyorlar. Cemaat'e bağlı liberaller, Kürtlerin başını bağımsızlık rüyasıyla döndürmeye çalışırken, ulusalcı yazarlar da Türkleri "bölünüyoruz" korkusuyla dolduruyorlar.
Çözüm süreci bu ülkede yaşayan insanların sağduyusu üzerine bina edildi. Barış mutabakatı toplumun ortak aklına, vicdanına dayanıyor. Kürtler maceracı heveslere kapılsa, Türkler ülke bölünüyor diye korku ve paniğe düşse barış mutabakatı da ortadan kalkar; silah, kan ve gözyaşı tekrardan bu toprakların acı kaderine dönüşür. Son 30 yılda 40 binden fazla canı bu savaşa kurban veren Türkiye, bedeli ne olursa olsun, bu acı tablonun yaşanmasına bir daha izin vermez.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019