Lale KEMAL
PKK'nın, kırsalda yoğunlaşan saldırı yöntemlerini değiştirerek, il ve ilçelerde örgütlendiği, yani şehirlerde çatışma yapılanmasına geçtiği, güneydoğu bölgesinde yol kontrolleri yaptığı, kendi mahkemelerini kurduğu haberleri çok uzunca süredir yazılıyor.
PKK'nın, ilave olarak şehirlerde silah stokladığı, yol altlarına bombalar yerleştirdiği ortaya çıktı, hem de iktidarın, Kürt sorununa silahsız çözüm bulmak için yola çıktığını zannettiğimiz çatışmasızlık sürecinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer AKP yetkilileri, çözüm sürecinde PKK'nın giriştiği, yukarıda sayılan faaliyetlerinden haberdar olduklarını itiraf edegeliyorlar. Askerler, PKK'nın kimi faaliyetlerini, iktidarın verdiği emir doğrultusunda engelleyemediklerini, seyretmekle yetinmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Bütün bu itiraflar, çatışmaların yeniden başlatılmasının gerekçesi olamaz, olsa olsa, “Niye sen PKK'nın bu faaliyetleri karşısında önlem alma gereği duymadın?” diye hesap sorulur. Nitekim, MHP, Erdoğan'ın, “PKK silah stokladı,” sözlerini yargıya taşıdı ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Ama bu suç duyurusundan da, yargının yürütmeye bağlanmış olmasından dolayı sonuç alınmayacağını hepimiz biliyoruz.
İktidarın, Kürt sorununa demokratik yollardan çözüm aramadığı artık bariz hale gelen süreçte, PKK'nın güç toplamaya devam ettiği ayan beyan ortadayken, asker ve genelinde güvenlik bürokrasisinin de, örgütün bu faaliyetlerine karşı kendi önlemlerini almadığı ortaya çıkıyor. Zira, PKK, bugün Dağlıca karakolu dahil pek çok askeri ve polis noktalarına tonlarca ağırlığındaki patlayıcılarla saldırabiliyorsa bu malzemeleri dünden bugün oraya tabii ki taşımadı, zaten çatışmasızlık sürecinde baktı iktidar savsaklıyor, bugünler için hazırlığını yaptı.
Bu noktada şu soruyu sormamız gerekiyor; şayet PKK silah stokluyor, eğitimini güçlendiriyor ve istihbarat toplayabiliyorduysa asker, polis, istihbarat güvenlik bürokrasisinin, bu çatışmasızlık denen yaklaşık 2,5 yıllık sürede örgütle ilgili istihbarat toplama kapasitesini güçlendirmesi, yeni zırhlı araçları devreye sokması ve taktiklerini geliştirmesi gerekmez miydi?
PKK'nın, şehirlerin savunulması olduğu söylenen yeni stratejisi karşısında, örneğin, askeri açıdan nasıl bir taktik geliştirildi? Daha 2000'li yılların başlarında, TSK'nın Gölbaşı Oğulbey'deki özel kuvvetler karargâhında bir tatbikatı izlediğimi hatırlıyorum. Bu tatbikat, özel kuvvetlerin, şehirlerin terör saldırılarından korunmasına dair geniş bir arazide yapılan eğitimi kapsıyordu. Şehir çatışmalarında etkili savunma, arazideki tatbikat ile mi sınırlı kaldı?
Nihayetinde, çözüm denilen süreç; cesur, yürekli demokratik adımları gerektirir, çoğunluğu Türk vatandaşı olan PKK'lı teröristlere, “Silahını bırak, ülkeyi terk et,” demeye indirgenecek kadar basit bir süreç değildir.
NOT: Askeri vesayetçilerin, destek verdikleri internet siteleri üzerinden yürüttükleri suç niteliğinde olsa da cezasız kalan kara propaganda operasyonlarını, ben dahil bilen bilir. Kaleme aldığınız bir yazı ya da haberin hemen ardından vesayetçilerin internet siteleri ya da yandaş yazılı basın organları, bu yazıları çarpıtıp, aleyhinize unsurlar katarak yorumlarlardı. Şimdiki vesayetçiler de, seleflerinin benzer faaliyetlerini aynen devam ettiriyorlar. Hüseyin Gülerce de Star gazetesinde, 10 Eylül günü yayımlanan yazısında, Fuat Avni adlı hesabın, CIA'in güdümünde gizli bir hesap olduğuna dair kaleme aldığım yazıyı, şimdilerde aidiyet içine girdiği kesimleri mutlu edeceği şekliyle kendine göre yorumlayıp, Avni'nin, CIA kaynaklı Cemaat yanlısı bir hesap olduğunu ileri sürmüş.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016