Lale KEMAL
Suriyeli mültecilerin, son birkaç aydır Türkiye üzerinden Avrupa'ya kitlesel göç girişimleri, malum bu kıtayı alarma geçirdi.
AB'nin üst düzey yetkilileri ve bazı Avrupa liderleri, “Mültecileri Türkiye'de nasıl tutarız”ı sağlamak için bu günlerde Ankara yolunu tutar oldular. AB'nin, mülteci krizinin kendisini doğrudan tehdit etmesi nedeniyle Ankara ile yeniden kurduğu yakın temasın, yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesinde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilaç gibi geldiğini söylemek mümkün. Artı, Amerikan Başkanı Obama'nın, çok uzunca süredir diyalog kurmayı reddettiği Erdoğan ile yakınlarda telefon görüşmesi yapmış olması da seçim malzemesi olarak kullanılmaya çok müsait. Erdoğan'ın, geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği Brüksel'de, AB'nin ileri gelenleriyle çektirdiği fotoğraf ve Obama ile yeniden kurulan diyalog, içeride tabana, “Dış politikada, muhalefetin iddia ettiğinin aksine itibarımızı koruyoruz” mesajını vermek için önemli bir fırsat oldu.
Ne var ki, AB ve ABD, Ankara'nın izlediği Suriye politikasının, bu ülkedeki iç savaşı kızıştırdığını, dolayısıyla mülteci sorununu ağırlaştırdığını düşünüyor. Diğer yandan, kendisine, AKP dışında endişelerini gidereceğine inandıracak bir alternatif sunulmayan kemikleşmiş taban, Brüksel fotoğrafları, Obama ile telefon görüşmeleri vs. gibi propaganda faaliyetlerine inanıyor.
Ankara Tren Garı'ndaki intihar saldırısı da, istikrarsızlıktan korkan kitlelerin, yeniden AKP'ye yönelmelerine yol açabilir. Üstelik iktidarın, devletin tüm olanaklarını kullanma lüksüne sahip olduğu halde bu katliamı önleyememiş olmasına rağmen.
Zaman zaman, ülkenizdeki sorunları anlamaya çalışırken detaylar arasında boğulup, kaybolabiliyorsunuz. Böyle zamanlarda, üçüncü tarafların ülkenizle ilgili analizlerine kulak kabartmak daha sağlıklı düşünmenize yardımcı olabiliyor. Dolayısıyla, son günlerde bazı Batılı diplomatlar ile yaptığım görüşmelerden çıkan sonuçları şöyle özetlemek mümkün: “Anamuhalefet olarak CHP, aş, iş sorunlarına, yani insana dokunan sorunlara artık el atmakla birlikte seçkinci yaklaşımını sürdürüyor. Ankara'daki intihar saldırılarının hemen ardından HDP, demokratik bir duruşla, iki bakanın istifasını isterken, CHP'den bu yöndeki tepki refleksi geç geldi. MHP ise tepkisinde çok geç kaldı. Her iki partinin de Ankara patlamasında kafaları karıştı. Bu patlama, iktidara, ekonomik kötü gidişattan dikkatleri başka yöne çevirmeye, istikrarsızlıktan korkan tabanını kenetlemesine vs. yararken, Kürt tabanı, HDP'ye daha da yaklaştırdı. PKK'nın, Ankara'daki patlamadan hemen sonra ateşkes ilanı, IŞİD'e, Suriye'de bir tehdit oluşturdu. Zira, ateşkes, PKK'nın, dikkatini IŞİD'e çevirmesine ve bu örgüte karşı savaşta, Suriyeli Kürtleri güçlendirmesine imkan sağlıyor. Ne var ki ateşkese rağmen Türkiye, PKK'ya hava operasyonlarını sürdürüyor.”
Davutoğlu'nun koyduğu, Ankara Garı'ndaki patlamada, “IŞİD-PKK-paralel yapı” şeklindeki üçlü, “kokteyl terör” teşhisini, “olaydaki güçlü IŞİD bağlantısını perdeleme amaçlı” diye niteleyen Batılı bazı diplomatlar, “IŞİD yalnızca Suriye'de değil, Türkiye'de de güçlü varlık gösteriyor” düşüncesinde.
AB'nin Türkiye ile mülteciler konusundaki işbirliğinin bir ayağını da, mülteci gruplarına sızma ihtimalinden endişe duyduğu IŞİD'cilerin topraklarına girişlerinin önlenmesi oluşturuyor.
Batı'da şimdiki yaygın kanaat, 1 Kasım seçimlerine katılım oranının düşeceği, dolayısıyla, haziran seçimlerindeki koalisyona işaret eden benzer sonuç çıksa da AKP ve HDP'nin kazançlı çıkacak iki parti olduğu yönünde. 1 Kasım sonrası şartlara bağlı olarak seçimlerin tekrarı olasılığı da AKP içinde dillendiriliyor.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016