Mahfi Egilmez
Türkiye ekonomisinin bir yandan potansiyel büyümesinin altında bir büyüme oranıyla büyüyor olması, TCMB’yi politika faizini daha fazla yükseltmekten alıkoyuyor. Enflasyondaki durum ise hedeflenen enflasyonun çok gerisinde kalınmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu durumda da TCMB’nin bu aşamada politika faizini düşürmesinin doğru olmayacağı ortaya çıkıyor. Taylor Kuralı çerçevesinde TCMB’nin mevcut politika faizini düşürmemesi doğru bir yaklaşım olmuştur.
Amerikalı iktisatçı John B. Taylor tarafından para politikası kuralı olarak geliştirilen formül, bir ülkenin merkez bankasının politika faizini hangi düzeyde belirlemesi gerektiğini ortaya koyar.
Taylor Kuralına göre merkez bankasının faiz oranı şu formüle göre belirlenmelidir:
Faiz Oranı = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)
Bu denklemdeki harflerin anlamları şöyledir:
r∗: reel denge faizi (ABD için % 2, Türkiye için yüzde 3 olarak kabul edebiliriz)
π: mevcut enflasyon oranı
π∗: hedef enflasyon oranı (merkez bankasının ulaşmak için hedef aldığı enflasyon oranıdır)
y: reel GSYİH (GSYH’nin reel büyüme oranı)
y∗: potansiyel GSYİH (GSYH’nin potansiyel büyüme oranı)
Bu denklemde iki tane 0,5 katsayısı yer alıyor. Bunlar, merkez bankasının enflasyon ve çıktı (büyüme) sapmalarına ne ölçüde tepki vereceğini belirler. İlk 0,5 oranındaki katsayı enflasyona karşı verilecek tepkiyle ilgilidir. Buna göre gerçekleşen enflasyon, hedeflenen enflasyonun üzerine çıkarsa merkez bankasının faizini bu farkın 0,5 ile çarpımı sonucunda çıkacak oran kadar artırması gerekir. Diyelim ki gerçekleşen enflasyon hedeflenen enflasyonun yüzde 6 üzerine çıkmışsa o zaman faizinin (0,5 x 6 =) yüzde 3 oranında artırılması gerekir. İkinci 0,5 oranındaki katsayı büyüme oranına karşı verilecek tepkiyle ilgilidir. Ekonomi, potansiyel büyümesinin altında bir hızla büyüyorsa merkez bankasının faizi düşürmesi, tersine ekonomi potansiyel büyüme oranın üzerinde bir hızla büyüyorsa merkez bankasının faizi artırması gerekir. Diyelim ki ekonominin reel büyüme oranı yüzde 3 olsun. Bu durumda reel büyüme, potansiyel büyümenin (yüzde 5 kabul ediyoruz) 2 puan altında kalıyor demektir. Buna göre merkez bankasının faizi (0,5 x 2) yüzde 1 oranında düşürmesi gerekir.
Burada iki önemli konu üzerinde durmak gerekir: İlki, denklemde iki farklı yerde (enflasyon ve büyüme oranı) kullanılan 0,5 katsayısının değişmez bir katsayı olup olmadığı meselesidir. Bu oran, ülkeye göre, ekonominin durumuna göre ve izlenecek politikanın sertliğine yumuşaklığına göre değişebilir. 0,5 genel kabul görmüş bir katsayı olduğu için standart denklemde yer alıyor. İkincisi, bu denklemin hem enflasyonu hem de ekonominin büyümesini bir arada ele alarak merkez bankasının ona göre bir politika faizi belirlemesini sağlamayı ve enflasyonla mücadeleyle büyüme arasındaki çelişkiyi bu yolla ortadan kaldırmayı hedeflediğini, tek başına enflasyona uygun faiz belirlemeyi amaçlamadığını vurgulamak gerekiyor.
Taylor Kuralı şöyle işler: Enflasyon (π), belirlenen enflasyon hedefinin (π*) üzerine çıkarsa merkez bankası faiz artırmalıdır. Ekonomi potansiyel üretiminin (y*) üzerine çıkarsa (ekonomi ısınıyor demektir) merkez bankası faiz artırmalıdır. Gerçekleşen enflasyon (π), enflasyon hedefinin altında (π*) ve ekonomi durgunlukta ise (y < y*) ise merkez bankası faiz düşürmelidir.
Şimdi Taylor Kuralını ABD ve Türkiye’ye uygulayarak durum tespiti yapalım. Önce ABD ve Türkiye’nin verilerine bakalım. Mayıs 2025 itibarıyla eldeki son veriler şöyle yazılabilir:
Şimdi bu verileri önce ABD sonra Türkiye için yukarıdaki denklemde yerlerine koyarak ABD (Fed) ve Türkiye (TCMB) açısından bugün için olması gereken politika faizlerini hesaplayalım.
ABD (Fed) için faiz = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)
= 2 + 2,3 + 0,5 (2,3 – 2) + 0,5 (2 -2,1) = 4,3 + 0,3 – 0,05 = 4,4
Bugün itibarıyla Fed’in faizi (Fed’s fund rate) yüzde 4,5. Yukarıya aldığımız hesaplama bize Fed’in uyguladığı faizin hem ekonomiyi canlı tutmak hem de enflasyonu hedefe yaklaştırmak üzere tam olarak Taylor Kuralına uygun bir düzeyde olduğunu gösteriyor.
Türkiye (TCMB) için faiz = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)
= 3 + 37,9 + 0,5 (37,9 - 5) + 0,5 (3 - 5) = 40,9 + 16,45 – 1 = 56,35
Bugün itibarıyla TCMB’nin faizi (politika faizi) yüzde 46. Bununla birlikte TCMB koridor faizi uygulamasıyla bankalara kullandırdığı fonların ortalama maliyetini (ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti) yüzde 49’a kadar yükseltebiliyor.
Türkiye ekonomisinin bir yandan potansiyel büyümesinin altında bir büyüme oranıyla büyüyor olması, TCMB’yi politika faizini daha fazla yükseltmekten alıkoyuyor. Enflasyondaki durum ise hedeflenen enflasyonun çok gerisinde kalınmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu durumda da TCMB’nin bu aşamada politika faizini düşürmesinin doğru olmayacağı ortaya çıkıyor. Taylor Kuralı çerçevesinde TCMB’nin mevcut politika faizini düşürmemesi doğru bir yaklaşım olmuştur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
29.05.2025
27.04.2025
5.04.2025
12.02.2025
5.02.2025
26.01.2025
17.01.2025
7.01.2025
10.12.2024