Mehmet ALTAN
Basın Tarihi yazmak iki kol saatiyle yaşamak gibi bir şey…
Bir yanım 2004’de, bir yanım 2023’de…
xxxxxx
2023 tarihli kol saatime bakarsam seçime 24 gün var.
Adaylar ve partiler seçim bildirgelerini, ilk yüz günde yapılacakları açıklıyorlar.
Büyüteç ile bakınca bile AB müzakere süreci ile ilgili bir tek cümle yok.
Halbuki 2004 tarihli saatimde neredeyse tek konu AB müzakereleri ve üyelik süreci…
xxxxxx
Aradan 19 yıl geçmiş olmasına rağmen siyasette boy gösterenlerin, Türkiye’nin sorunlarına AB İlerleme Raporlarındaki tespit ve çözümlerden daha kapsamlı ve doyurucu bir öneri sunduklarını görmedim…
40 yıldır 12 Eylül rejimi değiştirmeyen, değiştirmediği için de 15 Temmuz faşizmine teslim olan siyaset kurumu, insanların sorunlarını çözmek istemiyor, ülkeye derebeyi olmak istiyor…
xxxxxx
6 Ekim 2004 tarihinde yayınladığı Türkiye İlerleme Raporu’nda Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin siyasi kriterleri gerekli ölçüde karşıladığını belirterek, birliğe katılım müzakerelerinin başlatılması önerisinde bulunuyor…
17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi’nde, Avrupa Konseyi, Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerini tatmin edici bir şekilde yerine getirdiği kanaatine vararak, 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılması kararını alıyor…
Hürriyet Gazetesi, 17 Aralık 2004 Zirvesiyle ilgili haberi “Yeni Hayat” başlığıyla manşetten veriyor…
Cumhuriyet Gazetesi ise “AB Koşulları Ağır” ifadesini kullanıyor…
xxxxxx
2004 yılını araştırırken o dönemi ayrıntılı bir biçimde yansıtan pek çok çalışmaya rastladım. Onlardan biri de Alev Aslan’ın “Türkiye’de yazılı basında Avrupa Birliği haberleri” başlıklı yüksek lisans tezi oldu:
“Hürriyet Gazetesi’nde yer alan ‘Yeni Hayat’ ifadesi aynı zamanda AB’yi bir tür umut kapısı gibi göstermekte, yeni ile iyi olana, çağdaş olana gönderme yaparak, AB’ye girilmesi durumunda her şeyin değişeceğine dair anlamlar içeren bu sözcüklerle AB’yi sorunların çözüleceği bir yer olarak sunmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi ise farklı bir yaklaşımla manşetten ‘AB Koşulları Ağır’ başlığını kullanmış ve sürecin Türkiye lehine işlemediğine işaret etmiştir.
Cumhuriyet Gazetesi ‘AB Koşulları Ağır’ ifadesiyle, AB’ye yüklenen anlamlara ilişkin bir değerlendirmede bulunmamış ancak Türkiye’nin önüne sürülecek olan koşulların çok ağır olduğuna dair bir gönderme yapmakla yetinmiştir.”
xxxxxx
2005 Zirve Döneminde de AB haberlerinin sunumundaki olumlu hava 2004’te olduğu gibi sürer.
Hürriyet Gazetesi “Bugün Milat” manşetini atar…
Cumhuriyet Gazetesi “Lüksemburg’da En Uzun Gece” başlığı ile AB konusunun ne denli dikkate alındığı ve önemsendiğine işaret eder…
xxxxxx
14 Aralık 2006 tarihinde yapılan AB Zirve’sinde manşetlerin havası birden değişir…
Çünkü süreç içinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınması sorun olur:
“Türkiye- AB ilişkilerinin hukuki temelini oluşturan 1963 Ankara Anlaşması’nı 1 Mayıs 2004 tarihinde AB üyesi olan 10 ülkeyi kapsayacak şekilde genişleten ‘Ek Protokol’ Türkiye tarafından 29 Temmuz’da imzalanmıştır.
Böylece Türkiye, Rum yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti’ni resmen tanımıştır.
Türkiye ek protokolü imzalamasının hemen ardından uluslararası yasal geçerliliği olmayan bir bildirge yayınlayarak, ek protokolü imzalamış olmanın Kıbrıs Rum Yönetimini tanımak anlamına gelmediğini bildirmiştir.
AB ise 21 Eylül’de Kıbrıs konusunda bir bildirge yayınlayarak, Ankara Hükümetinin Kıbrıs Rum Yönetimini tanımadığını bildiren bildirgesinin uluslararası hukuka uygun olmadığını, AB tarafından kabul edilemeyeceğini bildirmiş ve Türk Hükümetinden, liman ve havaalanlarını Kıbrıs Rumlarına açmasını istemiştir.
3 Ekim’de Lüksemburg’da toplanan AB Genel İşler ve Dışişleri Konseyi, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin çerçeve belgesini imzalamıştır.”
xxxxxx
Daha öncesinde her dönem “zirve” haberlerini manşetten veren Hürriyet ve Cumhuriyet Gazeteleri ise 14 Aralık 2006 tarihinde, AB ile ilgili haberi manşetten vermekten vazgeçer.
Öncesinde çok fazla önemli kabul edilip, günlerce gazetelerin manşetten indirmediği AB Zirvesi, 2006 yılında manşetlerde yer bulamamıştır.
xxxxxx
Hatta ‘’2004’e nazaran, 2006’da fazlalaşan oranda olumsuz başlıklar gazetelerde yer alır:
-Hürriyet Gazetesi: ‘Karar Onlardaki Vizyon Noksanlığını Gösteriyor’ (13 Aralık 2006)
‘AB Türkiye’ye Haksızlık Yaptı’ (13 Aralık 2006)
-Cumhuriyet Gazetesi: ‘AB, Süreci Tıkadı’ (12 Aralık 2006)
‘Dışişleri Küçük Düşürüldü’ (12 Aralık 2006)
Başlıklarda Milli Politika, Kıbrıs’ın satılması, hükümetin diz çökmesi, kapıların Türkiye’nin yüzüne kapanması gibi anlatımlar ön plana çıkar.”
Manşetlerdeki “milliyetçilik” vurgusu gittikçe artar.
xxxxxx
Hürriyet Gazetesi, 2004’te Erdoğan’ın “başardık” sözünü manşet yaparken, 2006’da gene Erdoğan’ın bu kez “AB, Türkiye’ye haksızlık yaptı” sözlerine manşette yer verir.
Cumhuriyet Gazetesi, Mümtaz Soysal ve Şükrü Sina Gürel’in sözlerine dayanarak 2004’te “Kıbrıs’tan Vazgeçmek İhanettir” başlığını atar.
2006’da da İnönü Üniversitesi Senatosu'na dayanarak “KKTC, AB uğruna feda ediliyor” sözlerini manşete çeker.
xxxxxx
Burada, bence, en ilginç olan taraf, gazetelerin olayları hep “devlet diliyle” vermeleri, olaylara hep devleti yönetenlerin perspektiflerinden bakmaları.
Kıbrıs politikası doğru mu yanlış mı, aslında nasıl bir politika izlenmeli, hangi politika “millet için” yararlı konuları tartışılmıyor bile.
Tartışmanın belirleyici noktası “milletin çıkarı” değil, zaten bu konuda “milletin” bir sözü de bulunmuyor. AB üyeliğinin bu ülkede yaşayan insanlara ne tür yararlar sağlayacağı, ülkeyi nasıl geliştireceği ya da geliştirmeyeceği de tartışma konuları arasında değil, müthiş bir hamaset dili bütün bu konuların üstünü örtüyor.
xxxxxx
Kıbrıs bütün manşetleri süslüyordu ama AB standardında yapılan evlerin insanlara deprem sırasında nasıl güvence sağlayacağı, hayatlarını nasıl kurtaracağı hiç tartışılmıyordu.
Bakın, Maraş Depreminde resmi rakamlar bile 50 bini aşkın insanımızın öldüğünü söylüyor.
Enkaz altında kalan insan sayımızı ise hala bilmiyoruz…
Mevcut “siyasetçi-müteahhit-bürokrat” üçgeninde ölüm üreten hırsızlık egemen olmasa binalar yıkılmayacak, insanlarımız ölmeyecekti.
Nitekim kent yerli yeksan olurken Adıyaman’da AB standartlarına göre inşa edilen Komagene Kültür Merkezi’nde cam bile çatlamadı.
İnsanlara, Kıbrıs konusunun yanı sıra AB standartlarının yüz binlerce insanın hayatını kurtaracağı söylense, belki de milletin tercihi başka türlü olacaktı…
Ama söylenmedi…
Millet bu tartışmaya dahil edilmedi.
xxxxxx
2004’de AB’den yana çıkıp…
2006’da milliyetçilik refleksiyle buna sırt çevirmek…
Toplumun çıkarını değil, insanın yaşam standartlarını değil, siyasette egemen unsurun çıkarlarını savunmak…
İnsan ve toplum adına egemen çıkar odaklarını eleştirmek yerine, ulusalcılık sakızını çiğneyerek köhnemiş reflekslere geri dönmek…
xxxxxx
Manşeti kim atar?
Bizim ülkede, toplumun özgürlüğünü ve refahını savunan ilkeli bir duruş atmaz…
İnsanın yaşam kalitesini yükseltme hedefi atmaz…
Devleti ele geçiren egemen irade atar…
Onun için de bir türlü AB üyesi olamayız…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025