Mehmet ALTAN
Dün 23 Nisan’dı…
Türkiye Büyük Millet Meclisi bundan 103 yıl önce açıldı…
Aradan geçen yüzyılı aşkın bir süreye rağmen parlamento, cumhuriyeti demokratikleştiremedi…
Demokrasiyi bırakın, Anayasa’nın 10. maddesi hayata geçemedi…
Hala “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit” değil…Türkiye’de “Türk, Müslüman, Sünni ve erkek” olmayan vatandaş sayılmıyor…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” çıkışı bu açıdan çok sarsıcı oldu. Çünkü resmi vatandaşlık paradigmasını değiştirmek için devrimci bir adım attı.
Ama siyasette mezhep, ekonomide soğan tartışmasından öte geçemedik.
xxxxxx
Cumhuriyet, yeni bir kimlik ve farklı bir siyaset inşa eder.
Rejimin yayın organı Hakimiyet-i Milliye'dir.
Yeni siyasetin, yeni kimliğin topluma sunulması, tanıtılması ve benimsetilmesi Hakimiyet-i Milliye gazetesi üzerinden gerçekleşir.
Daha önce de vurguladığım gibi Prof. Dr. Hayati Tüfekçioğlu’nun akademik çalışmalarından biri, yeni harflerle yayınlanan Hakimiyet-i Milliye'nin 13 aylık yayınıdır. Yeni rejimin niteliğini ve rejimin inşasında bu gazetenin rolünü incelemiştir.
xxxxxx
Tüfekçioğlu, Cumhuriyet’in “devletin toplumsal temeline köylülüğü” yerleştirdiğini anlatır:
“Batıcılık siyasi bir tercihtir. Ama ortada bir de devlete yeni bir tarihsel ve toplumsal temel oluşturulması sorunu durmaktadır.
İşte bu çerçevede Orta Asya Türk tarihine ilgi doğacaktır.
Yeni devletin tarihsel temelleri Türkçülük adı altında Osmanlı atlanarak burada aranacaktır. Aynı çözüm yeni devletin toplumsal temeline köylülüğü yerleştirecektir.
Bu anlayışa göre Türkler Orta Asya menşeli kültürlerini Osmanlı içinde Anadolu halkı vasıtasıyla korumuş ve sürdürmüşlerdir. ‘’
xxxxxx
“Böylece bir yandan Orta Asya tarihine yönelik tartışmalar başlarken diğer yandan ise yeni kimliğimizin temeline Türkçülük yerleştirilip, Türkçülüğün de Anadolu köylüsü vasıtasıyla kimliğini sürdürdüğü görüşünden hareketle Türkiye Cumhuriyeti'nde bakışlar köye yönelecektir.
Köylerde masallar derlenip, maniler toplanıp, atasözleri araştırılarak Orta Asya uzantısı kültür unsurlarına ulaşılmak istenirken bir yandan Batı tercihi sebebiyle Batı medeniyetinin temelleri araştırılacak ve Batılı bir yaşam gündeme gelecektir.”
xxxxxxx
“….. Ayrıca köy ve köylülük Osmanlı uygarlığının dışında görüldüğü için kolayca Batı uygarlığı ile işbirliği yapma imkanına sahip olma gibi bir özellik ve önem de taşımaktadır.
Bu özellik ve öneminden dolayı artık Anadolu köylerinde Orta Asya kültürünün uzantıları aranmaktadır. Yeni kimlik bunlar üzerine temellendirilecektir.
…..Köycülük Türk düşüncesinde ve edebiyatında geniş şekilde tartışılan bir konu olmuştur. Türk toplumunda köye ilgi yalnızca bununla da sınırlı kalmamış sosyolojimizin de önde gelen ilgi sahalarından biri olarak karşımıza çıkmıştır. Köy Enstitüleri ise söz konusu politikaların oluşturduğu bir kurum olarak günümüzde de tartışma dışına düşmemiştir.’’
xxxxxx
Hakimiyet-i Milliye'de en çok yer alan konulardan biri köydür…
Köye Avdet (29 Ağustos 1929), Köy Yollarında, (13 Eylül 1929), Köyde İhtiyarlar (15 Eylül 1929) başlıkları ile hep bu konular işlenmektedir:
Hakimiyet-i Milliye’nin birinci sahifesine tarlada otlar içinde yatan bir inek resmi konulmakta ve altında “Türkiye'nin her köşesinde bu manzaranın görülmesi” (2 Temmuz 1929) gerektiğinden söz edilmektedir.
Yeni toplumun büyük zenginlik kaynağı köylüdür…
xxxxxx
Eski kimliğin tasfiyesi ile gündeme gelen Türkçülük, öztürkçecilik, köycülükle yeni kimliğin tarihsel ve toplumsal temelleri oturtulmaya çalışılmaktadır.
Fakat asıl tercih Batıcılıktır.
Ancak Cumhuriyet kurulurken Batı sanayi devrimini tamamlamış, sanayi işçiliği toplumun en etkili gücünden biri olmuş, kentler yaşamın dinamosu haline dönmüştür…
Cumhuriyet ise sanayi devriminin ileri aşamasına köylülük üzerinden bağlanma gayreti içindedir.
Bu imkânsız ve gerçek dışı bir hedeftir.
xxxxxx
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıl dönümünde sanayi devrimini köylülük üzerinden yakalama gayretinin bütün zafiyetlerini ağır bir şekilde yaşıyoruz…
Demokratikleşemedik…
Birey doğmadı…
Temel hak ve özgürlükler hala yabancı madde gibi, içselleştirilmekten uzak…
Siyaset kurumu ırk, din, mezhep üzerinden siyaset yapmaya çok iştahlı.
Adıyaman’da provokasyon, Sultanahmet Camii avlusuna kürsü kurdurup siyasal düşmanlık üretmek, modern bir toplumda yaşanmayacak ilkel skandallar.
xxxxxx
Ne yapılabilir?
Cumhuriyet’in bu yanlış tercihi nasıl onarılabilir?
Bir şansımız var… Dünya sanayi sonrası döneme geçiyor, bu evrede bizimki gibi sanayi devrimini ıska geçmiş toplumlara da yer bulunuyor.
Türkiye’nin coğrafi konumu, Avrupa pazarına olan yakınlığı, büyük nüfusu, toplumsal enerjisi bize bu imkânı tanıyor.
Yeni dünyaya katılabilmemiz için öncelikle iki temel gereklilik duruyor karşımızda: Birincisi çağdaş üretim teknolojisini ve knowhow’ı buraya taşımak, ikincisi bir daha bozulmayacak biçimde hukuki bir yapı oluşturmak.
Bunları gerçekleştirebilirsek Türkiye çağdaş dünyanın güçlü ve saygın bir parçası haline gelir, her ırktan, her dinden, her mezhepten insanlarımız özgür, güvenli ve zengin olarak yaşar.
“Milli ve yerli” gibi içi boş, anlamsız sloganlar yerine “evrensel” olmayı hızlandırmamız, gelişmiş dünyaya kapılarımızı kapamak yerine o dünyayla bütünleşmemiz gerekiyor.
Yoksa Kılıçdaroğlu’nun radikal adımına rağmen “mezhep ve soğan” tartışarak çürüyüp gideceğiz…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025