Mehmet BARANSU
Devlet bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce bir karar almıştı. Devleti yönetenler “güvenlik” adı altında toplanmış, “kuruldan” bir karar çıkmıştı.
“Terörle mücadele kapsamında” örgüt liderleri “etkisiz” hâle getirilecekti.
İlk hedef “Fehman Hüseyin”di.
Önce yandaş gazetelerde Hüseyin’le ilgili haberler yaptırıldı. Onun ne kadar önemli biri olduğu “algısı” oluşturulmaya çalışıldı.
Her dönemin gazetesi Sabah, bu algı için bulunmaz fırsattı. Hem içeride “gazeteci” adı altında “istihbarat” elemanları vardı. Bir dizi haber yaptırıldı.
Kamuoyunun bu isme “kilitlenmesi” isteniyordu. Milliyetçilik rüzgârlarının estiği o günlerde Fehman’ın öldürülmesi, siyaseten yelkenleri şişirmek anlamına geliyordu. Rüzgârı arkalarına alacaklardı.
Sonradan öğreneceğimize göre, iki eleman ayarlanmış, elemanların verdiği bilgiler ışığında, Fehman ve telsizi yakın takibe alınmıştı. Fehman için artık son çok yakındı.
“Dünyanın en iyi istihbarat örgütünün elinden kurtulması imkânsızdı.” Raporlar yazıldı, istihbarat notları askerle paylaşıldı.
Fehman’ın öldürüldüğü haberleri yazıldı, çekmeceye kondu...
Düğmeye basıldı...
Devlet sınırdan gelecek habere kilitlenmişti.
Ve o haber çok geçmeden geldi...
Ankara Fehman haberini beklerken, içlerinde 17 yaşından küçük onlarca çocuğun da olduğu mazot almaya giden 34 köylü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin jetleriyle bombalanmış, hayatlarını kaybetmişlerdi. (Aylar sonra bir kişi daha hayatını yitirdi.)
Ankara şaşkındı. Fehman haberleri çöpe atıldı. “Güvenlik kurulunun” aldığı karar kimse duymadan alelacele iptal edildi.
Sonrasını hepimiz biliyoruz...
34 canın cansız bedenlerine bile sahip çıkılamamış, yakınları, parçalanmış bedenleri katır sırtında köye getirip, son yolculuklarına uğurlamıştı.
“Çözmek namusumuz” denen soruşturma zamana yayılarak kapatıldı. İlk günlerde hükümetin “korucu” olarak sahip çıktığı köylüleri, “Dönemin Başbakanı” Erdoğan’ın eşi ziyaret etti. Taziyelerini bildirdi. Eşi ise Uludere’ye gidemedi.
Çok geçmeden korucu olan köylüler ve katliama maruz kalan çoluk-çocuk, “Dönemin Başbakanı” (Bu ifadenin 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında birilerinin dile getirdiği ‘dönemin başbakanı’ yalanıyla ilgisi yoktur) tarafından grup toplantısında “terörist” olarak damga yedi.
Bu katliamın perde arkasını yazan bu satırların yazarı da “vatan haini” olarak damgalanıp, Fehman’ın istihbaratını veren kurum tarafından takibe alındı. Peşine adamlar takıldı. Yasadışı olarak dinlendi.
Ayrıntıya girmeye gerek yok.
Bugünkü yazımın konusu da bu değil.
Eskiyi hatırlatmamın nedeni ise ölümü ve katliamı yaşayan Uluderelilerin, bugün dünyaya insanlık dersi vermesi. Onlar katliamı, yok edilmeyi, öldürülmeyi, devlet “terörünü” en iyi bilenlerden.
Uludere, IŞİD’in, Şengal işgalinin ardından soykırımla karşı karşıya kalan beş bin Ezidi’ye kucak açtı. Onlarla yiyeceğini, giyeceğini paylaştı. Evlerini misafirlere açtı. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan, devletin yapamadığını yaptılar.
Bugünlerde feryat ediyorlar. “Bu iş bizi aştı, devlet bu insanlara acilen yardım etmeli” diyorlar.
Devlet yine sessiz. Feryatlara duyarsız. Tıpkı Uludere katliamı sonrası gibi.
Okullara yerleşen Ezidiler valilik kararıyla sınıflardan atılıyor.
Ezidiler ölüyor... Ezidiler öldürülüyor... Uludere, kaçanların açlıktan ölmemesi için karınca misali “insanlık” dersi veriyor...
Başlıkta da dediğim gibi... “Yazmasam olmazdı.”
Tüm dünyaya insanlık dersi veren Roboski halkını yürekten alkışlıyorum. Uludere’den yükselen yardım çığlığına duyarsız kalmayalım diyorum. Suriyeli misafirleri de unutmadan.
Ezidiler Müslüman değil ama “Ensar ve Muhacir kardeşliğinin” tekrar yeşerebileceği günlerden geçiyoruz. Bizden istenen, istedikleri ise sadece bir yudum “su”...
Haydi dostlar...
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015