Mehmet TIRAŞ
Bu sözü utanıp sıkılarak yazıya başlık attım okurlarım beni bağışlasın.
İnsan bu sözü dinlerken kulaklarına inanamıyor.
Bu galiz sözün sahibi: ”Siyasi rakiplerine ve siyasetine karşı demokratik hakkını kullanan, toplumun her kesimine hakaret eden,iftira atan partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.”
Hem de bu sözü televizyon kanallarında ,canlı yayında kameraların karşısında söylüyor, dinleyen AKP’liler ise ayakta alkışlıyor.
Gerçi bu sözü söyleyenin böylesi hakaret ve iftiraları ne ilk ne de son.
Yeri gelmişken hatırlatalım, Anayasanın 103.Maddesi Cumhurbaşkanı görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer diyor:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla ,Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya,hukukun üstünlüğüne, demokrasiye,Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye ve Cumhuriyetin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda,namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
Anayasanın bu tarifine partili Cumhurbaşkanı Erdoğan uyuyor mu?
Kesinlikle hayır.
Erdoğan anayasanın emrettiği yemine uymadığı gibi aksine; toplumu bölen, kutuplaştıran, karşı karşıya getiren ve ayrıştıran bir dil kullanmaya ve Anayasal suç işlemeye devam ediyor..
Yargı da seyrediyor.
Böyle olunca…
Kendine muhalif olan toplumun her kesimine hakaret, iftira, tehdit ve yaftalaması ve argo sözleri hız kesmiyor.
Erdoğan bir de kalkıp ahlak dersi vermeye kalkıyor.
Bingöl’de bir vatandaşa ana avrat sinkaf çeken İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan için;bu kişi en ağır ceza ile cezalandırılmalı, hatta TBMM’nin kutsal çatısı altında görev yaptırılmamalı diyerek, yargıya çağrıda bulunuyor,yargı da hemen devreye girerek, Lütfi Türkkan hakkında, milletvekilliğinin düşürülmesi için fezleke hazırlıyor.
Kendisi ise muhaliflerine en ağır galiz sözler söylemeyi kendinde hak görüyor...
Lütfi Türkkan kutsal TBMM çatısı altında görev yapmaya yakışmıyor diyen, ‘şahsım devletin sahibine’ soralım:
”Sizin hakaretleriniz, iftiralarınız ve tehditleriniz yemininize sadık kalmamanız, temsil ettiğiniz makama yakışıyor mu?”
Siyasi rakiplerinin her sözünü kuyumcu titizliği ile ele alan ve topluma ahlak dersi veren Erdoğan, rakiplerine konuşurken lafının önüne hiç taş koymuyor.
Hatta…
Kendisi ve yakınlarına yönelik sosyal medya hesaplarından beğenmediği bir paylaşım yapan insanlara karşı;bu kişilerin evlerine gece yarısı polis operasyon yapıyor,davalar açılıyor, tutuklanıyor veya tazminat ödetiliyor.
Cumhur ittifakının her türlü galiz sözleri,tehditleri hakkında muhalifleri tarafından açılan davalar yargı nezdinde nasıl oluyorsa“düşünce özgürlüğü” kapsamında ele alınıp, takipsizlik kararı veriliyor.
Ardından Cumhur ittifakının bileşenleri tek ağızdan koro halinde…
Türkiye bir hukuk devletidir, yargısı bağımsız ve tarafsızdır.
Yargıya biz müdahale edemeyiz.
Yargının verdiği beğenmediği kararları ve AİHM kararlarına gelince, tanımıyorlar, uygulatmıyorlar..
Nasıl bir hukuk devleti ama!.
Yazımızı Cumhur ittifakının mafya ile ortaklaşa kullandıkları, siyasi rakiplerine karşı söyledikleri ağıza alınmayacak, kavgada söylenmeyecek tehditleri ve sözlerini kısaca hatırlatalım :
“Muhalefete illet zillet, terörist ,sana buradan kemik çıkmaz, CHP bir çukurdur,tezektir,cibilliyetsizdir,karektersizdir.
Bize karşı ittifak yapan şer güçler, dış güçlerin içerideki uzantıları, darbeciler, mandacı ve vatan hainleri diyen bir zihniyetin, ülkeyi yönettiği ve hukuku yok saydığı bir süreci yaşıyoruz.”
Alçak,şerefsiz,namussuz sözler Cumhur ittifakın Muhalefete selamı oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın galiz sözlerine karşı verdiği edebi ve veciz sözünü hatırlatmadan geçmek olmaz: ”Destinin içinde ne varsa ağzından da o akarmış.”
Böylesi ahlak dışı sözleri sokakta oynayan bir çocuk arkadaşına söylese, Annesi çocuğunun diline biber sürer.
Demokrasilerde toplumların iktidarın diline sürecek tek biberi “sandıktan başka bir argümanı” yoktur.
Kötü söz sahibinin dışında kimseye yapışmazmış diye bir deyim var.
Uzun lafın kısası..
“Biraz edep yahu” demek yeter de artar bile “utanma duygusunu kaybetmeyenlere.”
Not: Okurlarımın yeni yılını kutlar,Yeni yılın tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini dilerim.M.T.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025