Mehmet TIRAŞ
Göz insanın organları içinde herhalde en önde gelenlerinden biri olsa gerek.
Gözleriniz görmüyorsa tek başına dolaşma elinizden alınmış, kendi iç dünyanızda yarattığınız bir aydınlık yolda ömrünüzü tamamlarsınız.kolunuza biri girmeden de sokaklarda dolaşamazsınınız.
Görme özürlüler hep gök yüzüne bakar dikkat ederseniz çünkü gök yüzünden gelen ışıktır onu oraya baktıran.
Göz sadece görmez aynı zamanda bir ışıktır insanın kullandığı bataryası olmayan bir feneridir.
Kör sessizlikten sağırda karanlıktan çok korkarmış psikolojik olarak.
Gözün görmemesi doğada ne kadar güzellik varsa hepsinden mahrum oluyorsunuz,tabi ki bu güzellikten gözün mahrum olduğu aşk duygularını depreştiren, karşı cinsinin cemalini görmemektir.
İnsan gözümle görmeden kulağımla duymanda inanmam der ama yemin ederken iki kulağım sağır olsun demez ama iki gözüm önüme aksın ki, ben demedim veya görmedim, yeminini çok duymuşuzdur.
Göz mü insanı çok heyecanlandırır,duymak mı derseniz;göz daha heyecan veren organdır,duyguların içinde çok farklı bir yeri vardır yaşadıklarım hala gözümün önünden gitmiyor misali..
Duyduğum ama hatırlamak istemediği o ses hala kulağımda çınlıyor bunu olumlu veya olumsuz çok kullanırız..Tabi organları birbiriyle karşılaştırmak insan çok farklı duygularını bir arada da yaşattığı da olur.
O kadar heyecanlandım ki onu görünce onunla geçen günlerim bir anda gözümün önünden film şeridi gibi geçti.Kör olaydı da gözlerim onu görmeseydim,bir anda aşk duygularım tekrar depreşti,ezberimi bozuldu kendime nasıl geleceğim bilemiyorum,diye de gözümüze beddua etmişliğimiz vardır.
Renkleri gözle yaşarsınız,sesi kulakla, kokuyu burunlar,tadı dille yaşıyor insan..
Gözler tenler gibidir ve farklı renklerden olur..
Bu duyulardan,kokulardan,renklerden,seslerden ve tatlardan mahrum olmak ta bir yerde kısmi özürlülüktür;yaşamı eksik yaşatır bazı organların işlevlerini yapmaması insana.
On kere duymadan bir kere görmek daha kalıcı bir iz bıraktırır göz insana.
Göz sadece görmekle kalmaz rivayete göre, gözde değdirirmiş cana ve malamülke.
Göze geldi sözünü çok duyarız.
Göz değmesin,diye kurşun döktürmeler,fala baktırmalar,muskalar yazdırmalar,adak dilemeler.
Bu gibi inançların dinde yerini olmadığı iddia edilir ve hurafe, diye söylenir..
Söylenir ama fala inanma falsızda kalma sözünü de hep uygulaya gelmişizdir.İki veya üç kadının kahve içtiği yerde mutlaka birisi fala bakar.
Gözden uzak olan gönülden de ırak olurmuş ama gözün görmediği yere eskiden görüntülü ve sesli teknoloji çıkmadan kulak buluşturuyordu insanoğlunu ama gözle kulak bir arada hasreti gideriyor ve ses ile göz birbirini tamamlıyor artık.
Sesi ile göz bir arada çok söylenir deyişleri de vardır;gözüm yolda kulaklarım sestedir,diye.
Gözüm gibi korudum veya korurum sözünü,bize bırakılan bir emanete karşı böyle söz veririz gözün arkanda kalması deriz,bize güvenenlerin bıraktığı değerli varlığı için.
Gözüm bu adamı kesmedi ama neyse hayırlısı Allahtan, inşallah yanılırım sözünü de çok duyarız çevremizde ve günlük hayatımızda.Bakışlarında bir güvensizlik var gibi..Gülmesi güven vermiyor yılışık bir tip,gözleri de fırıl fırıl dönüyor..
Göz dile benzermiş hem sevdirir hem de sevimsizleştirirmiş insanı.Bakmasını bilmezsen tabi.
Kadınların en çok tacize uğradı erkeklerin bakışlarından rahatsız olmalarıdır.Yiyecek gibi bakıyordu manyak eğer otobüste yalnız kalsaydık kesin bana elle taciz ederdi,diye yakınmaları çalışan ve dolaşan her kadın yaşamıştır.
Gözler gülmüyorsa gönül gülmez imiş,kerhen gülmeleri gözler ele verirmiş.
Gözü doymayanın ne gönlü doyarmış ne de karnı..Demezler mi, gözünü toprak doyursun,diye aç gözlü olanlara..
Göz beyinin işaret ettiği yere bakarmış.
Gözler içinde değişik mizahi söylemler vardır;şaşılar için derler ya,”bir gözü kalk gidelim diyor bir gözü otur bok yeme diyor.”
Ben adamı gözünden okurum sözü çok iddialı bir söz olduğu kadar da insanı çokta yanıltan bir kanıdır.
Bakışları bana cesaret verdi yoksa yanaşamazdım ona,diye aşk öyküleri anlatılır.
Öyle bir bakış attı ki kap beni dercesine idi.
Öyle bir baktı ki, gözüne far tutulmuş tavşan gibi oldum ve lal oldum,böyle bir bakışı ve gözü hayatımda görmedim,diye heyecanlı bir şekilde anlatır;anlatırken de sanki onu tekrar yaşar.
Aşkın sinyalini gözler verirmiş yeter ki sen bakmasını ve okumasını bil.
Yazıyı güzel bir deyimle sonlandıralım.
Bir bakış bir bakışa neler neler anlatır/bir bakış bir bakışı saatlerce ağlatır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025