Mehmet TIRAŞ
Baskın erken seçimle oluşan Cumhur ittifakın karşısında oluşan her siyasi ortaklık,oluşumlar,eylemler ve düşünce içerisinde olanlar,OHAL’e karşı çıkanlar, Cumhur ittifakta bunlar kesin FETÖ’nün projesi olarak karşılanıyor.
Cumhur İttifakla siyaseten yolu kesişmeyen, FETÖ terör örgütü ile ilişkilendirmeyen,darbecilikle suçlanmayan kimse kalmadı gibi..
Kısaca bunun bir sırlamasını yapalım.
11.Cumhurbaşkanı Akp’nini kurucusu ilk Başbakanı,uzun yıllar dışişleri bakanlığı yapmış Abdullah Gül’ün Millet ittifakın ortak adayı olarak ismini geçmesi; FETÖ’cülükle suçlandığı bir süreçte,yıllarca Erdoğan’a muhalif olanların FETÖ’cülükle ve darbecilikle suçlanması kadar doğal bir şey olmasa gerek.
Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğu gündeme geldi, bunu servis eden gündeme getiren,dolaşıma sokanı Akp’liler bu FETÖ’cülerin işi diyorlar..
İyi Parti Kayseri Milletvekili Prof.Dr.Yusuf Hallaçoğlu:”Ben Erdoğan’a senin diploman sahte diyorum beni mahkemeye vermiyor” diye kamuoyuna açıklamada bulunuyor..
Bu ağır iddia karşısında diplomasını göstereceği yerde Erdoğan ve partili arkadaşları biz bu FETÖ’nün oyunlarına gelmeyiz diyorlar.Bunun Fetö ile ne alakası var Allah aşkına,diplomanı göster ve tartışmaları da bitir.
Akp,Mhp,BBP, cumhur ittifakı kuruyor bu milletin yararına oluyor,muhalefetin ittifakı ise FETÖ’nün projesi oluyor.Akıl alır gibi değil.
Muhalefet demokratik yoldan iktidarın değişmesi için mücadele veriyor; Erdoğan,beni dış güçlerle bir olup iktidardan uzaklaştırmak isteyen şer güçler bunlar diyor.
Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu yüzbin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olmak için imza topluyor,Cumhur ittifaka adına konuşan dönem sözcüsü Devlet Bahçeli bu imza atanlar FETÖ’cüler olmasın, diye imza veren vatandaşı tehdit ediyor.
Şimdi bir iddia daha ortay atıldı olaylı Fenerbahçe-Beşiktaş maçının tatil edildiği dakikadan itibaren tekrar oynanmasına Futbol Federasyonu karar verdi;Beşiktaş kulübü sahaya çıkmayacakları yönünde karar aldı ve maça çıkmadılar,Cumhur ittifaktan ve havuz medyasından FETÖ yine iş başında diye iddialar ortaya atıldı..Çünkü Cumhur ittifakın sözcüsü hatırlanırsa Devlet Bahçeli iptal edilen Fener-Beşiktaş maçının tatil edildiği dakikadan itibaren oynanmasını istemiş;Futbol Federasyonu da bu doğrultuda karar almıştı..
Bir hatırlatma yapalım Gezi olaylarında en dinamik ve örgütlü olarak meydanları dolduranların başında renkli Beşiktaş’ın meşhur Çarşı taraftar grubu olmuştu ve Beşiktaş taraftarı darbecilikle suçlanmış, yargılanmışlar ve dava beratla sonuçlanmıştı.
Dikkat ederseniz OHAL ilanı ile yapılan sivil darbeden sonra başta yargı olmak üzere talimatla çalışır olmuş,siyasal iktidarın işareti doğrultusunda karar vermiştir..
Bunlardan birisi Anayasa Mahkemesinin tutuklu gazetecilerden Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında tutuklanması değil, gözaltına alınması bile bir hak gaspı kararı vererek tahliyesine karar verdiği halde..
Erdoğan AYM’nin kararını beğenmediği için yerel mahkeme bu kararı uygulamadı..
Hatta AYM’nin 56.Kuruluş yıl dönümünde AYM başkanı Erdoğan’ın da bulunduğu salonda AYM’nin kararları herkesi bağlar, eğer yargı kararları uygulanmazsa yargıya olan güven biter demiştir başkan.
Görüldüğü gibi en üst mahkemenin kararını yerel mahkeme uygulamıyor..
Futbol Federasyonunun kararını da Beşiktaş kulübü uygulamadı.
Türkiye’de yargı siyasallaşınca tüm kurul ve kurumlarda bir keyfiyet ortaya çıktı.
Erken seçim kararını kendisi almasına rağmen Erdoğan iyice gemiyi azıya aldı; ve aklına gelen her sözü tartmadan,rafine etmeden diline vererek hakaretleri havada uçuşuyor.
Hakaretleri,iftiraları ve galiz konuşmaları insan yazmaya utanıyor.
Erdoğan’ın Ana muhalefet partisine Tezek benzetme yapması..
Namus ve şeref üzerine yemin ederek tarafsız kalacağına ant içmiş Erdoğan’ın; kendisi gibi düşünmeyen ve siyasetine katılmayanlara yaptığı hakaretlerin ve iftiraların hangi birini yazalım..
HDP’yi Erdoğan her platformda hedef göstererek sandığa gömün diyor..
Bir cumhurbaşkanının söyleyeceği söz bu olamaz.
Erdoğan’ın hedef göstermesinden sonra HDP’nin diğer partiler kadar eşit koşullarda siyaset yapamayacağının her türlü işaretleri verilmiş görünüyor.
Bütün partilerin Cumhurbaşkanı adayları meydanlarda seçim çalışması yaparken,HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş hapishanedeki hücresinden avukatları aracılığı ile düşüncelerini açıklıyor..
Buna nasıl adil ve eşit şartlarda yarışılan bir seçim diyebiliriz?
Açık söylemek gerekirse Azerbaycan’da, Rusya’da yapılan seçimlerde muhalefet ne kadar özgürse,Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak seçimin de pek farkı olamayacağının işaretlerini görüyoruz.
Muhalefeti şer güçler olarak görmek ve göstermek bunun somut örneği değil mi?
Muhalefetin terörle,darbecilikle suçlanmasını nasıl anlamalıyız.
Demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar meşru değildir.
Her ülkede bir iktidar vardır ama muhalefet yoktur..
Muhalefet demokratik toplumlarda olur.
Yine de bu şartlarda vatandaşlık görevimizi OHAL’in sonlandırılması, demokrasi ve hukuka dönülmesi konusunda, oyumuzu kullanmaktan başka bir seçeneğimiz yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025