Melih ALTINOK
Ekrem Bey ve kanıtları
14.11.2014
1893
Ahmet Hakan, geçtiğimiz günlerde Cemaat’i eleştiren önemli isimlerden Hüseyin Gülerce ile röportaj yapmıştı. Geçen çarşamba da konuğu beklenildiği gibi Ekrem Dumanlı oldu.
Hakan, hakikaten kafamızdaki tüm soruları Dumanlı’ya yöneltmiş. Ancak buna rağmen röportajı okuyup bitirince kafamda soru işaretleri daha da arttı. Zira Dumanlı’ya göre ortada bir Cemaat falan yok. Hatta bu röportajı ve Dumanlı’nın mantığını baz alırsak, Cemaat’in gazetesinin başındaki ismin bile Cemaat’çi olduğunu kanıtlamamız imkânsız.
Röportajın ortalarında Hakan da patlıyor ve “Ama işte bu kanıtlanması zor bir ilişki biçimi... Teknik olarak ispatta zorluk var.”
Dumanlı ise eli yükseltiyor. Zekeriya Öz’ün ve dahi Ali Fuat Yılmazer’in bile Cemaatçi olmadığını, bu iddianın kanıtlanamadığını söylüyor.
![]() |
Ne var ki, üzerlerinde “Cemaatçidir” yazan yaka kartları ya da “ben cemaatçiyim” şeklinde itiraflar olmadığı için Cemaatçiliği “kanıtlanamaz” bulan Dumanlı fazla dayanamıyor. Açığın adresi ise malum bankaları. Evet, evet mevduat hesabı açmayı, haşa “İslam’ın şartı” olarak lanse ettikleri o zor durumdaki bankadan bahsediyorum.
Diyor ki Ekrem Bey, lütfen iyi dinleyin:
“Şu Bank Asya'ya yapılanlara bakın. İnsanca isteseler, oranın yöneticileri, iştirakçileri, yönetim kurulu üyeleri götürüp anahtarlarını teslim ederler. ‘Size banka mı lazım, alın sizin olsun’ derler. Ama bu zulüm nedir? Bu kanunsuzluk nedir?"
Pardon? Ve de daha önemlisi “nasıl?” Bu ülkede bankalar böyle mi çalışıyor? “Al ulen sana bankanın anahtarı” falan… Kaldı ki, Türkiye’de hangi gazete yöneticisi, “istesinler o bankayı verirdik” falan deme kudretine sahip… Tabii bir de kim kimden banka isteyebilir, sorusu var ki, ona hiç girmeyelim. Öyle ya, bir bankanın yasalar çerçevesinde denetlenmesi değil de, asıl “armağan” edilmesi kanunsuzluk olmaz mı?
İşte bunların hepsi Cemaat ama ortada Cemaat ve Cemaatçi yok sevgili okur.
7 Şubat’ı, 17-25 Aralık’ı, bedduaları falan da kimse yapmadı, biz hepsini anı olsun diye yaşadık!
Uyursak hepimiz olmasa da bir kısmımız hakikaten yine ölecek
Gelelim bir başka “kanıt fetişizmi” hikâyesine.
Çözüm Süreci tartışmalarında da bu “kanıtlasana” savunması pek revaçta. Bir parti genel başkanı çıkıp öfkeli kitlesine “serhildan” (Direniş) çağrısı yapıyor. 50 kişi ölünce de, “kanıtlayın” diyor “ölümlere benim neden olduğum nerden belli?”
Bu siyasetçinin simetrisinden bir gazeteci de şehit cenazeleri gelirken oturup, “nasıl da çok PKK’lı öldürdüğünü ve fırsat verilirse öldüreceğini” anlatan generalle ilgili kitap yazıyor. Bu DVD’li kitap milliyetçi gençler arasında elden ele dolaşıyor, kolektif kin büyütülüyor.
Evet, Serdar Akinan’dan bahsediyorum. O zaman bu kışkırtıcı çalışması yüzünden kendisine “savaş çığırtkanlığı yapıyorsun” dediğimizde kızıyordu. “Kanıtlayın”, diyordu “Ben bir askerin kahramanlıklarını anlatıyorum sadece!”
Tamam, gazetecimiz de milliyetçi olabilir. Ve bence sapkın olsa da, daha fazla PKK’lının öldürülmesini savunurken kendi ideolojisiyle çelişmeyebilir. Ama aynı Türk milliyetçisi gazeteci, savaş durulup Çözüm Süreci başladığında, bu sefer de PKK militanlarının kahramanlıklarını anlatan bir kitap yazarsa kendisine ne denir?
Bu bey’fendinin şimdiki kitabının adı da “Silahların gölgesinde bir kadın hareketi, İştar’ın kızları!”
Akinan’ın 1993-95 yıllarındaki “Kan Uykusu” kitabında öldürülmesi vacip “terörist” olan PKK militanları, 2014 yılında “kahraman” olmuş. E tabii örgüt de “bir kadın hareketi!”
Dert ortada işte, hangi savaşçının azmettirilmeye ihtiyacı varsa, Akinan ve benzerleri anında orada biterler. Dün Türk milliyetçisi gençlerin sırtını “kınalı kuzu” türünden ajitasyonlarla tapışlarken bugün milliyetçi Kürt kızlarına “İştar’ın aslansın kaplansın kızları” diye tempo tutarlar. Maksat savaş bir şekilde bitmesin, kaostan yolumuzu bulalım da.
Ama haklısınız Ekrem Bey, tabii bu sözlerimin de somut bir kanıtı yok. Çünkü Akinan “ben savaşı kışkırtıyorum” diye imzalı bir ifade tutanağı imzalamadı.
Tamam, efendim, derhal dağılıyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019