Melih ALTINOK
Kuruluşundan bu yana Cumhuriyetin her alanının "asli" sahipleri var. Siyasetin, hariciyenin, ekonominin, akademinin, odaların, sanatın ve tabii ki medyanın da...
Yıllarca yaptıkları rejim muhafızlığının karşılığını fazlasıyla aldılar. Siyaset kurumunu, Kürtler, dindarlar ve azınlıklar gibi çevrede tutulan ahalinin inançlarını, dilini, şivesini, geleneklerini aşağıladılar. Rejim de karşılığında kendilerine imtiyazlar sağladı.
Çok yetenekli değillerdi.
Ama bir acayip serbest piyasa koşulları yanlarındaydı. Eğer tüm bu desteğe karşın rakiplerini tasfiye edemiyorlarsa, azınlıkların mülksüzleştirilmesi gibi "icraatlar" imdatlarına yetişiyordu.
Sıkı gümrük duvarları yalnızca ekonomik hayatı değil, kültür hayatı da sınırlandırdığı için, Passoli'nin tabiriyle, yaratılan kültürel çölde tüm vasatlıklarını mucize diye satmayı başardılar.
Son 10 yılda bu kast kırıldı. 40'larda Ankara'nın hem belediye başkanı hem de Valisi olan (İlbay) CHP'li Nevzat Tandoğan'ın Ulus'a girmesinler diye peşlerine zabıta taktığı o çevredekiler (the others) "görünmeye" başladılar.
İşte bugün makamlarında, ekranlarında, köşelerinde peşin satan gibi kasılıp "bunlar nereden çıktı" diye höykürenlerin rahatsızlığı bundandır.
Siz bakmayın kibirleri Arş-ı ala'ya dayansa da, onu bunu "köylü" diye küçümseseler de, çoğu taş çatlasa kentli ikinci nesildir.
Ayrıcalıklı konumları burjuvalıklarından değil, hısımlarının bürokrasideki memuriyetindendir.
Ve bildiğiniz üzere tarih boyunca en acımasız devrimlerin kaymak tabakasını da, bu en görgüsüz ve hırçın ara sınıflar oluşturmuştur.
Söylem üretme mekanizmalarındaki işleri onların mesleği değil, varoluşlarıdır; diğerleri ise ne demekse "mayişli gazeteci." Çoğunun isminin, babasının, annesinin, dedesinin adı hatırlanmadan akla gelmemesinin nedeni de budur.
Geçen pazartesi, kitabı çıkan eski mankenlerden Tuğçe Kazaz'la birlikte a Haber'de bir programa çıktım. Yayında ülkenin en değerli hukukçularından Kezban Hatemi de vardı.
Program sonrası gelen tepkilere çok üzüldüm.
Twitter yıkılıyordu. Nasıl olurdu Kazaz'la aynı programa çıkardık. "O kimdi ki ekrana çıkmış siyaset hakkında konuşuyordu" vs.
Dünyanın her yerinde ünlü magazinel karakterlerin TV'lere çıkartılıp siyaset gibi alanları dışındaki mecralar hakkında yorumları alınır. Üstelik bu televizyonculukta sıra dışı ve başarılı bir yöntemdir. Türkiye'de kriter, seçilen kişinin politik duruşudur.
Dikkat ettim hiçbirisi Kazaz'ın söyledikleri üzerine değildi. Söylediklerini basit ya da yanlış bulup eleştirebilirlerdi. Ben de programda Kazaz'ın bazı görüşlerini eleştirdim. Ama "sen kimsin, nasıl konuşursun" ne demektir?
Kazaz, Türk televziyonculuğunun, basınının uzmanlık mevzuundaki arızalarının sembolü müdür? Sünni ile Şii'yi ayırmayan gazeteci hanımların TV'lerde Ortadoğu analizi yapmaya çalıştığı medyada Kazaz'ın siyaset konuşması niçin bu denli garipsenir? Eğer mevzu kişiler değil analizlerin içeriğiyse, her tespitinde çuvallayan ve formasyonları da fikir beyan ettikleri alanla uzaktan yakından alakası olmayan gazetecilere niçin tepki gösterilmiyor?
Hadi yukarıda tanımladığım "gaspçıların" Kazaz ya da nefret söylemleriyle lince tabi tutulan diğer figürlere karşı tavırları varoluşlarıyla tutarlı diyelim. Beni asıl şaşırtan daha düne kadar Kürtlüğünden, imam hatipliliğinden, yoksulluğundan, şivesinden ötürü vekilliği, yazarlığı, televizyonculuğu, işadamlığı tartışılan ötekilerin Kazaz'a karşı yükseltilen bu elitist kibre anında ortak olmaları.
Haklısınız, bilmeyen öğrenir de kırocuk ne yapsın?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019