Merve Şebnem Oruç
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşinin geçenlerde Huber Köşkü’nde verdiği medya iftarının magazin boyutu sanatçı/sporcu iftarından bile fazla konuşuldu. Medyada hala yeni sayılırım, malum ‘ortam’ları pek bilmiyorum; sakal-bıyıktan gizli gizli sigara içenlere ve göstere göstere namaz kılanlara yazılanlara bakınca “Medya-siyaset ilişkisi acaba biraz da böyle bir şey mi?” diye düşünmedim değil.
Davete katılan ve davet edilmeyenler hakkında bolca dedikodu yapılacağını herkes tahmin ediyordur muhakkak ama bu kadarını beklemiyordum. Bir köşe yazarının, muhalefet etmekle etmemek arasındaki çizgiyi fark etmiş olanların davetli listesinde olduğunu ifade edip, “İhanet içindekilerse davet edilmemişlerdi zaten,”demesineyse hayret ettim.
Hay Allah...
Cumhurbaşkanı'nın verdiği iftara katılan sanatçı ve sporcuları ihanetle suçlayan öfkeli laik solcuların haline gülerken, davet almayan gazetecilerin hain ilan edildiği günleri de mi görecektik?
Hasbinallah...
Yoksa Cumhurbaşkanı’nın iftar davetlerine katılıp katılmamak, yurt dışı seyahatlerine davet almak ‘ihanete varan/varmayan statüler mi kazandırıyordu gazetecilere?
Fesuphanallah...
Ondan mıydı acaba bazı gazeteci-yazarların etrafta davet-toto galibi gibi kasıla kasıla dolaşması...
Tövbe estağfurullah... Meğer ben her şeyi daha kompleks sanmışım.
Valla ne yalan söyleyeyim, bu davetlerin gazeteci ve yazarların durdukları yerin doğruluğunu teyit etmesine, çember dışında kalan herkese ise şüpheyle bakmasına neden olduğunu bilmiyordum, çok şaşkınım. Bu yılki iftar davetine katılmayanlar arasında 15 Temmuz gecesi ölümü göze alarak sokağa çıkan, köprüye koşan, Gezi’den, 17-25 Aralık’tan bugüne, güçlü olduğu için değil, doğru olduğu için Erdoğan’a yapılan saldırılar karşısında onun yanında duran köşe yazarları da vardı; onlar da mı ihanet içindeydi yani? Yazarın kimi kast ettiğini bilmiyorum ama böyle genellemeler yapmanın ne kadar büyük yanlış anlaşılmalara neden olabileceği, her köşe yazarının gayet iyi bildiği bir gerçek. Sonuçta bir Emre Uslu’dan bir Mehmet Baransu’dan bahsedilmediği de muhakkak.
Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı’nın “Hükümetimizle ya da benimle aynı şeyi konuşmak zorunda değilsiniz. Ama ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda yerli ve millî olmanız gerekir, bunun dışında kalan her şey teferruattır”sözleri bazı kulaklara ulaşmış ama ‘lafın tamamı’ bir kulaktan girip ötekinden çıkmış. Bir gazetecinin hain olmadığını ispat etmesi için Cumhurbaşkanı ile aynı şeyleri konuşmasına gerek olmadığına ikna olunmuş, ama demek ki adının yanına konan ‘onay’ kutucuğunun işaretlenebilmesi için o akşam orada bulunması şartmış.
Gezi’de, 17-25 Aralık’ta daha öncesine kadar el ele kol kola oldukları meslektaşları kılığındaki kişilerin neler çevirdiğini anlayamamış, olan biteni iyi süzememiş, çevrilen dolaplar daha gizli saklıyken rotasını Erdoğan’a göre ayarlayıp “Biz çok anlamıyoruz ama vardır bir bildiği” diyerek tüm yazılarını, tüm düşünme pratiğini Cumhurbaşkanı’nın kurduğu cümlelere, takındığı tavra göre alanlar var aramızda muhakkak.
Uzunca bir süre karanlıkta kaldığınız için bir fenere, kaybolduğunuzu zannettiğiniz anlarda yürüdüğünüz yolda bir rehbere ihtiyaç duymuş olabilirsiniz; ama dostlar, o belirsizlik sizin için de 15 Temmuz’la birlikte bitmedi mi? Kimin ne olduğu, ne yaptığı iyice ortaya çıktığına, aydınlığa kavuştuğuna göre kendi aklınızla tahlil yapmaya, kendi düşüncelerinizi yüksek sesle söylemeye başlamanın zamanı gelmedi mi? Siz yapmıyorsanız da bunu yapanlara sorgusuz sualsiz kötü gözle bakmaktan vazgeçmek, önce bir ‘neden’ini, ‘niçin’ini sorgulamak gerekmez mi?
Erdoğan dahi aynı şeyleri konuşmak zorunda değiliz derken siz neden herkesin onunla aynı şeyleri söylemek zorunda olduğunda ısrara devam ediyorsunuz. Cumhurbaşkanı dahi FETÖ’nün gerçek yüzünü önceden görememiş, çok önceden ortaya dökememiş olmanın verdiği üzüntüsünü belirtirken ve Allah'tan af, milletten özür dilerken, henüz kendi özeleştirisini dahi yapmamış olanlar, yoksa dün de bugün de tercihlerini doğrudan yana değil güçlüden yana yaptıkları için mi bu yana düşmüşler?
En kötüsü geride kaldı. Bakın sadece ben demiyorum Erdoğan da diyor, en kötüsü geride kaldı. O zaman “oyuna gelmeyelim” diyerek kendimizi kapattığımız hiç bitmeyen oyun sarmalından artık çıkabilir miyiz?
Uzunca bir dönem FETÖ’cüsü muhalefeti içerisi dışarısı hep biri ağızdan sıradan bir Ak Partilinin bir yanlışı yüzünden faturayı Erdoğan’a kesmeye kalktığı için, yeri geldi gördüğümüz duyduğumuz yanlışlara da sustuk. “Aman şunların eline koz vermeyelim, oyuna gelmeyelim,”dedik. Sesimizi ötekiler kullanacak diye sakındık, şimdi suskunluğumuzu berikiler kullanır oldu. Öyle kanıksanmış ve kullanışlı hale gelmiş ki bu suskunluk, bugün artık Üsküdar’daki tarihi Şemsi Paşa Camii önündeki projeye yanlış deyince, kışladaki askerlerin gıda zehirlenmesinin arkasındaki nedeni sorgulayınca, Üsküdar zabıtasının seyyar kadına yaptığı zorbalıktan rahatsız olunca, “Hüda-Parlı genç nasıl olur da polis şiddetine maruz kalır?” diye sormaya yeltenince bile kendimizi Erdoğan sevgisi ölçerlere ispatlamak zorundayız artık.
Gezi’de ‘ağaç’ dediler, ama mesele ağaç değildi; 17-25 Aralık’ta ‘yolsuzluk’ dediler, amaç o değildi; ama Üsküdar olağanüstü haller dışında Üsküdar’dır, Mehmetçik her zaman Mehmetçik’tir, zorbalık ve şiddet her daim kötüdür be kardeşim. AKM’den daha çirkin bina yığınlarıyla dolu bir İstanbul istemiyor diye, ecdat yadigarı camilerin betonlar arasında kaybolmasına tepki veriyor diye, “Erdoğan öyle istedi” kabilinden teyit etmesi zor cümlelerle susturmayın insanları ve güzel bir adamı zorla diktatör yapmaya çalışmayın. “Adalet” bu partinin adında var, ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun o pankartı kapma fırsatı bulmasında biraz da bizim payımız var.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları






















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018