Mustafa ARMAGAN
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı adaylığı açıklanır açıklanmaz bazı çevrelerde ilk akla gelen sorunun ‘Atatürkçü mü, değil mi?’ olması Türkiye’de demokrasi ve fikir özgürlüğünün hal-i pür-melalini sergilemesi bakımından ibret-i alemlikti.
Düşünün, iki parti gece gündüz uğraşıyor, içtima içtima üstüne, neticede bir adayın ismi ilan ediliyor, ilk merak edilen şey, ‘ya Atatürkçü değilse’. Yani adayın nitelikleri, nişanları, kitapları şusu busu hiç önemli değil. İsterse sıfırın altında yaşasın, yeter ki Atatürkçü olsun! Maalesef az gelişmiş muhitlerde örümceklenen mantık bu.
İşin garibi, bu soru Utku Çakırözer tarafından sorulmuş ve Prof. İhsanoğlu, mecburen şu cevabı vermiş:
“Atatürk’ü, Cumhuriyet realitesini ve kazanımlarını inkâr etmek tamamen yanlıştır. Atatürk, istiklal mücadelesinin kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak tüm Türk milletinin gönlünde yer etmiş mümtaz bir şahsiyettir. Bunun aksini söylemek tarihin realitesine yakışmayan bir tutum olur. Fransa için Napolyon, ABD için George Washington neyse Türkiye için de Atatürk odur. Türkiye’de Atatürk meselesi gündeme geldiğinde yapılan şu: Bir kesim onu yargılıyor ve tamamen reddediyor. Bir kesim ise yarı Tanrı misali kutsuyor. Ne kutsamalı ne de reddetmeliyiz. Türkiye’nin bu tartışmaları çoktan aşmış olması lazım. Cumhuriyet’in 100. yılında tarihimizi objektif ve rasyonel olarak ele alabilmeliyiz.” (Cumhuriyet, 16 Haziran 2014)
Gerçi bu cevapta eleştireceğim şeyler mevcut ama onları sona bırakarak şunu söyleyelim ki, hakikaten “Türkiye’nin bu tartışmaları çoktan aşmış olması lazım”dır ve çağdaş bir demokratik idarede bir cumhurbaşkanı adayının tarihte yaşamış bir şahsiyete ne kadar bağlı olup olmadığının sorgulanması en basitinden ayıptır. Bir kişiye ve onun fikirlerine saygı duyulup duyulmaması veya kendisinin o kişiye ve ilkelerine sadık yaşayıp yaşamadığı tamamen kendisini ilgilendiren bir tutumdur. Başkasını bağlamaz.
Mesela bir ABD başkan adayına Washington’a ve ilkelerine bağlı olup olmadığının sorulduğunu düşünün. Adam belki de Lincoln, Franklin veya Jackson’ı beğeniyordur. Kimi ilgilendirir ki? Bu konu sadece belki hangi ekonomik veya dış ilişki tarzını benimseyeceği anlamında bir ilginin muhatabı olabilir ve zaten varsa onu da kendisi açıklar. Nitekim Reagan 1985’te yeni vergi paketini açıklamak için İbn Haldun’un sözlerini rehber aldığını açıkladığında kimse –“Mukaddime” yazarının ismini bilmeyenler hariç- garipsememişti.
Artık bu ilkellikten kurtulmalıyız. Türkiye 1930’ların şahıs kültüyle yönetilebilecek ve tektipleştirilebilecek homojen bir nüfusu barındırmıyor. Öte yandan demokrasiye uygun zemin ancak çoğulculaşmış bir kültürde bulunabilir. 1950’lerden beri yaşadığımız ve nüfus ve ekonomik dengesizliğe bağlı olarak hâlâ hız kesmeyen iç göç sayesinde Doğulusu ile Batılısı birbirini tanıdı. Trakya gibi yabancıyı az tanıyan bölgelere de tanıtma işini yine göç ve turizm yapacaktır.
Kürtlük ile çiğköftenin bağlantısı
Ailece Urfalıyızdır, 1967 Ağustos’unda PTT memuru olan babamın tayini Bursa’ya çıktı. Altıparmak semtinde iki katlı bir ahşap ev bulduk. Ev sahibimiz yanımızdaki yine bir ahşap evde oturuyor. Ocak henüz tütmüyor. Yanımızda biraz bulgur ve salça getirmişiz. Annemle babam hemen çiğköfte yoğurdular, tabii komşuya göndermeden olmaz, ben de ev sahibimize bir tabak götürdüm. Makbule geçecek sanırken Rumeli kökenli olan ev sahibimiz, çiğ etle yapılan bu yiyecek ikramını kabul etmemişti. Arkamızdan da bizi ‘yamyam’ gibi görmeye başladıklarına dair duyumlar(!) aldığımızı hatırlıyorum. Oysa şimdi o evin etrafı çakma çiğköftecilerce kuşatılmış!
Bu noktada aklıma 1930 Ağrı İsyanı sırasında “Cumhuriyet” gazetesinde çıkan bir yazı geldi. Kürt isyanı ile çiğköfte arasında kurulan bu muhteşem irtibata doğrusu hayran kalmamak mümkün değildi. Şöyle yazıyordu 13 Temmuz 1930 tarihli “Cumhuriyet”:
“Bunların (asilerin) alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle (içgüdülerle) işleyen his ve dimağlarının tezahürleri, ne kadar kaba, hatta aptalca düşündüklerini gösteriyor. Çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp öylece yiyen bu adamların Afrika vahşilerinden ve Yamyamlardan hiç farkı yoktur.”
Evet, bir dönem Doğulu insan çiğköfte yediği için Vahşi ve Yamyam olarak görülürken bugün etli ve etsiz çiğköfte gemileri Edirne’den İzmir’e kadar başarılı bir çıkarma yapmış durumda.
Ne demiştik? Artık 1930’lardaki Türkiye değiliz ve o devrin kavramlarıyla düşünmek ve sorgulamak, hele kişiye, tarihteki bir şahsı sevip sevmediği üzerinden bir iman testi uygulamak ilkellikten başka bir şey değildir.
İspat et!
28 Şubat sürecinde Prof. Semavi Eyice, zamanın Kültür Bakanı tarafından yakışıksız bir şekilde dine uzak biriymiş gibi suçlanmış, Semavi hoca da bir TV programına çıkıp boynundaki sanırım ayet yazılı bir künyeyi kameralara göstermek zorunda kalmıştı. Tabii çok utanmıştım bir alimin bu hale düşürülmüş olmasından.
Ancak bir başka ilim adamı Ekmeleddin Bey’den Atatürkçü olduğunu ispatlamasını isteyenlerin durumu bundan farklı değil. Biri dinî, öbürü laik bir zorbalık ve aynı mantığın mahsulleri.
Bir de tuhaf olan, herkesi kusursuz bir şekilde temsil edecek ve ‘tüm’ milletin ortak paydası olacak bir değeri hâlâ var farz etmemiz. Unutmayalım ki, postmodern dönemde böyle heyula paydalar bulmak veya üretmek mümkün değil.
Mesela İslam’ın ortak payda olduğunu savunuyorsanız en hafifinden “Hangi İslam?” sorusuna muhatap olabilirsiniz. IŞİD ve Esed örnekleri ortada. ‘Bunlar Müslümansa ben değilim’ diyenler yok mu? Atatürk de bütün dayatmalara ve Ekmeleddin Bey’in rağmına “tüm Türk milletinin gönlünde yer etmiş mümtaz bir şahsiyet” hiç olmadı. Muhtemelen başta Mehmed Akif ve kendi babası İhsan Efendi’nin de eleştirdiği biriydi. 5. Şua’daki Said Nursi kadar bir tablosunu eleştirdiği için akıl hastanesine tıkılan ressam Fikret Mualla’nın da Atatürk paydası altında buluşmadıklarını biliyoruz. Dil, isim ve tarihlerini silmeye kalktığı Kürtlerin de Atatürkçü olmadıkları açık vs.
Demek ki, demokratik ortamın oluşması için şart olan bu sosyolojik parçalanma ve ayrışma döneminde kalkıp yeniden 1930’ları veya darbe dönemlerini hatırlatacak ifadeler kullanmaktan kaçınmak gerekir. İhsanoğlu’nun “Atatürk’ü ne kutsamalı, ne reddetmeliyiz” sözüne ancak tabu olmaktan çıkarılmalı anlamında hak veriyorum. Aksi halde dayatılan şahıs kültleriyle demokratik ortamın en büyük düşmanı fanatizmi önlemek mümkün olmayacaktır.
Baksanıza, İstanbul’a yeni havalimanı için hep şahıs ismi öneriliyor. Bu millet kavram üretmeyi, yani düşünmeyi unutmuş resmen. Asıl tehlikenin farkında mıyız?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları






























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017