Mustafa Karaalioğlu
DEM heyetinin İmralı’ya giderek Öcalan’la beklenen görüşmeyi yapması çok şey değilse de önemli bir şeydir. En nihayet, bu görüşmeyi isteyen ve tavsiye eden iktidar olduğu için, kafalarında çözüm namına her ne varsa İmralı bu yolun en önemli kilometre taşı olmalıdır. Tek başına Öcalan’ın mesajı da çözümü garanti etmese de içinde bunun olmadığı bir yol haritası bulunmuyor.
Yen bir yola giriş bilindiği gibi MHP Lideri Bahçeli’nin, Öcalan’a yaptığı şok edici çağrıyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli kadar coşkulu olmasa da genel ifadelerle bu girişimi destekledi. Ya da muhtemel bir çözüm sürecinden kaçınmadı. İlk mesajın verildiği; yani Bahçeli’nin “Öcalan örgütü fehettiğini açıklasın, gerekirse bunu gelip Meclis’te söylesin” dediği gün herkesin aklında PYD/YPG’ye nasıl söz geçirileceği sorusu vardı. PKK’nın Türkiye içindeki eylemleri zaten çoktandır azalmış ve ağırlık Suriye’ye verilmişti. Dolayısıyla, meselenin terör boyutu denilince, Kuzey Suriye’den bulunan tehdit potansiyeli öne çıkıyordu. Muhtemelen Erdoğan’ı da temkinli durmaya zorlayan buydu.
Ancak kısa sürede Suriye’de rejim yıkıldı, Esad gitti, Rusya ve İran kaybetti ve en önemlisi de PYD/YPG’nin ABD’den başka destekçisi kalmadı. O ABD’nin yeni Başkanı Trump da “İlk fırsatta Suriye’den çekileceğim” diyor. Dolayısıyla Kürt meselesi dosyasındaki en önemli “mesele” bir anda kendi kendine çözülmeye başladı. O kadar ki Suriye kolu, bırakın federasyon talebini, “Sınır güvenliğini Suriye merkezi yönetimine devretmeye hazırız. Şam bizim de başkentimizdir. Biz de Suriye ordusuna katılabiliriz” gibi önemli mesajları peş peşe vermeye başladı.
Henüz kağıt üzerinde de olsa bu sözlerle Türkiye’nin güvenlik kaygılarını gidermeye karşı anlamlı adımlar atılmaya başlandı. Aslında sadece kağıt üzerinde de değil çünkü yeni Suriye yönetimi tamamen Türkiye’nin kullandığı bir dille hem PKK kaynaklı bir eyleme izin vermeyeceklerini, hem de PYD/YPG’nin çatı örgütü olan SDG’nin Suriye ordusuna entegre edileceğini açıkladı.
Bütün bunlar, PYD/YPG’nin siyasi iddialarının bir buçuk ay öncesine göre daha zayıf olduğunu gösteriyor. ABD, belki hâlâ destek verebilir ama Türkiye’nin itirazına karşı anlamlı bir gerekçe ileri süremez.
Dolayısıyla, PYD/YPG birkaç hafta öncesine göre daha güçsüzdür. Ve eğer Öcalan bir çağrı yaparsa, bugün sözünün dinlenme ihtimali Suriye’de rejiminin yıkıldığı 7 Aralık’ın öncesine kıyasla daha yüksektir. Bir anlamda, Suriye’de rejim değişikliği Öcalan’ın PKK ve uzantısı PYD/YPG üzerindeki etkisini de güçlendirmiştir. Çünkü şartlar değişti ve psikolojik üstünlük Suriye’de üniterizmden yana bir dengeye oturdu. 13 yıldır sürekli tekrarlanan ama bir türlü mümkün olmayan “toprak bütünlüğü” hedefi doğal olarak gerçekleşti. Bunun aksine bir fikir, analiz olarak bile dile getirilemiyor artık.
Sadece Suriye sahası değil, toplamda bütün Ortadoğu’da PKK’nın hayat imkanı bulamayacağı bir yeni denklem oluşmak üzeredir. Sadece olağan destekçi ABD’nin değil, irili ufaklı bütün güçlerin PKK ya da uzantısı yapılara destek verme zemini ortadan kalkıyor.
Tarih, Kürt meselesinin çözümünde bütün tarafların önüne benzersiz bir fırsat zemini sunmuş bulunuyor. Türkiye’ye de büyük bir avantaj vadediyor.
Elbette, her şey Türkiye’nin önüne altın tepside sunulmayacaktır. Tarihin akışını doğru istikamette tutmak için çaba göstermek, politika geliştirmek ve çözüm için yaratıcı yöntemler üretmek gerekecektir. Kürt meselesinde çözüm neyi gerektiriyorsa eksiksiz yerine getirmek de Türkiye’nin sorumluluğudur. Ki, bir daha bu mesele içeriden veya dışarıdan bir şekilde suistimal edilemesin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025