Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Önceki yazımda son üç beş günde yaşanan önemli gelişmelerden söz etmiştim. Bunlardan biri Abdullah Öcalan’ın Barış Konseyi kurulması yönünde devletle mutabakata vardıkları açıklamasıydı. Adının ne olacağı önemli değil, şimdiden misyon tarifi de gerekli değil ama böyle bir adımı atma niyetini resmileştirmek önemli. Böylece birlikte çözüm iradesi deklare edilmiş olur.
Silahların susması elbette her tür ileri adım için önşart ama gördük ki, ateşkese rağmen saldırı olayları ve askerî operasyonlar tümüyle son bulmuyor. İşte şimdi de iki asker ve bir sağlık teknisyeninin kaçırılması gündeme düştü. İnternet ortamında bu olay üstüne müthiş kışkırtmalar yapıldığını görebilirsiniz. Örneğin “İsrail’in askeri kaçırılmış olsaydı bomba yağdırırdı İsrail. AKP hükümeti aciz ve korkak” türünden kışkırtmalar yapılmakta. Kuşkusuz bu tür kışkırtmalar ciddiye alınabilir şeyler değil, kamuoyu artık eskisi gibi kolayca tahrik edilemiyor. Herkes olaylardan ders aldı. Fakat buna rağmen bu tür provokatif olayları hafife almamak gerek. Bir iki, üç derken bu tür saldırı olayları birikim yaratabilir. Siyaseten yarayı kaşımaya hazır çevreler de var. Boş durmayacaklar.
Acilen güven ortamı yaratılmalıdır
Bir tarafta tarih boyu aldatılmış, hakları, özgürlükleri gasp edilmiş, ulusal kimlikleri, dilleri yok sayılmış, saldırılara uğramış, sayısız faili meçhule kurban vermiş bir halk var. Bu halk devlete güven duymamakta yerden göğe haklıdır. Ve şimdi tarihlerinde hiç olmadığı kadar kitlesel bir özgürlük hareketi yükselişini yaşıyorlar. Bu kitlesel destekle geleceklerini güvence altına alma konusunda titizlenmeleri ve hatta aşırı hassasiyet göstermeleri anlaşılır olmalı. Bu noktaya kolay gelmediler.
Öte yandan iktidarda AK Parti gibi tabanında milliyetçi-muhafazakârların da olduğu bir hükümet var. Bu hükümet milliyetçi-ulusalcı muhalefetle (MHP/CHP) karşı karşıya. Hükümetin, PKK’nin içinden çıkan kontrol dışı eylemler nedeniyle her an zor durumda kalacağını düşünmesi ve güven duymaması da anlaşılabilirdir.
Bu nedenle tarafların da içinde bulunduğu yarı-resmi bir organizasyon, güven ortamının yaratılması için çaba harcayarak barışın tesisi ve korunmasında etkili bir rol oynayabilir.
Başbakan’ın yeni hükümet programını açıklayan konuşmasında üstüne gidilip içi doldurulacak hedefler var. Adı barış konseyi olur, başka şey olur, böyle bir organizasyon demokratik reformların çerçevesinin genişletilmesi, hayata geçmesinde de eleştirici, yol gösterici, destekleyici bir rol oynayabilir. Yeni anayasa yapılması sürecine ciddi katkılar getirebilir.
Yeni bir adım şart
Sözlerden öteye, sonu kötü bitmiş olsa da Habur girişi gibi gelecek için ciddi yeni bir adım şart. Ama elbette geçmişten ders alarak önü sonu iyi hesap edilmiş, iyi planlanmış bir adım olmalı bu. Barış Konseyi böylesi bir adım olabilir ve ardından yol açıcı başka adımlar da gelebilir. KCK tutuklularının serbest kalmaları gibi.
Herkes, tüm taraflar ötekinin hamlesini kollamayı bırakıp iyi şeylerin olması için hamle yapmalıdır. Bu satırları yazarken henüz kaçırılanlarla ilgili olarak PKK’den bir açıklama gelmiş değildi. Eğer gerçekten kaçırma operasyonu PKK tarafından yapılmış ise, bir yandan 15 haziran tarihini iptal ederek barışa şans tanıyan Öcalan’ın çizgisiyle bu eylemi kimler gerçekleştirmiş ise onlar arasında çelişki büyüyor demektir. Değilse bir yandan Barış Konseyi gibi bir çözüm ileri sürüp öte yandan saldırgan eylemlerden medet ummak birarada olamaz. Kürt siyaseti bu eylemi kesin dille mahkûm etmeli ve kaçırılanların iadesi için aktif tutum almalıdır. Umarız kötü bir sonuçla karşılaşmayız. Şu âna kadar bu kaçırılma eylemiyle ilgili soğukkanlı davranmış olan hükümeti de takdir etmek gerek.
Barış Konseyi gibi bir organizasyon hemen gerçekleşemez, ama bu projenin olumlu bulunduğu ve üstünde çalışılabileceği iktidar tarafından açıklanırsa güven ortamına doğru bir adım olur bu. Zira hükümetten karşı tarafı muhatap aldığını gösteren bir açıklama şimdiye dek yapılmadı. Bu nedenle ortak bir girişim üstüne yapılacak açıklama dikkat yaratabilir. Hatta böyle bir açıklama Meclis tatile girmezden önce yapılırsa BDP ve bağımsız vekillerin Meclis’e dönmelerini de sağlayabilir.
CHP’nin Meclis’e dönmesi olumlu bir sonuç, BDP’nin de gelmesiyle önümüzde duran yeni sayfayı hep birlikte açmak mümkün olabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012