Namık ÇINAR

Namık ÇINAR
Namık ÇINAR
Haberdar Tüm Yazıları
İşlerin iyi gittiği masalı
9.05.2014
1676

Her gün kafa yorup üstünde konuştuğumuz bu bitmez tükenmez bıktırıcı gündemler midir, bizim temel toplumsal kaygılarımız?

 

Sadece “padişah efendimiz”in siyasal geleceğine ilişkin konuları mı haber yapmaktır, gazetecilik?

 

Hep bunlardan konuşmak, hep bunlara değgin yorumlara mı takılıp kalmaktır?

 

Sultan”ın tayfası ile sözde ona seçenek teşkil edecek karşı cephenin hep birlikte oluşturdukları bir avuç seçkinin problemleri ve nasıl çözülecekleri midir, bütün mesele?

 

Varsa yoksa onların, yoksullardan apararak ve birbirleriyle dövüşerek sıraya soktukları zenginlikleri mi...

 

Küresel ölçekteki borsa, finans ve taşınmaz oyunları mı...

 

Esasen adaletsizlik ve özensizliklerinin sırrı, karakalabalıklar için düzenlenmiş olmalarında yatan; şimdilerde ise kendilerine de sirayet etmeye başlayan yargı problemleri mi...

 

Velhasıl yalnızca onlarla kaim bir dünya ve yalnızca onların hazzı için tasarlanmış yaşamlar mıdır, önemli olan?

 

Örneğin sıradan insanların ne zaman ve nerede helâya dahi gittiklerinin görüntülerini çeken mobese kameraları yeni ve meşru bir hayattır da, kendilerinin havadaki ses dalgalarıyla yakalanan konuşmaları niye değildir?

 

Örneğin Taksim Meydanı 1Mayıs’ta işçilere yasaktır, ama oy deposu kitlelerin oruç açacakları Ramazan çadırlarına gelince neden serbesttir?

 

Toplumsal hayatın göbeğine çöreklenmiş saymakla bitmeyecek bu muazzam çelişkiler yumağı hep böyle mi sürecek?

 

Artık gelişmiş ve geri kalmış diye ayırt etmeksizin, yeryüzünün diğer toplumlarındaki gibi ekonomi bu ülkede de büyüyor; ama kitleler her geçen gün biraz daha yoksullaşıyorlar.

 

Çünkü küresel devasa bir finans kapital, girebildiği her yerde her şeyi hortumlayarak silip süpürüyor.

 

Bu küresel fonlar için cazip birer av sahası olan topraklara, ekonomi literatüründe artık “gelişmekte olan ülkeler” deniyor.

 

Ne ki bu gelişmelerdeki “artı değer”ler, ancak o küresel fonlara ve onların içerideki uzantılarına yetmeye yarıyor.

 

Ve siyasal yöneticiler bu sömürgen kaynakları ülkelerine çekmişler ve kitlelere karın tokluğuna istihdam sağlamışlarsa, bunu başarı diye yutturup övünç dahi duyabiliyorlar.

 

Öyle ya... kırk katırla kırk satır misali, ya “kapıların dışında” tutularak ölümcül bir vahşete açık olacaksın; yahut “periferik bir kabûl”le dünyanın rant aristokrasisinin beslemesi seçilerek, az uygarlık fakat bol vaatle yaşatılıp canlı tutulacaksın!

 

Kapalı ekonomilerin rezilliğini sanki bu modelle örtmüş sayıyorlar.

 

Kaldı ki bu sağlanana, tam bir karın tokluğu da denemez.

 

Her haneye en az bir tane düşen genç işsizler ordusu, dünyanın bütün ordularından daha hızla büyüyor.

 

Savaş çıkacaksa buradan çıkacak.

 

Siyasetten anlamaz” dedikleri “Gezi gençliği”nin en anlayacağı yer işte burası.

 

Kendilerini nasıl bir geleceğin beklediğini en iyi onlar duyumsuyorlar.

 

Gıda kolisiyle avutulamayacak bu “yeni sınıf”a bordro düzenleyip ulûfe dağıtılamayacağına göre, devlet de bu yüzden kendini kaçınılmaz bir zorunlulukla merkeziyetçiliğe ve despotluğa vuruyor.

 

İş burada kalsa gene de iyi.

 

Nihayet sofraya birer tabak daha koyar, idare ederler.

 

Ama bunların anaları babaları da sorunlu.

 

30-40 metrelik bakkal dükkânı açmak bile artık onların değil, büyük sermayenin harcı. Üç bin baca tüttürecek üç bin bakkalı, kalkıp bir kişi açıyor.

 

Bu gidişatı en iyi simgeleyenler, AVM’ler.

 

Bin tane de olsalar, bini de birbirinin aynısı.

 

Birörnek zincir dükkânlar bin yerde bin kopyayla önünüze çıkıyor, yolunuzu kesiyor, kimseye kaçacak delik bırakmıyor.

 

Küresel saadet zinciri, sermayesiyle, emtiasıyla ve rant oyunlarıyla toplumların büyük gövdelerini bir kurt gibi kemirerek çoğunu saf dışı ederken, şanslıları da işçileştiriyor.

 

En fazla da demokrasiyi inşa edememişlerin başına çorap öreceklermiş gibi sırıtıyorlar.

 

[email protected]

twitter@cinarnamik

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar