Ömer F. Gergerlioğlu
T24 gazetecilik platformunun Güneydoğu’daki son ziyaret yeri Diyarbakır. Bölgenin en önemli şehri Diyarbakır. Suriçi’nde kalıyoruz. Eski Diyarbakır’ın sokaklarında dolaşıyor ve yakın zamana kadar şiddeti iliklerine kadar yaşamış bu kentin şu andaki huzurlu görüntüsüne bakıp seviniyoruz.
İlk olarak Ak Parti Büyükşehir adayı Galip Ensarioğlu’yla görüşüyoruz. Ensarioğlu kendisine güvenen bir kişiliğe sahip.
Ak Parti Diyarbakır Büyükşehir adayı Galip Ensarioğlu ile Diyarbakır'ın ünlü Gazi köşkünde görüşüyoruz. Ensarioğlu'nun moralinin iyi oluğunu görüyoruz. Barış süreciyle şansının arttığını, PKK militanlarının tam olarak sınır dışına çekilmesi vuku bulsaydı "fark atacağını" söylüyor. BDP 'nin boş laflar söylediğini, özerkliği aslında kendilerinin somutlaştırdığını söylüyor. BDP'nin Ak Parti olmadan anayasal değişiklik yapamayacağını söylüyor.
Hüda-Par bölgede yeni bir parti. Newroz öncesi akşam partilerine özgü bir akşam kutlamalarını izliyoruz. Genç delikanlılar coşturan Kürtçe müzik eşliğinde oldukça hareketli. İki kişinin söylediği şarkılar, marşlar son derece heyecan veriyor gençlere, halay çekiyorlar. Hizbullah’ın zamanında kullandığı marşları kullanmaktan kaçınmıyorlar, tekbir sesleri ortalığı inletiyor. Hizbullah’ın devamı olduğunu herkesin bildiği bu hareket canlı, taban faaliyeti yapan ve siyasette aktif rol almaya aday bir parti. Herkesin kendi hukukuna göre yaşadığı, dini ve etnik yapıya göre seçilmiş milletvekileri ile siyasetin şekillenebileceğini, halklarla ortak yaşanabileceğini, bölünmeden yana olmadıklarını, belirtiyorlar. Kürt sorununun çözümünde ateşkesin savaşan taraflar arasındaki barış ile olacağını ancak hakların iadesi anlamındaki Kürt sorununun çözümünde kendilerinden de görüş alınması gerektiğini tek muhatabın PKK/BDP olamayacağının altını çiziyorlar.
İllegal başlamış bu hareketin daha sonra dernekleşmesi ve ardından partileşmesi aslında kendileri açısından yararlı. Zira önemli bir toplumsal hareketin toplumdan ve reel siyasetten uzak bir şekilde kalması doğru değil. Daha açık bir toplumun oluştuğu bugünlerde her türlü görüşün reel siyaset ve sorunlarla yüzleşmesi gerekir. Toplumda önemli bir kesimi etkileyeceği muhakkak olan bu hareket partileşme ile kendisini geliştirecek görünüyor. 20 yıl önceki olaylar sorulduğunda o konuları kapattıklarını, konuşmak istemediklerini, yeni bir dönemde olduklarını belirtiyorlar. Yetkililerine sorduğumuzda “Partileşmeden çok memnunuz, konuştuğumuz kişiler bizi gözyaşlarıyla dinliyor ve “sizi böyle bilmiyorduk” diyorlar, bizim milletvekili, Belediye başkanı olmak gibi bir saplantımız yok biz dini tebliğ edebilirsek bile bu bize yeter, ancak sıkıntılı konularda çıkmaz sokaklara girmeden de kendimizi ifade ederiz” diyorlar. İlkelerinden taviz vermektense partilerinin kapatılmasını tercih edecekleri ama demokratik ortamın buna müsaade etmeyeceğini düşündükleri anlaşılıyor. Bu seçimde % 2-5 arasında bölgede oy alabilecekleri konuşuluyor. Ancak ev ev dolaşan ve gecekondu bölgelerinde ilgi gören bu partinin tahminlerden daha çok oy alabileceği de hesaba katılmalı. Hüda-Par yetkilileri bu oy oranı iddiasının kendileri için bir hakaret olacağını, birçok başkanlığı alabileceklerini, alamazlarsa da birçok yerde ikinci,üçüncü parti olacaklarını söylüyorlar. Sandık başı gözlemcilerini her bölgede oluşturabilmiş Hüda-Par’ın oyların mükerrer ve toplu kullanıldığı iddiası olan yerlerde diğer partilerle karşı karşıya gelebileceği ve seçim günü önemli kavgaların olabileceği konuşuluyor. Peygamber mitingleriyle topladıkları kalabalık kadar oy alamayacakları belli olsa da ilerde daha güçlü oy oranlarına ulaşacakları kesin. Ak Parti ve BDP’ye oy verenlerden de oy geçişlerinin olacağı iddia ediliyor.
Bölgede seçim çalışmalarında oldukça sık bir şekilde BDP’liler tarafından engellemeye uğruyorlarmış ve fiili cevap vermiyorlarmış. Hüda-Par fiili olarak cevap verebileceklerini ama silah döneminin artık geçtiğini aktif siyaset içinde kendilerini anlatmak istediklerini açıklıyorlar. BDP’liler önceden çatıştıkları bu anlayışın siyasette yer almasından hoşlanmıyorlar. Onları karanlık güçlerin maşası olarak görüyorlar.
Gülten Kışanak Ankara siyasetinden bıkmış. Niçin yılların siyasetçisinin yereli tercih ettiğini soruyoruz gülerek artık “Ankara’ya dönmeyeceğim” diyor. Kışanak’a sıcağı sıcağına ilk sorumuz Öcalan’ın Newroz konuşması hakkındaki değerlendirmesi oluyor. Kışanak Öcalan’ın konumu itibariyle stratejik davrandığını Kandil’in ise reel olanı gördüğünü söylüyor. Konuşmayı dört bölümde açıklıyor. Öcalan stratejik çizgisini, sğreçten memnuniyetsizliğini, adım atılmazsa sürecin kötüye gidebileceğini Ve Türkiye halkına çağrı içerdiğini söylüyor.
Yerelde BDP’nin iyi bir belediyeciliği niye yapamadığını sorduğumuzda “bizden önce hiç belediyecilik yoktu biz yine bir şeyler yaptık “gibi ilginç bir cevap veriyor Kışanak. Ardından yapacaklarını sıralıyor ancak eğer seçilirse Kışanak’ın yine Ankara siyasetiyle meşgul olacağı görevi eşbakanına bırakacağı tahmin ediliyor .
Kışanak’a Kürtlerin halkların birlikteliğine nasıl baktığını sorduğumuzda büyük çoğunluğun birlikte yaşamdan yana olduğunu, bağımsızlık isteyenlerinse süreç içinde haklara uygun bir anlayışın olması halinde birlikteliğe sıcak bakacağını söylüyor. Fethiye olaylarının bir benzerinin Diyarbakır’da örneğin MHP’ye karşı olamayacağını, sorunun Kürtlerden kaynaklanmadığını söylüyor. Hükümetin düşmesi durumunda CHP ve MHP seçenekleriyle sürecin çökme tehlikesini sorduğumuzda halkların bu durumu aşabileceğini söylüyor. Lideri içerde olan bir hareketin kalıcı barışı kabul edip etmeyeceğini sorduğumuzda kendisinden önce yanındaki parti görevlisi söze giriyor ve “Öcalan bırakılmadan kalıcı barış mümkün değil” diyor ardından Kışanak da aynı cümleyi tekrarlıyor. 17 Aralık için Öcalan'ın hükümeti kolluyan sözleri ve Newroz açıklamasındaki darbeler geleneğiyle hükümeti mi kast ettiğini sorduğumuzda politik cevaplarla geçiştiriyor.
Sürecin müzakere heyetiyle ancak başarıya ulaşacağını CHP'nin anadilde eğitime karşı çıkması gibi nedenlerle heyet oluşumu konusunda samimiyetsiz olduğunu, Ak Parti Cemaat kavgasının eski ortakların kirli geçmişinin kavgası olduğunu söyleyerek asıl paralel yapının Ak Parti’nin sermaye ile yaptığı paralel yapı olduğunu söylüyor. Gezi’de niye geri durdukları sorusuna 4500 köyün yakıldığı 17.000 fail-i meçhulün olduğu günlerde kimsenin yanlarında olmadığı sitemini ediyor ve devlete olan güvenin sağlanmasının zor olduğunu ama yinede geleceğe baktıklarını, K.İrlanda gibi örnekleri inceleyen entellektüel birikimin var olduğunu ancak artık harekete geçme zamanının geldiğini, Kürtlerin bilinçaltının hayal kırıklığıyla dolu olduğunu söylüyor. Seçim tahminde Diyarbakır’da %70 ve genelde %10 oranını yakalayacaklarını iddia ediyor. Hüda-Par’ı sorduğumuzda “legal yapılara itirazlarının olmadığını ancak onların özeleştiri yapmadıklarını” belirtiyor bu partinin oy oranını sorduğumuzda pek önemli bulmadığını ima ediyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018