Hiçbir konuda inisiyatif alamayan; hakkını arayamayan; hiçbir yerde kişilik ve varlık gösteremeyen ama evde karısı, çocukları karşısında tam bir diktatör kesilen, onların emdikleri sütü burunlarından getiren bir maganda var ya...

İşte o magandanın takım elbise giymiş bir versiyonundan bizim Meclis’te de bolca bulunuyor...

                                         * * *

Yıllarca o Meclis’in kürsülerinde bir tane doğru düzgün öneri getirmeden, bir tane raporun yazılmasına katkıda bulunmadan, bir kere bile ilham verici bir konuşma yapmadan oturuyor bu adamlar...

El kaldır diyorlar, ellerini kaldırıyor; elini indir diyorlar, indiriyor...

Kürsüde konuşanı sustur diyorlar, sıra kapaklarına vuruyor...

                                        * * *

Asla ve kata kendi partisinin içinde bir eleştiriyi dile getiremiyor, bir fikir beyan edemiyor...

Ama iş diğerlerini susturmaya gelince, sürekli sıralarında kuyruklarını sıkıştırmış oturan bu adamlar birer canavara dönüşüyorlar...

Kavganın en ön sırasında onlar oluyor; yumrukları bir inip bir kalkıyor; belki de sadece o anlarda yaşadıklarını, bir varlıkları olduğunu, bir şey olduklarını hissediyorlar...

                                            * * *

Meclis’te İç Güvenlik Yasası tartışılırken maganda milletvekilleri yine sahnenin en önünde yer almışlar, Meclis’in tokmağını da kapıp muhalefet milletvekillerine girişmişler...

                                            * * *

Kavgadan önce, HDP’lilerin verdikleri “Devlet içinde paralel yapı araştırılsın” önergesi AKP’lilerin oylarıyla reddediliyor...

Yahu insan kendisine bir sormaz mı, bizim liderlerimiz bir yıldır, her taşın altında paralel ararken, biz neden şimdi, Meclis’in bu konuda bir araştırma yapmasını reddediyoruz diye...

                                           * * *

İnsan kendisine bir sormaz mı, biz sözde Kürt sorununu falan çözeceğiz derken neden bu İç Güvenlik Yasası’yla bir olağanüstü hal rejimine gidiyoruz diye...

İnsan bir sormaz mı, neden biz savcıları hakimleri devreden çıkarıp, onların yetkilerini polise veriyoruz diye...

İnsan bir sormaz mı, biz neden bu kadar radikal bir yasayı toplumsal bir uzlaşı aramadan çıkarmaya çalışıyoruz diye...

                                         * * *

En küçük bir soru, muktedir karşısında boynu eğik, zayıf gördüğünün karşısında ise ali kıran baş kesen olma rolünü tehdit edeceğinden; alıyor eline tokmağı, indiriyor milletvekili arkadaşının kafasına...

Özgecan’ın hunharca katlinden sonra açığa çıkan büyük tepkiden korkup, şiddete karşı sözde savaş açan kendi partisini yalanlıyor bir taraftan, İç Güvenlik Yasası çıkınca ülkede neler olacağının temsili bir resmini veriyor