Perihan MAĞDEN
Geçenlerde büyük kıyamet kopunca bu lafın üstüne, düşüneyazdım:
Esasında m-illetçek tüm hayatımız tam da BU lafın etrafında cereyan etmiyor mu?
BU lafın kendilerine söylenme ihtimali, imkanı, kabusu, kompleksiyle belirlemiyor mu kimileri siyasi, sosyolojik, psikolojik hayatlarımızı-
Hayatı bizlere zehir zıkkım etmiyor mu?
BU lafın esareti altında inim inim inlemiyor muyuz?
Çoluğumuz, çocuğumuz ölmüyor mu?
Ne zehirli lafmış bu arkadaş!
Neler dönüyor bi zırva lafın etrafında yani: Değer mi?
Bu lafın esasında söylenip söylenmemesinden mühimi, bu lafın altında asla kalmama oyunu.
''Yediririm sana lan lafını!'' (demiş olsan da, olmasan da.) Tiyatrosu.
En Errkek olmak: Putin'den daha erkek, taşş erkek, uzun erkek, sert erkek, en uzağa işeyen erkek-
Üstelik oyunu/ oyununu/ taşını Ennn Erkek olmaktan çıkarıyorsan-
Gelsin belaltı vuruşları, gitsin kanayana / düşene / gözü kapanana vurmalar.
Kural tanımamalar!
Hakem satın almalar: En iyi hakem bizim yancı hakem!
''Ben vurdum, böyle oldu; var mı yaaaaaaa!'' kafasıyla hayatı bir meydan, arena, ringden ibaret saymalar.
Nasıl ''kavgada yumruk sayılmazsa''- (Zaten laf da, bu kafanın lafı.)
Errrkeklik Ringinde, BU dövüşte her yol mübah ağbime! Açılmış hali bu.
Yeter ki errrkekliğine halel getirme.
Ennnn büyüğünden erkek bizim errkek!
Oy verenin, alanın ''oyununun'' adı, bu.
Çıkıp biri bana, sana, ona ''Sen kadın mısın?'' dese, delirecek miyiz?
Yooo. En kötü ihtimalle sırıtacağız.
Yani kadın ''olmanın''/ olmamanın asla delirmeyi içermemesi ; ama errrkek olup olmamanın BU denli hayati bir mevzu halinde yaşanır olması-
BU gerizekalı tiyatronun bu denli kabul görmesi!
Hayatlarımızı, ülkemizin kaderini belirler hale gelmesi!
Big Brother Türkiye evinde (yüzüm kızarmadan, seyirci olarak transfer olduğumu itiraf!) Gökçen diye bir yarışmacı var.
Arıza Kadın muamelesi görüp sürekli evin seçkin ahalisi tarafından evden postalanmaya çalışılıyor.
Zira dürüst, oyunsuz, harbi ve az biraz kontrolsüz.
Bi de güzel: Evin Marilyn Monroe'su gibi bir şey.
Geçenlerde evin Çekilmez Yeniyetmesinin tabağından iki tane patates kızartması aldı diye (yeminle!) büyük bir olay patlak verdi.
Kendini Brad Pitt, Johnny 'Deep' (öyle dedi: Depp'le Deep'i ayıramıyor) kadar ünlü olmaya layık, Zeus kadar iyi vücutlu (bu da onun lafı) , karşıkonulmaz bir playboy sanan Yeniyetme önce Gökçen'e küfretti.
Gökçen cevap verdi, olaylar tırmandı.
Gökçen ''Sen erkek misin? Kaç paralık adamsın sen?'' diye bağırmakla kalmadı, bi de dikildi karşısına ''sıkıysa vur!'' tarzında.
Yani hem madden, hem manen düello!
Çekilmez Yeniyetme BU ''sen erkek misin?'' bayrağının dalgalandırılmasıyla, Azgın Boğa'ya bağladı. Anında.
Tabii bir sürü hayırsever ev ''sakini'' araya girdi.
Bu araya girmeler olmasa, Türk Kabadayılığının nasıl yerlerden süpürülmeye mahkum olduğu da ayrı bir konu.
Benim büyük iddiam, çoğu kavganın ''Tutmayın ulan!'' diye başladığı bu topraklarda, herkesin esasında kazanamayacakları / tutulmayacakları kavgaya girmeyeceği, yalnızca DANIŞIKLI DÖVÜŞÇÜ oldukları yönünde. Ayrıca.
(ÇOĞUNLUKÇU DÖVÜŞÇÜ?)
Her neyse Çekilmez Yeniyetme saldıracakmış, Gökçen'i dövecekmiş pozlarında delleniyor.
Patates çuvalı kıvamında bir gencimiz bu arada.
İstisnasız her yarışmayı ilk o kaybediyor.
Gökçen'se spor hocası.
Ama en patates erkeğin dahi, derya gibi kadınları dövebileceğine dair bir mit var; bilemiyorum.
Muleta görmüş boğa pozunda sağa sola saldırman icap ediyor bu lafı duyduğun anda.
Bizim Feci Yeniyetme de saldırr saldırr pozlarında, Gökçen'in lafının karşılığını ''verirken'' aklıma düştü işte bu lafın kofti hayatlarımızı belirleyiciliği!
Bir de Big Brother evinde olan bitenlerin tartışıldığı sabah programı var.
Evden elenmiş olan ultra sabırlı, beyefendi Yasin ''Ama Gökçen'in o lafı da edilmez asla!'' dedi.
Handiyse cinayet nedeni / gerekçesi kabul ediliyor bu zırva (errkeklik) mevzusu yani.
Toplam 2 cins var değil mi; kadın ve erkek olmak üzere?
Bunlardan biri olmak neden bu denli mühimdir?
Bunun ispatı için hayatların, kaderlerin, milletlerin, ülkelerin dahi mahvedilmesi, normal addedilmektedir?
Bu laftan ağır tahrik yokmuş numaraları bu denli bir palavracılıkla kabul edilmektedir? Harbiden anlamış değilim.
Kavgada Söylenmez Kategorisinden bir laf!
Ben kimseye ''Erkek misin sen?'' demedim, demem hiç.
Aklımın ucundan dahi geçmez böyle bi laf. Bana ne cinsiyetinden!
Ya o olacak, ya da bu. Ne yazar ki?
''İnsan mısın ulan sen?'' denilesi bi laf oysa.
Hayvanlara hakaret içermediğini ümit ederek.
Ama insanların SÖZ SONRASI olduğunu, yani konuşarak anlaşabileceklerini, iletişim kurabileceklerini varsayıyoruz; değil mi?
İşte öyle olmuyor.
SÖZ ÖNCESİ diye tanımlayabileceğim bir sürü Türk, konuşamıyor.
Konuşarak anlaşamıyor.
Laf iz dinlemiyor.
Anlatsan da, dinlemiyor.
1 Baskın Basanındır tekniğine bağlamışlar: habire apık sapık kendileri konuşuyorlar.
Muhtarlara, tulumbacılara, ütücülere filan, toplayıp toparlayıp konuşuyorlar. Mütemadiyen.
Ama böylesi laflar (Sen errrkek misin?) ve bu lafa karşılık / karşın / uğruna yapılan tiyatrolamalar, hayatlarımızı belirliyor.
Geçtim ''belirleme'' filan gibi Beyaz Kelimelerden; insanlar öldürülüyor!
Onun bunun varsayımsal errkekliğine halel gelmesin / gelmeyecek diye, takır takır takır insanlar canlarından oluyor.
Çocuklar ölüyor.
Ne o?
Errrkeklik Tiyatrosunun başrol oyuncusu, pek bi memnun.
Pek bi tatmin olmuş. Kendinden kafayı bulmuş.
Böyle bi sarhoşluk çeşidi var: Kendi varsayımsal imajının varsayımsal zaferinden kafayı bulmuş dolaşıyor / yaşıyorsun.
Sonsuz 1 akşamdan kalma / natürel kafayı bulma hali.
''Sen errrkek misin?'' düğmesine basarak, en kaba saba haliyle o tiyatrolamayı harekete geçirince Gökçen, aklıma bunlar geldi.
Zarar ziyan 1 Errrkeklik Tiyatrosunun esir seyircileri olarak, oyun bitse de, kurtulsak diye bekleşiyoruz.
O esnada kendinden sarhoş Errrkek Başrol acayip bi oyun sergiliyor. Her an, her saniye yeni bi acayiplik sergilemek üzere. Fırrr dönüyor sahnede.
Bitse de gitsek- kafasındayız.
Ama sahneden, oyunundan, errrrkek oyunculuğundan öyle bi kafayı bulmuş ki, Alkış Kalabalığını sopalarla dürtürrüyor adamlarına.
İcap ederse kola cips filan dağıttırıyor.
Kalabalığı da otomatiğe bağlamış.
Alkış kıyamet : ''Errrrkeğimizsin lan! Ennn errrkek sensin!''
Onlar alkışladıkça Kafayı Bulan inmiyor. Sahneden.
''Putin'den daha errkek, Brad Pİtt'ten yakışıklıyım ben!''
Bu yazı ilk Nokta Dergisi'nde yayımlanmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016