Şahin ALPAY
ABD’nin öncülük edeceği uluslararası koalisyon, Suriye’de iki yıldır 100.000 insanın ölmesine, milyonların komşu ülkelere sığınmasına, kendi ülkesinde mülteci olmasına yol açan Beşar Esad diktatörlüğüne karşı, (Zaman’ın tanımıyla) “Kosova tipi” olması beklenen askeri müdahaleye hazırlanıyor.
Bu müdahale gerçekleşecek olursa, “insani müdahale” kavramına dayanacak. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra patlak veren iç çatışmalar bu kavramı uluslararası toplumun gündemine soktu. Tartışılan soru şu: Devletler kendi halklarına karşı soykırım uygular, etnik temizlik yapar, savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlerse, bu durumda kimin, nasıl müdahale etmesi gerekir; bunun yararı olur mu, olmaz mı?
“İnsanî müdahale”yi savunanların temel argümanı, bir devlet halkına karşı yukarıda sayılan ağır suçları işliyorsa, uluslararası topluluk insani ve ahlaki nedenlerle buna seyirci kalmamalı. Ne var ki, uluslararası hukuk, herhangi bir ülkeye askeri müdahalede bulunulabilmesi için BM Güvenlik Konseyi kararı alınmasını şart koşmakta. NATO 1992–95 arasında, kanlı iç çatışmaları sona erdirmek amacıyla ve Güvenlik Konseyi’nin yetkilendirmesiyle, Bosna–Hersek’e askeri müdahalede bulundu. Aynı NATO 1999’da, Güvenlik Konseyi kararı olmadan, Kosovalı Arnavutların katliama uğramasına son vermek üzere Sırbistan’ı bombaladı.
2001’de Kanada hükümetinin öncülüğüyle toplanan “Uluslararası Müdahale ve Devlet Egemenliği Komisyonu” yayınladığı raporla “koruma sorumluluğu” kavramını ortaya attı. Bu kavram, ilgili devletin halkını koruma sorumluluğunu yerine getirmemesi ya da getirememesi durumunda, bu sorumluluğun belirli koşullarla uluslararası topluluğa verilmesini öngörüyor. 2005’te BM, bu sorumluluğun kendisine ait olduğuna dair karar aldı. “İnsani müdahale” hukuku bu şekilde gelişiyor, ancak ön koşulu Güvenlik Konseyi onayı olmaya devam ediyor.
“İnsani müdahale”ye karşı çıkanlar ise, esas olarak, şu argümanları ileri sürmekte: Söz konusu müdahaleler, insani ve ahlaki nedenlerden çok, jeopolitik çıkarlar nedeniyle yapılır. Çok tehlikeli sonuçlar doğuracak emsal oluşturur. Kısa vadeli çözüm getirse de, uzun vadede barış ve istikrarı kundaklar; daha büyük zararlara yol açar. Yeni–sömürgeciliğin ya da Amerikan emperyalizminin bir aracıdır. En iyi uluslararası güvenlik sistemi, yine de ulusal egemenlik ilkesine dayalı olan sistemdir.
Peki, “insani müdahale” konusunda ben ne düşünüyorum? Bana göre, her vaka kendi başına değerlendirilmek zorunda. Muhakkak ki NATO’nun gerek Bosna, gerekse Kosova müdahaleleri barışa hizmet etti. Uluslararası topluluk ne Ruanda’da (1994), ne de (2003’ten itibaren) Darfur’da (Sudan) işlenen insanlık suçlarına kayıtsız kalmamalıydı. ABD öncülüğünde Afganistan’a yapılan müdahalenin (2002) ve Irak’ın işgalinin (2003) insani ve ahlaki nedenlerden ziyade ABD’nin ulusal çıkarlarıyla ilgili olduğu ise çok açık.
Suriye’deki diktatörlüğün iki yıl önce barışçı gösterilerle başlayan halk isyanını silahla bastırmasının yol açtığı trajedinin boyutları ortada. Rejimin Rusya, İran ve Hizbullah’ın gönderdiği silahların ve savaşçıların desteğiyle ayakta durması, giderek inisiyatifi ele geçirmesi karşısında, muhalefete yapılacak silah ve para yardımlarını hep destekledim. Şimdi de ABD öncülüğünde kurulacak uluslararası koalisyonun diktatörlüğün zulmüne dur diyebilecek ve tarafları müzakere yoluyla çözüme zorlayacak nitelikte bir “insani müdahale”de bulunmasına olumlu bakıyorum. Suriye, ne Afganistan, ne de Irak vakalarına benziyor.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020