Şahin ALPAY
Yürürlükteki anayasanın cumhurbaşkanı seçilen kişinin parti üyeliği, milletvekilliği, başbakanlığı düşer diyen hükümlerini hatırlatanlara “Git işine ya!” deyişini...
Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun Resmi Gazete’de yayımlanmasını erteletmesini... Ancak otoriter-totaliter bir rejimde görülebilecek ölçüde tek sesli parti kongresini... Yarışmayla değil atamayla başkan seçilen yeni parti başkanını... Bağırıp çağırmaya başlayan, (bir yakınıma) “içinden bir Tayyip Erdoğan çıktı” dedirten yeni başkanı... Cülus törenini ve sair şeyleri izlerken edindiğim izlenim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini “Ulu önder Erdoğan” rolüne hazırladığı. Yani, genel seçimden sonra kabul ettirmeyi tasarladığı anayasayı dahi beklemeden “tek millet, tek devlet, tek bayrak” şiarını, “tek parti, tek adam”la tamamlama temrinlerine tanık olmaktayız...
Belli ki Erdoğan’ın “Yeni Türkiye” dediği şey gerçekte “eski eski Türkiye”; Davutoğlu’nun “restorasyon” dediği şey de gerçekte “eski eski Türkiye”nin, yani tek parti, tek adam yönetiminin ihyası, yeniden tesisi anlamına gelmekte. Yeni cumhurbaşkanı ile başbakanın karşılıklı olarak ahdettikleri “paralel yapı” ile, daha doğrusu (Türkiye’de sivil toplumun ve demokrasinin en önemli kalelerinden biri olduğu giderek daha iyi anlaşılan, anlaşılacak olan) Hizmet Hareketi ile mücadele, belli ki, “eski, eski Türkiye”nin yeniden tesisinin manivelası...
“Paralel yapı” safsatası, sadece vahim yolsuzluk iddialarının örtbas edilmesi için bir bahane değil. İfade, basın, inanç, girişim özgürlüklerinin kuşa çevrilmesinin; hukuk devletinin, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu ekilmesinin; tüm devlet aygıtını tek parti ve adama bağlı hale getirmeye yönelik kadrolaşmanın aracı... Kimilerinin, bunu görmezden gelmelerine, kimilerinin görememelerine şaşıyorum.
Türkiye’de giderek bir tür “tek parti, tek adam” rejiminin, otokrasinin yerleştirilmesinin mümkün olabileceğine dair karamsar görüşleri kesinlikle paylaşmıyorum. Hep yazıp söylediğim gibi, bizzat AKP’nin ilk iki iktidar döneminde ülkeye yaptığı hizmetlerin de sağladığı kazanımlar, özgürlük ve farklılığa saygı bilincinin yayılması, ekonominin globalleşmesi, demokratik dünyayla artan bütünleşme “eski eski Türkiye”nin ihyasına izin vermez. Evet, AKP dahi bu gidişe uzun süre katlanamaz. Bunun işaretleri şimdiden görülmüyor mu? Kurucularının bir bölümü, tutulan yolun ülkeyi badirelere sürükleyeceğini haykırmıyor mu? Parti içinde “yeni yetmeler” ile “ağabeyler-eskiler” arasındaki çatışma, bunun ifadesi değil mi? Abdullah Gül’ün siyasete dönmesini önlemeye yönelik bütün ayak oyunları, ona yönelik karalama kampanyası bunun belirtisi değil mi? “Güllerin intifadası ne zaman gelecek” diye beklenmiyor mu?
Merak ettiğim bir soru şu: Hayli zeki bir insan olduğu muhakkak olan Tayyip Erdoğan nasıl oluyor da şunları göremiyor? Erdoğan’ı başarılı kılan, ilk iki iktidar döneminde izlediği, toplumun tümünü kucaklayan üslup ve evrensel değerlerin benimsenmesine yönelik, özgürleştirici, demokratikleştirici reformlardı. Mustafa Kemal Paşa da, bütün toplumu kucaklayan, bütün kimliklere saygılı, özgürleştirici, demokratikleştirici üslup ve uygulamalarıyla Türkiye’yi işgal ve boyunduruktan kurtarmayı, yeniden inşayı başardı. Tek parti - tek adam yönetimiyle özdeşleşen “Ulu önder Atatürk” ise bugün geride bırakmayı hâlâ başaramadığımız köklü sorunların, yani otoriterliğin, buyrukçuluğun, güce tapmanın, militarizmin, sivil topluma tahammülsüzlüğün, farklılığa, kimliklere, inançlara saygısızlığın temellerini attı. “Ulu önder Erdoğan” da ancak başımıza yeni yeni çoraplar örebilir.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020