Sezin ÖNEY
Bu aralar Ankara’dan yazılan birçok yazının “kentin siyasi havasını” aktarmaktansa, yazarların ve çevrelerinin görüş açılarını yansıttığını gözlüyorum. O yüzden, “olduğu gibi” Ankara’dan bir kesit sunmaya çalışacağım.
Yazının ana fikrini peşinen söyleyeyim: Ankara, seçim öncesi dengelere dönmeye başladı bile.
Seçim sarsıntısının kolay atlatılmasında, İstanbul’un, Ankara’daki siyasete hırslı müdahalesinin etkisi de büyük.
AKP ile CHP’yi baş göz etmeyi öngören ve Ankara’ya uzaktan bakınca akla hoş gelen “kazan-kazan” formülüne bir de, Abdullah Gül’ün siyaset gündeminin odak noktasına oturması eklenince, AKP’de birden hava değişti. Erdoğan’ın eli de ciddi biçimde güçleniverdi.
Erdoğan, seçim boyunca, AKP’nin ve tabii kendisinin “iç ve dış mihrakların komplosuna” maruz kaldığına yönelik bir söylemi hafızalara kazımıştı zaten. İronik biçimde, AKP-CHP koalisyonu tezleriyle, “İstanbul’un”, tüm ülkenin kaderine hükmettiği, Anadolu’nun iradesine rağmen “siyaset mühendisliği” yaptığına canı gönülden inanan bir tabanda “Bizi dizayn etmeye çalışıyorlar” reaksiyonu tetiklenmiş oldu.
Mesela, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçimin hemen ardından yaptığı, “Cumhurbaşkanımız koalisyon müzakerelerinin parçası değildir. Müzakereleri yapacak kişi de değildir” sözleriyle, önceki gün sarf ettiği, “Cumhurbaşkanımızı ve makamını hedef alan her şey bizi hedef almıştır. Yıpratmaya yönelik hiçbir tavra taviz vermeyiz” açıklamaları arasında büyük bir fark var.
“Devlet” de, çeşitli sebeplerle Erdoğan’ın çevresinde mevzileniyor.
Cansu Çamlıbel’in, Deniz Baykal ile yaptığı röportajdaki bir ayrıntı ilginçti örneğin; “Şimdi bir devlet işi yapıyoruz” diyordu Baykal.
Parti kimliğinden çok “devleti” temsil ettiğini düşünüyor belli ki Baykal –“yeni dönem siyasetinin inşası çabasından” bahsediyor.
Devlet içinde bazı kimseler, eski ve/veya yeni şahsiyetler, belli ki, Erdoğan’ın “baş aktör” olarak gücünü kaybetmesini istemiyor.
Öte yandan, Türkiye dışındaki bazı gelişmeler de, Erdoğan’a, seçim sonuçlarıyla kaybetmiş olduğu öngörülen manevra alanında mevzi kazandırıyor.
Mısır’da Mursi hakkında idam kararı çıkması ve Tel Abyad/ Grê Spî’nin IŞİD’in kontrolünden YPG’ninkine geçmesi, Erdoğan’ın radarındaki dış gelişmelerden. Daha doğrusu, “iç gelişmeler” demeliyiz belki de, zira Cumhurbaşkanı, bu konuları “iç mesele” olarak çerçeveleyecek.
Devlette, orduda, emniyette ve ötesinde bürokrasinin çeşitli kademelerine, HDP’nin barajı “biraz fazla geçtiğini” düşünenler var gibi. HDP’nin başarısına yönelik olarak Ankara’da bazı çevrelerde, arka planında silahlı bir örgütün olduğu kanaatinde oldukları bir siyasi gücün bölgede yüzde 70, 80, 90’larda oy almasından duyulan bir rahatsızlık, kaygı var. Standard bir “sağ refleks” ile, HDP’nin bileşenlerinden olan “sol yapılara duyulan bir güvensizlik” de, devlet içindeki farklı kanatların huzursuzluğunun kaynaklarından.
Al Monitor’da Metin Gürcan’ın yazısı(1), seçim sonuçlarının ordudaki yansımalarından bahsediyordu. Gürcan’ın dikkat çektiği, “ordudaki dönüşüm projelerinin” yeni hükümet ile ne olacağı endişesi de önemli başka bir alan; zira AKP’nin özellikle son döneminde, askerî yatırım ve harcamalar hız kazanmıştı.
Rojava’da, Tel Abyad/ Grê Spî’nin YPG kontrolüne geçmesiyle, Cezîrê ve Kobanê kantonlarının birleşmesi de, “endişeli Ankaralıları” kenetleyecek bir söylemi tetiklemişe benziyor: “Suriye sınırımızda PKK devleti kuruluyor.”
Medyada, bu konuya yönelik bir tartışma başladı bile. Birden, aylardır konu edilmeyen, Türkiye’den Rojava’ya savaşmaya gidenler konusu, “Türkiye’ye şehir savaşını öğrenmiş vaziyette dönecekler, iç güvenliği tehdit edecekler” ana fikriyle yeniden gündeme sokuluyor.
Son olarak, Ağustos’ta, Genelkurmay Başkanı’nın değişeceğini ve kimin görev başı yapacağının bu ortamda daha da önem kazandığına dikkat çekeyim.
Öte yandan, AKP “yeniden dizayn ediliyor zannedilirken”; asıl, kontr-hamle ile geçen dönem muhalefetinin “dizaynı” başlamış olabilir.
Erdoğan, uzun zamandır arzuladığı gibi “kendi muhalefetini inşaya” girişmişse ve özellikle de, CHP ile MHP’yi, hattâ HDP’yi dönüştürmek için hamlelere de girişiyorsa?
Seçim sonrası, geri sarma hızlı başladı.
(1) http://www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/originals/2015/06/turkey-elections-why-eyes-are-back-on-army.html
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024