Ümit KARDAŞ

Bayram ve çırılçıplak hayatlar
4.10.2014
1825

 Bugün bayram. Barışa, paylaşıma, sevgiye, vefaya, kötü duygulardan kısa bir süre de olsa arınmaya vesile olması beklenen sayılı günler. Müslüman dünyası paramparça, acılı, kaygılı, savaşın hem kıyıcısı hem mağduru. Bayram barış demek, huzur demek, egolarımızdan, hırslarımızdan uzaklaşıp fani bir dünyada olduğumuzu idrak edip, sevgiyle yaşamaya şans vermek demek. Müslüman olmayanlar ise yabancısı oldukları bir coğrafyayı bombalıyorlar. Belki bayramda da devam edecekler.

İşgal edildiğinden bu yana huzur içinde olmayan Irak. İnsanların, bir kültürün ve tarihin yok edilmesi, endişe ve kaygı. Suriye’de aynı sonuçlara varan bir iç savaş. Bu yangınlara odun taşıyıp, benzin döken ve çıkar hesapları yapan devletler. Güçlü devletlerin çıkar aracı olmuş, dünyada düzeni, barışı ve evrensel hukukun üstünlüğünü sağlayamayan çürümüş bir Birleşmiş Milletler sistemi. Diğer tarafta hangi siyasi, sosyolojik, tarihsel, kültürel, ekonomik dinamiklerin sonucu oluştuğu ve nasıl güçlendiği bilinmeyen ve amacı için her türlü şiddeti kullanmayı meşrulaştıran, siyasetini en vahşi yöntemler üzerine oturtan IŞİD. Bu kıskacın arasında kalan Sünni’si, Şii’si, Hıristiyan’ı, Arab’ı, Kürd’ü, Türkmen’i ile ölümleri, yıkımları, göçleri, şiddeti yaşayan kadın, çocuk, yaşlı insan toplulukları.

Evet, bugün bayram. Ama hayatın dışına sürülmüş, sadece hayatta kalma mücadelesi veren, yarınının ne olacağını bilmeyen bu insanlar çırılçıplak bir hayatın içinde var olmaya çalışıyorlar. Bu bayramdan bu coğrafya için bir gelecek çıkar mı? Güzelim gezegeni bir savaş alanına çeviren insanoğlundan hâlâ umut var mı? Kaynaklarını vahşice tükettiğimiz, dengelerini altüst ettiğimiz bu mavi gezegene layık mıyız? Bir cenneti cehenneme çevirdiğimizin farkında mıyız? Birlikte yaşamayı beceremediğimiz, sürekli çatışma, gerilim ve kavgalarla ilişki kurabildiğimiz bu dünya belki de bizim cehennemimizdir ve bize verilen cezayı çekiyoruzdur. Belki ödediğimiz bedeller sevgiyi öğrenemeyişimizin bir karşılığıdır.

Ulus-devletin de ve ulus-devletin ortadan kalkacağı süreci işaret ettiği iddia edilen küreselleşmenin de yapıtaşı dışlama. İtalyan filozof Giorgio Agamben’e göre dışlama çıplaklaştırılmış yaşam (vita nuda) ile hayat arasındaki sınırları belirler. Antik Yunan’da polisin, modern dönemde devletin dışında hayat yoktur. Durumlarından hiç kimsenin sorumluluk duymadığı ve sadece sayı olarak kayda geçen dışlanmışlar bize hayatın çırılçıplak hayatla olan sınırlarını da gösterirler.

Dere boylarında kurşuna dizilenler, mağaralarda ya da toplama kamplarında gazla öldürülenler, başlarına bomba yağdırılanlar, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde işkencelere yatırılanlar, bir korku filmi atmosferinde faili meçhul cinayetlere kurban gidenler, köylerinden zorunlu göçe tabi tutulanlar, zorunluluklarla kentlere göç eden yersiz, yurtsuz işsizler, askerlik yaparkendeneyimsizlikleriyle ölüme koşanlar, mayınlarda bedenleri parçalananlar, savaş nedeniyle hayatın dışına savrulanlar, madenlerde, inşaatlarda ölenler, farklı etnik kimlikleri, inançları, dilleri, kültürleri nedeniyle baskı ve şiddete uğrayanlar.

 

Öldürmeye ve ölüme gönderilen genç insanların bir kısmı hayata veda edecek, dönebilenler yaralı ve hasta ruhlarıyla gözümüzün önünde acıyla kıvranacaklar. Aynı ülke içinde, aynı dünya üzerinde hayatı olan insanlarla, çırılçıplak hayatı olan insanlar. Bir kısım insan bunun farkında olmadan hayatın gerçek sahibiymiş yaşayacak.

Evet, bugün bayram. Ama mesele çırılçıplak bir hayata mahkûm edilenlerin, hayata nasıl dâhil edilecekleridir. Belki bayramda karamsar bir yazı oldu. Şiddetin bu kadar egemen olduğu bir dünyada yine de bayramlar, soluklanmak, umut etmek ve ruhlarımızı evrenin bize vaat ettiği sevgiyle yıkamak için bir fırsat. Bayramınızı kutluyorum.

[email protected]

www.umitkardas.com

twitter.com/umit_kardas

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar