Erol KATIRCIOĞLU
Bu ülkede seküler siyaset, oldukça ilginç bir tarz-ı siyaset sergiliyor. Seküler siyaset, daha çok, “laik”, “batıcı” ve “modern” gibi kelimelerle kendilerini tanımlayan insanlar tarafından oluşturulan bir siyaset. Bu siyaset alanının temel iki partisi var. Bunlardan biri, bir anlamda Millet İttifakı’nın “sol” kanadını oluşturan CHP, bir diğeri ise “sağ” kanadını oluşturan İYİ Parti. Tabii ki başka partiler de var ama kapsama alanlarının küçüklüğü nedeniyle onları aşağıdaki değerlendirmeye katmıyoruz.
Her kimliğin kendi içinde, ( bir tık daha altta) çeşitli farklılıkların olması normaldir. Ne var ki mevcut siyasi sistemimiz ve partiler arasında oluşan rekabetçi baskı, kimlikleri kendi içlerinde konsolidasyona zorluyor. Çünkü baskının birleştirici bir rolü vardır ve bu nedenle de kimlik içindeki farklılıkların birlikte yaşaması bir zorunluluğa dönüşür. Nitekim, Millet İttifakı içindeki CHP-İYİ Parti ilişkisi böyle bir denge üzerinde oluşmuş durumda.
Ülkemizdeki siyasi alanın biçimlenişine bakınca AKP-MHP’nin oluşturduğu Cumhuriyet İttifakının seçmen gücünün kırılabilmesi ve önümüzdeki seçimlerde iktidarın değişimi, yine seküler kesim siyasetiyle belirli konularda benzerlikleri olan HDP’nin Millet İttifakı içinde yer almasıyla mümkün. Bir başka ifadeyle HDP’nin Millet İttifakının parçası olabilme olasılığı bugünkü iktidarın değişiminin en güçlü formülü.
Bu nedenle de son zamanlarda seküler kesim içinde bazı kişilerin, “HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır!” gibilerinden soru ya da niyet cümlelerini daha sık duyar olmamızı anlamakta zorlanıyorum. Çünkü bu tür sorular aslında iktidarın arzuladığı Millet İttifakı ile HDP arasında bir mesafe konması politikasına hizmet eden sorulardır.
Bir başka deyişle “HDP’nin PKK ile ilişkisine mesafe konması gerekliliği” cümlesi, aslında “HDP’nin Millet İttifakı ile arasına mesafe konması gerekliliği” işlevine dönüşüyor ve bu da iktidarın iktidarını daha da uzun zaman sürdürebilme imkanının ona vermek anlamına geliyor. O zaman sormak lazım: “HDP, PKK ile arasına mesafe koymalı” cümlesi iktidarın değilse kimin işine yarıyor?
Gerçekten de seküler kesim siyasetçileri tarafından açıkça ifade edilmese de, seküler siyaset, uzun bir zamandan beri Erdoğan’ın çizdiği siyasi alan içinde kalmayı yeğleyen bir tutum izliyor. Örneğin CHP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi bekası için yarattığı, “HDP, PKK’nın uzantısı” olduğu iddiası sanki doğruymuş gibi kabul ederek HDP ile mesafe alması başka nasıl açıklanabilir ki? Ya da İYİ Partinin HDP alerjisi?
HDP’yi “şiddetle ilişkili” bir parti olarak tanımlanması tümüyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi geleceği için stratejik olarak en anlamlı bulduğu bir tutamaktır. Çünkü ancak böylelikle Cumhur İttifakı seçimleri yeniden kazanabilir ve iktidarını sürdürebilir. Bu nedenle de iktidarın HDP’yi şiddetle ilişkili göstererek yaptığı işin bizatihi kendisi şiddet siyasetidir. Toplumdaki farklılıklar üzerinden gerginlik çıkarmak da siyasi bir şiddet ortamı yaratmak anlamına gelir. O nedenle de bugün Türkiye’de siyasette şiddet bizatihi Hükümetin yaptığı bir iştir.
Oysa açıkça söyleyelim; HDP, herhangi bir şiddet siyasetine sapmayı anlamsız kılacak bir biçimde, Kürtler başta olmak üzere tüm diğer mağdur kimliklerin hakları için demokratik siyaset yapan siyasi bir partidir. Seküler kesimin de en az yukarıdaki cümle kadar açık ve net bir cümle kurması gerekir. Kurabilir mi? Kurabilecek mi? Bilmiyoruz.
Ama bekliyoruz!
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025