Halil BERKTAY
Meğer ben ne hafif konuşmuşum ve ne kadar olumlu mazeretlere pay tanımışım, bundan iki buçuk yıl önce! Şimdi kitabın orijinali ve Türkçesini gördükten sonra söylüyorum; bugüne kadar, ciddî ve çağdaş tanıyageldiğimiz bir bilim insanının, bu kadar aşikâr bir uydurmanın, bu kadar acele üzerine atlaması ve bu kadar toptan “yutması”nın, bu kadar çarpıcı bir örneğine rastlamamıştım. İngilizcede balıkçılıktan gelme bir deyim vardır, hook, line, sinker and all diye; “zokası, misinası, kurşunu ve her şeyiyle” (yutmak) diye çevrilebilir; herhalde bizdeki karşılığı “sazan gibi atlamak” olur. İşte AA Torosyan’ı hem böyle yutmuş, hem de sonradan orasını burasını değiştirmeye, yani “kaynak” diye takdim ettiği şeyi düpedüz tahrif etmeye kalkmış.
AA’nın yıllar önce Heath Lowry’nin evinde görüp beğendiği ve benimsediği bu kitabın, açık konuşalım, iler tutar yanı yok. İlk elinize aldığınız andan itibaren ben uydurma ve kurmacayım diye âdeta bağırıyor, her türlü “janr” sinyaliyle uyarıyor. Bizatihî başlık sayfası çok kritik. İletişim’den çıkan Türkçesine önce veya hiç alınmayan öyle bazı başlık ve yazar ögeleri var ki, her biri kırmızı kart konusu. Ana başlık From Dardanelles to Palestine. Çeviride Çanakkale’den Filistin Cephesi’ne olmuş. Neyse. Fakat asıl iki büyük ihmal bundan sonra geliyor.
Kitabın İngilizce orijinalinin uzun bir alt-başlığı var: A true story of five battle fronts of Turkey and her allies and a harem romance. Yani “Türkiye ve müttefiklerinin beş savaş cephesine dair gerçek bir öykü ve bir harem romansı.” Şimdi bunun öyle birkaç boyutu var ki çok vahim.
Birincisi, 6 Ekim Eski Defterler programında, anıların kaynak olarak kullanımı tartışılırken pek değinilmedi ama işin erbabı gene de bilir; kendini böyle “Gerçek bir öykü” (A true story) diye takdim eden kitaplara özel bir ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Zira genel kural, aslında pek gerçek olmadıkları yönündedir. Doğru dürüst otobiyografi yazanlar, doğruluklarına doğal bir güven içinde, bunun altını çizme ihtiyacını duymazlar. Anlattıkları içinde bazı gerçek kırıntıları olsa bile bunu fazlasıyla allayıp pullayanlardır ki, daha baştan “inanmayacaksınız ama vallahi de billahi de doğru” yeminleri ederler. Fakat çoğu zaman istediklerinin tam tersi olur; o true story ibaresi, kitabı derhal böyle bütün diğer true story’leri kapsayan bir “janr”a havale eder.
İkincisi, hele bu “gerçek öykü” Batılıların fantezilerini süsleyen Şark ile ilgiliyse, gardınızı daha da yükseltmeniz yerinde olur. Üçüncüsü, başlığın sonuna doğru belirtik biçimde “bir harem romansı” da denmişse, Oryantalizm edebiyatını bilenlere sırf bu kadarı yeter. Bundan sonra eser, bak ne müthiş bir kaynak buldum havasıyla değil, çok farklı bir yaklaşımla incelenmelidir.
Dördüncüsü ve en kötüsü, bu kritik alt-başlık kitabın Türkçesinin ilk basımında yok. Kapağa veya içerdeki başlık sayfasına konmadığı gibi, zorunlu basım bilgilerinin verildiği sol-iç sayfada da yer almıyor. Oysa hiç olmazsa “İletişim Yayınları 1782 * Anı Dizisi 59” dendiği, ISBN numarasının ve basım tarihinin verildiği yerin üzerinde, böyle bir bilgi olağandır. Neden acaba? Okuyucu, güvenilir bir tarihsel kaynak diye takdim edilen bir kitabın gerçek başlığını da bilme hakkına sahip değil midir? AA, kitabı bu başlıkla yuttuktan sonra, hiç kuşkulanmadığı bu ifadelerin faraza “masa başı tarihçileri”ne neler söyleyeceğini anlayıp, kitabın ciddiyetini pekiştirmek uğruna alt-başlığı çıkaralım mı dedi? Sırf kendisi mi, yayıncısına söyleyerek mi yaptı? Bu noktada sorum İletişim editörlerine de yönelik: Bu işlem onların bilgisi dahilinde midir?
Gelelim yazarın takdim biçimine. Türkçesinde sırf “Yüzbaşı Sarkis Torosyan” deniyor; sade ve mütevazi (gibi). Oysa orijinali gene farklı. Üstte CAPTAIN SARKIS TOROSSIAN ve altta, uzun bir paragraf halinde (yer yer aksak bir İngilizceyle), Artillery Captain and observation officer in the Turkish army; Commander, six thousand Arabian horsemen with Allies’ army to Damascus; Chief de Platon, cavalry headquarters, Armenian Legion under French ibaresi yer alıyor.
Türkçesi şöyle bir şey: “Türk ordusunda Topçu Yüzbaşısı ve gözetleme subayı; Şam’a giden Müttefik ordusunda altı bin Arap süvarisinin Kumandanı; Fransızlara bağlı Ermeni Lejyonu süvari karargâhında Platon Şefi.”
“Platon” (İng. platoon, yani “takım” değilse) nedir bilmiyorum. Zaten burada ifade tuhaf ve yarı İngilizce yarı Fransızca gibi (ne tam Chéf de Platon diyor, ne de Platoon Chief): ayrıca under the Frenchdemesi gerekirken “the”yı düşürüyor ve sırf under French kalıyor).
Ama tabii asıl önemli olan şu: (a) Bu şatafatlı ünvanlar sıralaması da buram buram Oryantalizm, kurmaca ve “romans” kokuyor. Ve (b) Türkçesinin ilk ve ikinci basımlarına konmamış bulunuyor.
Derken (c) sadece başlığın tamamı, ikinci Türkçe basımda beliriveriyor her nasılsa. Ama dış kapakta ve iç kapak sayfasında değil; sırf daha önce söylediğim yerde (ISBN ve diğer basım bilgilerinin hemen üzerinde) ve sırf İngilizcesiyle. Neden? 14 Eylül’de Agos’ta Hakan Erdem bu fiyaskoyu da teşhir ettiği için mi konmuş? Ama gene de dikkat çekmesin diye mi böyle minimize edilmiş? Bunlar ne biçim oyunlar, anlamıyorum doğrusu.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024