Halil BERKTAY
Son “kesintili eğitim” yasa tasarısı üzerine Ahmet Altan, ilk başta tasarıyı eleştirenlere çok sert çıktı (bkz 4+4+4, 24 Şubat). Tabii bu ister istemez, orijinal şekliyle tasarıya büyük bir kredi açmak anlamına da geldi. Gerçi daha sonra, çeşitli uyarılar karşısında düşündü ve yumuşattı tavrını; bazı noktalarda hatâlı olmuş olabileceğini kabul etti (benim yorumum; bkz İtiraz, 26/2 ve Bakanın telefonu, 29/2). Hattâ İbrahim Betil’i esaslı bir eleştiri yazısı yazmaya çağırdı. Bu yazı (1 Mart Perşembe itibariyle) henüz çıkmış değil. Daha fazla beklemeksizin ben de birkaç noktaya değinmek istiyorum.
(1) Şu son derece kutuplaşmış düşünce hayatımızda, kötü bildiklerimizin saldırdığı bir şeyin mutlaka iyi olduğuna hükmetmemek gerek. Tasarı duyulur duyulmaz Atatürkçüler özellikle kız çocukları üzerinden taarruza geçti. Kendi payıma, daha Ahmet’in ilk yazısını okuduğumda, Cumhuriyet ve Sözcü’ye kızıp illâ zıddını söylemeye kaymış diye düşündüm. Hattâ bu, muhafazakâr ailelerin kızlarını 4. sınıftan sonra okuldan alması olasılığını yok saymaya bile varıyor.
(2) Başörtülü genç kadınların üniversiteye alınmamasına hep karşı çıktığımdan, hiç çifte standartlılık endişesi duymaksızın (bkz Kerem Altan, Müthiş kurtarış, 1 Mart) diyebilirim ki, evet, madalyonun diğer yüzünde, ben de kız çocuklarının okumaktan alıkonmasına ilişkin kaygılar taşıyorum. Ama şimdi amacım, bunun ne kadar haklı olduğunu Ahmet’e bir kere daha anlatmak değil (hele, kendisi de kabul etmişken : 29 Şubat ve 1 Mart). Daha çok, metodolojik bir noktayı vurgulamak istiyorum : siyasal aktörler rasyonel ve tutarlı, partiler birleşik ve homojen olacak diye bir şey yok ! Ahmet’in konuya ilişkin ilk ve en katı yazısı aşağı yukarı şöyle bir varsayım içeriyordu : Kız çocuklarını küçük yaşta okuldan alıp daha fazla okutmamak, kapitalist bir ekonominin ihtiyaçlarına ve bizzat kendi çıkarlarına o kadar aykırıdır ki böyle bir şey olamaz, kimse böyle bir salaklık yapamaz. Olur, olur, bal gibi olur. Belki Ahmet şahsen fazla açık fikirli ve anti-dogmatik olduğundan, ideolojinin gücünü, ideolojik belirlenim ve paradigmatik körlükleri anlamakta zorluk çekiyordur. Oysa tarih yüzde doksan oranında bu tür salaklıklardan, böyle salaklıkları savunan “parça”ların fırsat kollayıp özel gündemlerini o sırada kendilerine muhtaç “bütün”lere kabul ettirmelerinden, sonra da bu yanlış hesaplardan dönülememesinden oluşuyor.
(3) Bunları biraz daha somuta vurursak, AKP de yekpare değil parçalı ve çatlaklı bir bütün. Etrafında, önderliğinden çok daha dinci grupların da toplaşıyor. Eğitim-Bir-Sen de bunlardan biri ve tam böyle bir tasarıyı uzun süredir istiyor. Tasarının MEB ve Ömer Dinçer değil, doğrudan doğruya AKP grup başkan vekilleri tarafından Meclise sevk edilmesi, bu açıdan anlamlı. Bu gibi faktörleri hesaba katmak, daha ihtiyatlı bir yol izlemeye yardımcı olurdu sanıyorum.
(4) Ancak bence kız çocuklarından da önemlisi, kesintisiz eğitimin kendisidir. Hayır, İstanbul Politikalar Merkezi’nin şemsiyesi altındaki Eğitim Reformu Girişimi’nin de çok güzel açıkladığı gibi, bugün dünya kesintisiz temel eğitimi kısaltmaya değil uzatmaya ve meslek-kariyer tercihi noktasını geciktirmeye; böylece kalifiye ve kalifiye olmayan emek arasındaki makası mümkün olduğu kadar kapatmaya gidiyor. Kesintisiz temel eğitimin alt aşamaları başka, bir bütün olarak temel eğitimin kesintili kılınması ve “çıkış” (exit) noktalarına erkenden sevk başka. Tasarı için “gelişmiş ülkeler de böyle yapıyor” demenin, eski 301. maddeyi Cemil Çiçek’in “Avrupa’da da var” diye savunmasından hiçbir farkı yok. Aynı derecede yalan, demagoji. Bunu görmek için, acele etmeyip hakikaten ERG’nin “bilgi notları”nı dikkatle okumak lâzım.
(5) Bir eleştirim de Ahmet Altan’ın sistem anlayışıyla ilgili. Kısmen geri çekildiği İtiraz (26 Şubat) yazısında bile Ahmet, çocuklarımızın yüzde 60’ı bölme yapamadığına göre neden bu sistemi savunuyoruz anlamadım diyerek, 8+4 yerine 4+4+4’e sahip çıkıyor. Sevgili Ahmet, kendi mantıksızlığını görmüyor olabilir misin ? “Sistem” dediğin 8+4’ten mi ibaret ? Acaba “bölme yapamamak” diye özetlediğin bütün zaaflar, 8+4’ün mü, yoksa yanlış yapılan bir yığın başka şeyin –örneğin öğretmenlerin iyi yetişmemesinin, “testleşme”nin yukarıdan aşağıya geri tepmesinin, bir bütün olarak kültürün ahlâksızlaşmasının ve sıkı çalışıp öğrenmeye verilen önemin düşmesinin, anne babaların “çocuğumuzu en iyi dershaneye gönderiyor ve parasını veriyoruz ya, daha ne” havasına girmesinin– mi sonucu ? İnceledin mi; 4+4+4’te nasıl bir sihir var ki bütün bu sorunlar ortadan kalkacak, iyi biliyor musun ?
(6) Son bir nokta, kendi kendini yetiştirme olanaklarının artmasıyla ilgili. Evet, Harvard (ve MIT ve Sabancı Üniversitesi) derslerini internete koyuyorsa, bu çok çok iyi bir şeydir kuşkusuz. Ama lütfen, buradan, okula ve üniversiteye gidilmese, derse girilmese de olur gibi olmadık hükümlere sıçramayalım. Bunlar post-modern haylaz öğrenci avunmalarından öteye geçemez. Var mı, dersleri internette diye Harvard’a gidebilecekken gitmeyen ?! O ders notlarını gözden geçirmek, okumaları yapmak, videoları izlemek, eh, insanı daha bilgili ve kültürlü yapar. Ama asla sınıf ortamında, ders dinleyerek ve tartışarak, çok-yönlü etkileşim içinde, birlikte öğrenmeyi ikame edemez. Her şeyi web’e yüklemek yetiyorsa, ben enayi miyim, niye maratoncu gibi kilo veriyorum üç saat boyunca ? Home schooling’ciler külâhıma anlatsın. Ders bir anlamda sokak tiyatrosudur; çok ortaklı, emprovize bir performanstır. Hele iyi hocalarla, sınıf-içi ortamın insanî, yaratıcı, öngörülemez spontaneitesinin yerini hiçbir şey tutamaz.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024