Hidayet Şefkatli TUKSAL
“Batı dünyasında dine karşı konulan bütün mesafeler, din karşıtı ideolojiler, sekülerizm, dünyevileşme dindarların tartışmalarından meydana gelmiştir. Dindarlar birbirleriyle yüzyıl boyunca mezhep çatışmalarına girdiler. Genç kuşaklar ‘din buysa biz o dünyada yokuz’ dediler. Bugün İslam dünyasında da bu anlamsız, bu beyhude tartışmalar, dindarların birbirleriyle ilgili anlamsız güç kavgaları, güç tutkuları genç kuşakların zihninde aynı neticeleri doğuracak diye endişe ediyorum. Eğer ‘din, dindarlık buysa biz burada yokuz’ diyecekler diye endişe ediyorum.”
Alıntıladığım bu önemli cümleler, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e ait. Cemaat’le hükümet arasındaki kavganın her gün yeni bir ivme kazandığı bir ortamda söylenmiş olması önemini daha da arttırıyor. Ancak onun bu endişeleri başbakan tarafından yeterince ciddiye alınmamış olacak ki, her konuşmasında “paralel devlet”, “örgüt”,“şebeke” vb. ithamlarla andığı Cemaat yönetimini, tamamen dini bir retorik üzerinden suçlamaya, itham etmeye devam ediyor. Dünkü “Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri” töreninde de, pek çok İslam bilgininin ve tabii ki Mehmet Görmez’in karşısında, büyük bir hiddet ve şiddetle suçlamalarını sürdürdü:
“Yaşadığımız fetret gelip geçer, maruz kaldığımız ihanetler hiç şüpheniz olmasın milletin engin feraseti karşısında eriyip yok olup gider. Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş âlim müsveddelerini bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkûm etmiştir. İlmi iktidar vasıtası olarak görenleri bu medeniyet yine mahkûm edecektir. İlmi bir sihir gibi bir efsunlama vasıtası gibi görenleri bu medeniyet yine reddedecektir. İlmi güç için, şantaj için, şebekeleşme ve örgütlenme için bir istismar aracı olarak kullananları bu medeniyet hiç kabullenmemiştir. Göreceksiniz yine kabullenmeyecektir. İman, dilde kalmayıp kalbe indiğinde imandır. İlim kitapta, cübbede kalmayıp akla ve gönle girdiğinde ancak ilimdir. Yunus’un ifadesiyle; dervişlik olaydı taç ile hırka, biz dahi alırdık 30′a, 40′a.”
Benim ödül töreninde dinlediğim ve Sabah gazetesinin internet sitesinden aktardığım bu ifadeler, Diyanet sitesine girerken ayıklanmış ve yukarıda koyulaştırarak aktardığım bölüm epeyce kısaltılarak verilmiştir. Bu tavır “özetleme” gibi bir gerekçeyle açıklanabilir ama bence esas sebep, Görmez’in yazının başında alıntıladığım endişelerinde gizli. Başbakanın günlerdir Cemaat’i şeytanlaştırma operasyonunu dini retorik üzerinden gerçekleştirmesi, son konuşmasında ayıklanan cümlelerin bu retoriğe uygun olarak kurulmasından kaynaklanıyor kanımca. Sayın Görmez’in bu tutumu son günlerde hasret kaldığımız mümince bir tavırdır, bu yüzden kendisini kutluyorum.
Başbakan üslubunda, sertliğinde ve ithamlarında ifrat seviyesinin en üst noktalarında gezdiği için inandırıcılığını kaybediyor. Bugün pek çok kişi Cemaat’le hükümet arasındaki kavgada, Cemaat’in çok yanlış bir tutum içinde olduğu fikrinde ortaklaşıyor ve bu gerekçeyle hükümetin arkasında duruyor olabilir. Ancak başbakanın bu müfrit tutumu, Cemaat’e geçmişte de sempatisi olmamış benim gibi birini bile rahatsız edebiliyorsa, burada bir yanlışlık var demektir. Bırakalım hakkaniyeti, adaleti, merhameti –sırf reel politik açıdan bakıldığında bile- geçmişte Cemaat’e karşı benden daha sıcak duygular beslemiş AK Parti’li tabana mensup pek çok kişide, bu kadar ağır ifadelerin rahatsızlık yaratması, Cemaat’in mağdur edildiği duygusunu oluşturması ihtimal dâhilindedir. Bu kavga patlamadan önce, Hizmet’in tabanı ile AK Parti’nin tabanı sınırları belirsiz bir biçimde iç içeydi ve hâlâ da tam bir ayrışma gerçekleşmiş değil. İnsanlar şaşkınlık içinde birbirlerinin yüzlerine bakıyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Öfke ve düşmanlıkla bölünmüş iki büyük cephe yaratmanın siyaseten ne kadar akılcı olduğunu bir kez daha düşünmek gerekmez mi?
http://serbestiyet.com/sekulerizm-dindarlarin-tartismalarindan-meydana-geldi/
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020