Yıldıray OĞUR
Kuteybe İdlibi, Suriye Dışişleri Bakanlığı ABD Siyasi İşleri Genel Müdürü. Bu görev için birkaç ay önce 2013’den beri yaşadığı ABD’den Suriye’ye döndü.
ABD’de Atlantik Konseyi’nde Suriye konusu üzerine uzmandı. Colombia’da siyaset bilimi alanında yüksek lisans yapmış.
2011’de üniversite öğrencisi iken Şam’da Esad karşıtı gösterilere katılmış. Hakkında üç gözaltı kararı çıkınca da 2013’de Suriye’yi terk etmiş.
Muhalif olması kaçınılmazmış. Çünkü babası da baba Esad muhalifi tanınan bir entelektüel.
Babası Yusuf İdlibi, 19’uncu yüzyılın sonlarında Suriye’de yaşamış, tecdid ekolünden
Abdülhamid istibdadı karşıtı İslam alimi Kevakibi’nin yazdığı ünlü “Despotizmin Doğası” gibi istibdad karşıtı fikirlerin anlatıldığı kitapları yayınlamış bir yayıncıymış.
1965 ile 1981 arasında sekiz kez gözaltına alınmış, Hama Katliamı sırasında tutuklanmış.
Ailenin İslamcılık dışında muhalif bir kimlikleri de Kürt olmaları.
ABD’ye giden Kuteybe İdlibi de uzun süre Kürtlerin de içinde ve yönetiminde olduğu Suriye Muhafeleti’ni ABD’de temsil etmiş.
ABD ile Şam’ın koordinasyonunu sağladığı Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndaki yeni görevinin en önemli kısmı da Şam ile SDG’nin entegrasyonu.
Çünkü, Türkiye’de tam olarak anlaşılmamış olsa da ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Suriye’de birincil gündemi ABD destekli SDG’yi Şam’a entegre etmek.
Lübnanlı bir Hristiyan eski Osmanlı vatandaşı olan Barrack, Trump’ın sponsoru zengin bir işadamı olarak, BAE, Suudiler ve Katar’la güçlü bağları yüzünden ve Lübnanlı aile bağlarının da motivasyonuyla Şam merkezli istikrarlı bir Suriye kurulmasının en güçlü destekçisi.
Arada Ankara’ya uğruyor, çoğunlukla Lübnan ve Suriye arasında turluyor. En son Hizbullah’ın tasviyesinin sürdüğü Lübnan’daydı. Ordan Paris’e geçip ılımlı bir Süveydeli Dürzi liderle buluştu. Ondan önceki hafta da Şam’daki Katar yatırım toplantısında Şara ile birlikteydi.
Barrack, Şam-SDG arasındaki 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması için SDG’ye baskı yapıyor uzun süredir. “Size söz vermedik, bakıcınız değiliz” bile dedi.
Bu yüzden iki kesim onu hiç sevmiyor: Amerikan elçisi Osmanlı millet sistemini geri getirmek istiyor gibi komplo teorilerine teşne Türk ulusalcılar ve SDG’ye çıkıştığı için Kürt milliyetçileri ve PKK çevreleri.
İdlibi de Barrack’la koordineli olarak çalışıyor.
Sık sık Rudaw’a röportajlar vererek, Kürtlerin çıkarının Şam’la işbirliğinden geçtiğini anlatıyor.
Kürt çevrelerin hala “çete, terörist” sıfatlarıyla andığı HTŞ’nin liderliğindeki Şam yönetiminin “ her türlü ademi merkeziyetçiliğe karşı olmadığını söylüyor ve Kürtlerin temel haklarının tartışma dışı olduğunu anlatıyor:
"Çocuklarımızın okullarda anadillerini öğrenmesi, Kürt kültür merkezlerinin açılması, devlet dairelerinde Kürtçe hizmet alabilmek... Bunlar bir lütuf veya pazarlık konusu değil, zaten var olması gereken doğal haklardır."
“Ben bir Kürt olarak, Suriye'deki Kürt deneyimi yeni bir şey değil diyorum. Yüz binlerce Kürt, yüzyıllardır bu ülkede yaşadı. Suriye tarihinde üç Kürt kökenli cumhurbaşkanı bile oldu. Bu da Kürtlerin Suriye toplumunda kabul gördüğünü ve etkili olduklarını gösteriyor. Hem kimliğimizi koruyalım, hem de Suriye kimliğine tam anlamıyla entegre olalım."
Şam yönetimi bazı adımlar da atmaya başladı.
Suriye’nin yeni Milli Eğitimi Bakanı Kürt. Son olarak Suriye resmi ajansı SANA ilk kez Kürtçe yayın yapmaya başladı.
Ama İdlibi SDG’nin ayrı bir orduyla Suriye’de varolma talebine karşı:
“10 Mart Anlaşması bu konuda çok açık. Entegrasyon, gerçekten devlet kurumlarına tam katılım anlamına gelir. Ordu içinde ordu olmaz. Bu modeli Lübnan ve Irak'ta gördük ve bunun getirdiği istikrarsızlığı biliyoruz.”
10 Mart deklarasyonunun uygulanması için ilk uygulamanın SDG kontrolündeki Arap şehri
Deyrizor’da yapılabileceğini anlatıyor. Ama SDG içinde görüş ayrılıkları olduğunu söylüyor:
"Görünen o ki liderlik içinde farklı görüşler mevcut. Kimileri anlaşmanın uygulanmasını ciddi şekilde istiyor, kimileri ise uygulamayı geciktirmek için bahaneler arıyor. Görünüşe göre bazıları, zaman geçtikçe siyasi atmosferin değişeceğini, üzerlerindeki baskının azalacağını ve böylece bu süreci sürüncemede bırakabileceklerini düşünüyor. Ancak gerçekten aklıselimle hareket edenler bu fırsatı kaçırırsa, yalnızca Suriye değil, Kürt toplumu da tarihi bir imkanı yitirmiş olur."
Suriye Kürtleri ve SDG içindeki bu görüş farklılıkları uzun süredir gözle görünür.
Son olarak Şam yönetiminin Paris’teki zirveden çekilmesine neden olan, şu anda Suriye’de en sevilmeyen insan olan İsrail destekli Dürzi lideri Hicri’nin videoyla katıldığı Haseke’deki Konferans’ta gözler Mazlum Abdi’yi aradı ama Abdi o toplantıya katılmadı.
Abdi, genelde ortalık kızıştığında ılımlı mesajlar veriyor. Suudi televizyonlarına çıkıyor ve fasih Arapçasıyla 10 Mart Deklarasyonu’nun arkasında olduklarını söylüyor. “ Tek devlet, tek ordu, tek ülke sloganına sadığız” bile dedi, Türkiye ile diyalog içinde oldukları mesajını da tekrarlıyor.
Rojava bölgesinin dışişlerinden sorumlu İlham Ahmed’in de mesajları genelde pozitif. En son Paris’te yine mutabakata sahip çıkan konuşmalar yaptı.
Ama daha uzlaşmaya kapalı ve maksimalist bir kanat da var. Bu kanat özellikle Abdi’yi fazla Amerikancı ve güçlü bularak etrafına komiserler atayan Kandil’e yakın isimler. SDG’nin sözcüsü, İTÜ mezunu olduğu için iyi Türkçe konuşan eski PYD başkanı ve hala yönetimindeki Salih Müslim hala sert ve hala mutabakat imzalanmış Şam’dan “HTŞ, IŞİD, çete” diye bahsetmekte ısrarlı.
Özellikle SDG içinde bir kesimin Türkiye ve Şam’ı İsrail’le dengeleme gibi fikirlere yakın oldukları biliniyor. İsrail’in Dürzilere yaptığı ve bunun için Şam’da Genelkurmay binasını bile vurduğu hamilik bu fikirleri savunanların elini güçlendirdi.
Tabii Dürziler, İsrail’e karadan komşu, İsrail’de 100 bin Dürzi yaşıyor ve bu Dürziler İsrail’de orduda da etkili bir grup. Bu şartların hiçbiri Kürtlere uymuyor.
Ayrıca Şam-SDG-Türkiye arasındaki bir askeri çatışmaya İsrail, Dürziler için yaptığı gibi havadan müdahale ederse bunun sonu Türkiye-İsrail savaşına kadar varır.
Ama görev gelir gelmez Kürtler bizim doğal müttefiğimizdir diyor İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın başını çektiği gibi İsrail sürekli olarak Kürtlere bir göz kırpma halinde. Diasporadaki PKK’lılar ve Kürt milliyetçileri bu göz kırpmaya çok büyük anlamlar yüklüyor. Salih Müslim, birkaç kez İsrail medyasına da röportajlar verip, İsrail’in Kürtlere desteği için teşekkür de etmişti. DEM Parti’nin ABD Temsilcisi olan Giran Özcan, İsrail’e gidip görüşmeler yapmıştı.
Halbuki İsrail’in Suriye’deki tek gündemi Suriye’yi istikrarsızlaştırmak. Zayıf bir Suriye istiyor Suriye. Dürziler ve Kürtlere desteğin motivasyonu da bu. Yoksa İsrail’in Suriye’de pozitif bir gündemi yok, bir şey yapmak istemiyor, birşeyi yıkmak istiyor sadece.
Bu negatif projenin peşine takılmak büyük bir macera Kürtler için.
Bunu da net biçimde Öcalan söyledi. Öcalan, neredeyse bir milli görüşçü kadar net bir İsrail karşıtı mesajla bu kafa karışıklığına cevap verdi.
Hakan Fidan’ın son çıkışında da bu İsrail vurgusu vardı:
“YPG-SDG tarafından çok fazla açıklama yapılıyor. 10 Mart Mutabakatı’nın kendilerini çok fazla bağlamadığını düşünüyorlar. Türkiye’deki ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin de kendilerini ilgilendirmediklerini söylüyorlar. Sizi ne ilgilendiriyor? İsrail’in maşası olmak mı?
“Biz tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler görüyoruz. Avrupa’dan, dünyanın dört bir yanından gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini görüyoruz. Örgütün 10 Mart’tan sonra Suriye’de olumlu manada güven telkin edici bir adımını da görmüyoruz. Bir bekleyiş içindeler. Bunu görüyoruz. SDG tarihi iradeye saygı duymalı. Bekledikleri karışıklık çıkmayacak. Çıksa bile onların lehine bir durum olmayacak.”
Fidan’ın Suriye Dışişleri Bakanı’nın yanında SDG’yi azarlamasını ve İsrail’in maşası mı olmak istiyorsunuz diye sormasını Kürtler rencide edici buldu.
Konuşmanın tonu sertti mesleki bir bıkkınlık hissi öfkeli bir dile dönüşmüştü. SDG’yi azarlarke, bundan bütün Kürtlerin rencide olabileceğini düşünmeyecek biri değil Fidan.
Geçen hafta bir gazeteci grubuna konuşan Ahmed eş-Şara ise çok daha ılımlı ve pozitif bir dille 10 Mart Mutabakatı lehine açıklamalar yaptı.
Şam, Türkiye, ABD ve SDG bir konuda mutabıksa o mesele hallolur dedi. SDG’yi toplantılarda farklı konuşup, uygulamada farklı adımlar atmakla suçladı ama bunu yaparken nazikti, pozitifti:
"Suriye ve SDG, Türkiye'nin de ilgili olduğu ve Amerikalıların da bulunduğu bir anlaşma taslağı üzerinde mutabık kalındı. Bu dört taraf bir şey üzerinde anlaşırlarsa, o gerçekleşir. Anlaşmanın uygulama mekanizmaları tartışılıyor. SDG bu anlaşmayı uygulamaya hazır olduklarını ifade ediyorlar. Ancak bazen sahada, müzakerelerde ve medyada söylediklerine ters düşen işaretler veriyorlar. Suriye'de bölünme talep edenler siyasi cehalet" içinde ve hayalperest.”
Çünkü Şam için bu anlaşmanın bir alternatifi yok. SDG’nin elinde tuttuğu Suriye’nin üçte biri ve petrol sahaları Şam’ın denetimine geçmedikçe, Suriye eski Suriye olamaz. Ayrıca Şam’ın kendisine denk bir kuvvete sahio SDG ile savaş istemez. Zaten Suriye’de herkesin en az istediği şey savaş. Ayrıca Kürtlerin katıldığı bir Şam yönetimi, Şam’ın dünyadaki meşruiyet sorunlarına ilaç gibi gelecektir. Şam yönetimi Suriye tek ordu ve tek devlet istiyor ama bu Suriye’de Türkiye gibi üniter devlet istiyor demek değil. Şam, özerkliğin faklı uygulamalarına açık olduğunu belli etti.
Rojava için de bu mutabakatın alternatifi Şam ve Türkiye ile savaşa tutuşup, şu anki kazanımlarını bile kaybedeceği bir yıkım olabilir.
Çünkü artık SDG’yi koruyacak bir ABD’de yok. En azından ABD bu yüzden Türkiye ile karşı karşıya gelmeyecektir.
Türkiye’ye karşı destek verecek bir Esad yönetimi, İran ya da Rusya da yok. İsrail’in Dürzilere verdiği gibi desteği SDG’ye vermesi için Türkiye ve İsrail’i kimsenin istemediği bir savaş pozisyonuna getirebilir. İsrail- Şam yönetimiyle de diyalogda. Oradan beklentiler içine girmek de hayalicilik. ABD’nin SDG’yi İsrail’in göz kırpmalarına fazla ümit bağlamamak konusunda uyardığı söyleniyor.
SDG’nin askerlerinin en az yarısı Arap ve şu anda SDG kontrolünde olan Deyrezzor, Rakka’da yaşayan Araplar, Şam-SDG çatışmasını istemezler, öyle bir çatışmada nerede duracakları da çok açıktır.
Ve Türkiye. Zannedildiği gibi Türkiye her an sınırda askeri operasyona hazır değil. Bir kere bunun sonucu çözüm sürecinin bitmesi olur. Ve bu bitişin siyasi maliyeti iktidarın üzerine yıkılır. Bu iktidarın taşıyamayacağı bir siyasi maliyete dönüşür.
Ayrıca Türkiye de Suriye için tam bir üniter devlet modeli olsun diye ısrar etmiyor. Bunun gerçekçi olmadığının Ankara da farkında. İkincisi Türkiye, zaten Suriye’deki meseleyi çözmek motivasyonuyla PKK ile çözüm sürecine oturdu. Esas amacını riske atması için hiçbir sebep yok.
Şu anda mesele SDG’nin Suriye ordusuna nasıl entegre olacağında düğümlenmiş durumda.
Bir askeri birlik olarak katılması masada. Burada şüpheler ve tedirginlikler olması çok doğal. Ama “Şam’da daha bir yönetim oluşmadı, biz niye katılalım ki” diye bir gerekçe kısırdöngüye neden olur. Çünkü sen katılmazsan o yönetim hiçbir zaman oluşmayabilir. Katılmayacaksan o zaman neden mutabakat imzaladın sorularına SDG’nin bir cevap vermesi gerekir.
O yüzden de biraz yavaş olsa da mutabakat ilerleyecektir. Kürtlerin Ankara’da, Bağdat’ta olduğu gibi, Şam’da da güçlü olması, Haseke’yi, Kamışlı’yı yönetmekten daha büyük bir kazanım.
Yüzde 10 nüfusa sahip oldukları Suriye yeniden kurulurken, dünya Şam yönetimine destek verirken ve yaptırımların kalkmasının ardından Körfez’den Suriye’ye fon akmaya başlamışken Şam yönetimine kurucu olarak girmek, Haseke’de konferans salonlarında demokratik ulus projesini hayata geçirmekten daha ayakları yere basan bir perspektif.
Yani özetle bütün bu açıklamalar ve gelişmeler Türkiye’de tvlerde hemen ellerine çubukları alıp, Suriye’ye askeri operasyon yayınlarına başlayan TV kanallarındaki gibi bir kopuşa işaret etmiyor.
Suriye’de Şam-SDG uzlaşısının bir alternatifi hala yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025