Yıldıray OĞUR
Kimin tarafından kandırıldığını bilemeyecek kadar kandırılmış olmak...
28.10.2015
2021
Kandırılmanın en ileri aşaması bu olmalı; Seni kimin kandırdığını bilemeyecek kadar kandırılmış olmak....
Murat Belge’nin Bugün gazetesine verdiği röportaj literatüre bunun bir örneği olarak girebilir.
O kısmını hatırlayalım;
“2010
Referandumuyla birlikte hem partide hem de hükümet politikalarında
değişmelerin başladığı söylendi. Referandumla düzenlenen yasalardan bir
dönüş olduğu görülüyor.
‘Evet’ diyenler kandırıldı mı?
Bence
evet. Zaten bütün bu olanlar bir kandırmaca haline geldi sonunda. Ben
de doğrusu kendimi kandırılmış hissediyorum. ‘Elim kırılaydı da oy
vermeseydim’ diyecek halim yok. O zamanın şartlarında doğru davrandığımı
düşünüyorum. Ama yanıltan bir şey olduğu besbelli. Sanıyorum olay şu; Türkiye’de
İslamcı hareket kendini her zaman bir tehdit altında hissettiği için,
korunma ihtiyacı duyuyordu. Sanırım genel olarak demokrasi ve AB
karşısındaki tavır, bu korunma ihtiyacıydı. Ama ondan sonra kendini
iktidar sahibi hissetmeye başlayınca memleket için demokrasiden
vazgeçmeye başladı. Yani ‘Ben burada 150 gram daha garantideyim’ dediği
zaman 150 gram daha eksiltti demokrasiyi.”
Sahiden olay bir kandırılma gibi duruyor.
Meğerse
9 seçimdir ortalama yüzde 40 üstü oy alan bir parti “İslamcı
hareketmiş”. 28 Şubatçılar, Kemalistler diyordu da inanmıyordunuz.
Ama
ne ilginç bir İslamcı hareketmiş ki 2010 referandumunda istese rahatça
yapabilecekken üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakacak bir madde
bile eklememiş. Hatta referandumda oylanan o 26 madde içinde; (Unutanlar
için http://www.anayasa.gen.tr/5982.htm)
Kenan
Evren’e mahkeme yolu açan madde, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru
hakkını getiren madde, askerî yargıyı siviller lehine gerileten madde,
yargıdaki eski yapılaşmayı bitirip çoğulculaştırmak için yapılan
düzenlemeler falan varmış.
Ama bir tane bile İslamcı hareket maddesi yokmuş.
Daha çok liberal demokratlar İslamcıları kandırmış gibi gözüküyor.
Aslında bunlar bir demokratın yetmez ama evet demek için kandırılmasına dahi gerek olmayan maddeler.
Tabii
AKP Türkiye’ye eşcinsel evlilik hakkını getirse “bu dincilerle yan yana
görünmek doğru mu” diye bir ön dertleri, bitmek bilmez mahalle
baskıları olanlar için belki birkaç diyazem iğnesiyle mümkün olmuştur bu
evetler. Sonra da yaralı parmağa ömründe bir kez faydalı olmaktan
dolayı ilk fırsatta pişmanlıklar, mahalleye geri dönüş bileti için
itiraflar…
Esasında esaslı bir kandırılma hikayesidir 2010
referandumu. Ama Murat Belge’nin son iki yıldır bir türlü Taraf’taki
köşesinin penceresindeki cehalet perdesini açıp bakmak istemediği bir
kandırılma hikayesi bu…
Kısaca şöyle özetleyelim;
Referandumdan sonra daha çoğulcu bir yapılanma için yapısı değiştirilen
HSYK, Yargıtay ve Danıştay seçimlerinde cemaatin hükümeti fena halde
kandırmasının hikayesi. (Bir an için cesaretini toplayıp okumak
isterse) http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yildiray-ogur/577752.aspx)
Tabii kandırıldığını Bugün gazetesine açıklayan birinin içinden çıkamayacağı bir Inception filmi bu…
Ne kötü bir tesadüf.
Belki
röportaj bir gün önceki Bugün gazetesinde çıksaydı, Nazlı Ilıcak’ın
köşesinde -şöyle diyelim bu kez kendi adıyla- tam tekmil çıkan “Ali Fuat
Yılmazer’in Mektubu-3”ü group, bir an için belki şüphelenebilirdi hangi
filmin içinde olduğundan…
Herhalde şunu biliyordur. Ali Fuat Yılmazer, Hrant Dink cinayeti soruşturmasından tutuklu eski polis şefi.
Savcılığın
hazırladığı yeni iddianamede de şöyle suçlanıyor: “Fethullah Gülen
cemaati adına kurulan suç örgütünün yöneticileri olmak, Hrant Dink
cinayetini tetikçinin adını bile bilmelerine rağmen örgüt menfaatleri
için izlemekle yetinmek ve böylece tasarlayarak bir kişiyi kasten
öldürmeye yardım etmek.”
Savcı cinayetten dört ay öncesinde
polisin katilin adının “Ogün” olduğunu dahi bildiğini, cinayetten sadece
iki gün öncesinde ise Trabzon Emniyeti’nin, Ogün Samast’ın eline silah
ve bayrak vererek terminalden İstanbul’da gönderdiği gün dahi Yasin
Hayal’i takip etmekte olduğunu gösteren belgeleri ortaya çıkardı..
Hem de bütün kilitleri Cumhurbaşkanı’nın açtığı bir soruşturmayla…
Daha dün açıklanan bir iddianameyle bu cemaatin Akil İnsanları dahi dinlediği ortaya çıktı.
Başka
bir iddianamede bir polis tanık ise, dinlemede olan bir medya patronu,
Altunizade’deki santralden Fethullah Gülen’e bağlanınca dinleyen polisin
“birkaç gün kendine gelemediğini ve hoca efendiyi doğrudan dinleme
şerefine nail oldum diye sevindiğini” söylemişti.
Aynı duyguları sizin için de hissettiklerini pek sanmıyorum.
Ali
Fuat Yılmazer’in hapse girmeden önce saatlerce çıkıp içini döktüğü,
mektuplarını gönderdiği medya grubunun önüne desteğe gelen “Hrant’ın
arkadaşı” kadrosundan bir milletvekiline ise herhalde en fazla
gülüyorlardır. Hem de Hrant Dink’in yaşadığı Kamp Armen’in devlet
tarafından Ermeni Kilisesi vakfına iade edildiği gün, bir el koymayı
protesto ederken…
Günün sonunda insan hiçbir şeyden utanmasa
Hrant Dink’in öldürülmesini cemaatsel çıkarları için izlemiş (şimdilik,
en azından) bir çetenin yanında tarihe böyle poz verdiği için utanır.
Bunu bir de diktatörlüğe karşı çıkmak zannettiği için bir daha utanır.
Bu
uğurda bütün demokratlık sicilini, “Darbe de olabilir belki de iç savaş
çıkar, hatta oluk oluk kan akar AKP kalırsa” gevelemeleriyle bozduğu
için utanır.
Artık sizi aslında kimin kandırdığını öğrendiniz.
Bunca
yılın, entelektüel hayatımıza, demokrasimize, İstanbul’a olan bunca
katkının hatırına son kez buyrun aldatılma anınızın fotoğrafları, o
melunun ses kayıtları…
Eh bundan sonrasına kandırıldım denmiyor artık...
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025