Akın ÖZÇER
Katalan özerk parlamentosu (Parlament) önceki gün aylardır konuşulan “egemenlik bildirisini” büyük bir çoğunlukla benimsedi. Bildiri, hukuki sonuç doğurmayan bir karar (resolución) niteliği taşıyor. Anayasaya aykırı kavramlar içeren bir metin, başka türlü formüle edilmiş olsa zaten “hiç olmamış” (nul et non avenu) sayılacaktı. Ama bir parlamento kararı olarak, demokratik hukuk devletinin vazgeçilmez koşulu olan ifade özgürlüğü çerçevesinde çoğunluğun paylaştığı siyasi bir görüşü dile getiriyor.
Aslında Parlament’te benimsenen metne “evet” oyu verenlerin tümünün “bağımsız bir Katalan devleti” istediğini söylemek abartılı bir yaklaşım olur. Başta iktidar partisi CİU (Convergència i Unió) içinde olmak üzere, bu konuda bildiriye destek veren siyasi güçler arasında derin görüş ayrılıkları var. Daha önce de altını çizdiğim gibi, CİU, liberal eğilimli Convergència Democràtica ile Hıristiyan Demokrat Unió’yu bir araya getiren bir partiler koalisyonu. Unió’nun bağımsız bir devlet kurulmasından yana olmadığı da sır değil. Bu nedenle ilk taslakta yer alan Katalunya’nın “kendi devleti” (estado propio) ifadesi sonradan metinden çıkarılarak, yerine Katalan halkının “egemen bir siyasi ve hukuki özne” karakteri taşıdığı vurgulanmış.
Bildiriye 13 parlamenteriyle güçlü destek vermiş olan Sol/Yeşiller İttifakı ICV/EIUA’nın da konuya yaklaşımı farklı. Genel Sekreter Joan Herrera, İttifak’ın kendi kaderini belirleme hakkından yana olduğunu ama bunun mutlaka bağımsızlık anlamına gelmediğini vurguluyor. Bu yaklaşıma gerekçe olarak da, bağımsızlıkçılarla buna karşı olanlar arasında henüz konunun tartışılmadığını ileri sürüyor. Bugünkü tartışmanın da sadece kendi geleceğini belirleme hakkının kullanılması konusunda olduğunu söylüyor.
Bildiride, kendi geleceğini belirleme sürecinin demokratik biçimde ve Katalan toplumu içinde diyalogla yürütüleceği vurgulanıyor. Ancak ne referandum sözcüğüne, ne de daha önce “2014” olarak açıklanmış olan tarihine yer veriliyor. Buna karşılık, kendi kaderini belirleme hakkının mevcut yasal çerçevelerden (marcos legales) yararlanılarak kullanılacağının ve süreçle ilgili olarak İspanyol devleti ve Avrupa kurumları başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlarla diyalog ve müzakereler yürütüleceğinin altı çiziliyor.
Ne var ki kollektif nitelik taşıyan kendi kaderini belirleme hakkını dünyada “konfederal” sisteme dayanan az sayıda devletinki dışında tanıyan anayasa yok. Bu nedenle İspanyol anayasasının ayrılma hakkını içeren bu hakkı tanımamasını “demokrasi eksikliği” olarak nitelemek doğru değil. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nin 2008’de Euskadi referandumuyla ilgili olarak aldığı karar anayasanın öngörmediği bu hakkın ülke genelini esas alan bir referandumla kullanılmasına cevaz veren bir yorum içeriyor. Mahkeme, Bask özerk parlamentosunun referandum yasasını iptal ettiği kararının gerekçesinde bu hususun altını çiziyor.
Görünen o ki Parlament, daha önce Bask özerk parlamentosunun yaptığı gibi, Katalan halkının kendi kaderini belirleme hakkını, hukuki olarak bir anlam taşımayan “tarihsel haklar” (derechos históricos) kavramına dayandırıyor. Bu kavramla bu hakkın kullanılmasına engel olan anayasal çerçevenin aşılabileceği hesaplanıyor. Aslında bu kavram Özerklik Statüsü’nün (Estatut) giriş bölümü ve 5. maddesinde de var ama Anayasa Mahkemesi’nin 2010 tarihli kararında, “tarihsel haklardan anayasaya aykırı olarak başka haklar türetilemeyeceği” vurgulanıyor. Başka hakların başında da kuşkusuz “kendi kaderini belirleme hakkı” geliyor.
Konuya yarınki yazımda devam edeceğim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018