Akın ÖZÇER
Türkiye’nin Daesh’e yardım ettiğine ilişkin iddiaların, Erdoğan üzerinden Türkiye’ye karşı yürütülen dezenformasyonun ayrılmaz bir parçası olduğu ve Çözüm Süreci’nin bozulması suretiyle AK Parti’nin iktidardan edilmesini amaçladığı belliydi. Belliydi çünkü 7 Haziran 2015 genel seçimlerine gidilirken başta HDP olmak üzere muhalefet çevrelerinde sıkça kullanılmakla kalmamış ayrıca başta Amerikan olmak üzere Batı medyasında bir merkezden çıkmış izlenimi veren argümanlarla desteklene gelmişti.
Belliydi çünkü Türkiye’de daha hiçbir iktidar bırakın dine dayalı, “mezhepçi” bir dış politika izlememişti, izleyemezdi de. İzleyemezdi çünkü dışa yönelik mezhepçi bir dış politikanın içe yansıması olur, bir Alevi-Sünni sürtüşmesinin, hatta çatışmasının önüne geçilemezdi. Bu gerçekleri Türkiye’yi yönetenlerin bilmediğini var sayanların, hayal eden veya varmış gibi gösterebileceklerini düşünenlerin bu ülkeye yabancı oldukları belliydi.
Bölgede mezhepçi politika izleyen ülkelerin başında İran rejimi gelir. Çünkü ulusal birliğini bir mezhebin, Şiiliğin üzerine kurmuştur. Şiilik, ülkenin iki büyük etnik/kültürel bileşeni olan Farslarla, Türkleri (Azeri) birleştirir. Buna karşılık etnik/kültürel özellikler üzerine inşa edilen bir milliyetçilik, örneğin Azerileri Türk kabul etmeyen Fars milliyetçiliği bu iki grubu karşı karşıya getirir. İran rejiminin Suriye ve Irak’ta Arap veya Kürt milliyetçiliğini savunan bir politikayı desteklediğine ilişkin iddialar, ortaya atılırsa nasıl yanlış olacaksa, Türkiye’nin bölgede “Sünnici” bir politika izlediği iddiaları da o kadar yanlıştır. Ama Batı medyasında bunu hâlâ yazıp çizenler var ne yazık ki.
İddiaların tersine dönmesi
Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonlarıyla PKK/YPG’nin yanı sıra Daesh’i de hedef alması, bu iddiaların doğru olmadığını açıkça ortaya koymuştu. Asıl eşiği ise Türkiye’nin Daech’in kalelerinden biri olan El Bab’daki kuşatma oluşturuyor. Ama Suriye’deki askeri varlığını Daech’le mücadeleyle gerekçelendiren ABD komutasındaki uluslararası koalisyon bu operasyonu karadan yürüten TSK destekli ÖSO birliklerine hava desteği vermeyip izlemekle yetiniyor. Türkiye’nin bu konudaki çabaları ve uluslararası camiaya çağrısı Batı medyasının tümüne olmasa da bazı gazetelere yansımış durumda.
İspanyol El País’in konuyla ilgili haberi “Türkiye Suriye’de çabalarını ikiye katlıyor ve IŞID’e karşı uluslararası yardım çağrısı yapıyor” (Turquía redobla sus esfuerzos en Siria y pide ayuda internacional contra el ISIS) başlığını taşıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın basın toplantısına yer verilen haberde, “Türkiye’yi Daech’le mücadelesinde eleştirenler, Azez’den Cerablus’a uzanan bölgede, Dabık ve El Bab’daki operasyonlara gerekli desteği vermiyorlar” ifadesi dikkat çekiyor. (http://internacional.elpais.com/internacional/2016/12/28/actualidad/1482950340_410110.html)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün “ABD komutasındaki uluslararası koalisyonun Suriye’de Daech dâhil terör örgütlerine destek verdiğine dair kanıtlar elimizde” sözlerini içeren haberler sadece Rus (https://fr.sputniknews.com/international/201612271029373365-erdogan-syrie-usa-coalition-assistance-daech-kurdes/) ve İran medyasında yer aldı. Batı medyası Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin Erdoğan’ın suçlamasını reddetmesini beklemiş olmalı. Le Monde Marie Jégo’nun Türkiye’yi eleştiren Aslı Erdoğan davasıyla ilgili haberini vermeyi yeğlerken, Le Monde gibi bir gün susan Le Parisien dün (29 Aralık) bu konuyla ilgili haberini “Erdoğan’ın suçlamaları: Hayır ABD Daech’e destek vermiyor” (Accusations d’Erdogan: non, les Etats-Unis ne soutiennent pas Daech) başlığıyla aktarıyor. Haberde, Ankara’nın Obama yönetimiyle geriliminin giderek arttığı ve Trump ile ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasını beklediği dile getiriliyor. Ama haber başlığına ABD Büyükelçiliği’nin açıklamasının taşınmasının suçlamayı önemsizleştirmeye yönelik olduğu da son derece açık. http://www.leparisien.fr/international/accusations-d-erdogan-non-les-etats-unis-ne-soutiennent-pas-daech-28-12-2016-6502752.php)
ABD ve terör örgütleri masa dışında
Obama yönetiminin terör örgütlerine desteğine ilişkin tartışma Perşembe gününe de taşınmış durumda. A Haber’de Murat Akgün’ün sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Büyükelçiliğin “PKK’ya, YPG’ye silah vermiyoruz nokta” ifadesine aynı şekilde cevap veriyor: “Amerikan'ın içinde olduğu koalisyon belli bir zamandan beri Fırat Kalkanı'na destek vermiyor, PYD ve YPG'ye silah desteği veriyor nokta! (…) ABD YPG'ye silah vermiştir nokta! “
ABD’nin artık miadı dolmuş yönetiminin görüntülerle doğrulanan, dahası Türkiye’deki terör eylemlerinin soruşturulması sonucu elde edilen kanıtlara dayanan iddiaları bir Büyükelçilikçe yapılan açıklamalara hiç yakışmayan ifadelerle yalanlamasının, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği açısından ne derece sağlıklı olduğu tartışılır. Çünkü bu yalanlama, değil bir ülke yönetimiyle, “biz Daech’i vururken ABD nerede” diye soran sokaktaki adamın zekâsıyla bile alay etmek anlamına geliyor. Geliyor çünkü insanlar El Bab’da Daech’e karşı Türkiye’ye yardım edilmemesi bir yana, Musul ve Rakka operasyonlarının ertelenmesiyle terör örgütünün bütün gücüyle üzerimize geldiğini görüyor. Türkiye’nin El Bab’da kayıpları artarsa, bunun faturasının iktidar partisine çıkacağını bekleyenler varsa yine yanılıyor. Yanılıyor çünkü ABD komutasındaki uluslararası koalisyonun bu tutumunun Türkiye’de “Daech’e dolaylı destek” olarak algılanmaması hiç ama hiç mümkün değil.
Kaldı ki insanların algılamaları bir yana ortada somut bir gerçek var. O da Türkiye’nin, Rusya ve İran’la Ocak’ta yapılması üzerinde uzlaştığı Astana buluşmasında ABD ve Batılı güçlerin masada olmayacağı. Ama sadece onlar değil, Suriye’deki kara güçleri olarak Batı medyasının her gün bir vesileyle övgüde bulunduğu PKK ve PYD/YPG de yok. Daech ve El Nusra gibi birer terör örgütü oldukları için elbette.
Sonuç itibariyle YPG’ye silah verilip verilmemesi üzerinden polemik yapmaya hiç gerek yok. ABD Savunma ve Dışişleri sözcüleri PYD/YPG’nin Daech’e karşı müttefikleri olduğunu, bu konuda Türkiye ile farklı düşündüklerini defalarca yüzümüze vura, vura söylemişlerdi. Bir terör örgütüne “müttefik” diyen bir ülkenin başka bir terör örgütüyle mücadelesi “terörle mücadele” kapsamına girer mi çok tartışılır. Hele müttefikiniz PYD/YPG yürütmüyor diye TSK’nın Daech’le mücadelesine destek vermiyorsanız…
İlginç olan şu ki Batı medyası dün (29 Aralık) son dakikada duyurulan Türkiye ile Rusya’nın Suriye’de vardığı ateşkes anlaşmasına umutla değil kuşkuyla yaklaşıyor. Erdoğan’ın ABD’ye yönelik suçlamasına hiç değinmeyen Le Monde’un İstanbul temsilcisi Marie Jégo, Beyrut temsilcisi Laure Stephan ile birlikte, son dakikada “Türkiye ve Rusya Suriye’de imkânsız bir ateşkesi dayatıyor” (La Russie et la Turquie tentent d’imposer un improbable cessez-le-feu en Syrie) başlıklı bir haber geçti. Haberde Anadolu Ajansı’nın duyurduğu ateşkes anlaşmasını ne Moskova ne Şam ne Suriye muhalefetinin teyit ettiğini öne sürüyor. (http://abonnes.lemonde.fr/syrie/article/2016/12/29/la-russie-et-la-turquie-tentent-d-imposer-un-improbable-cessez-le-feu-en-syrie_5055251_1618247.html)
Suriye’de altı yıldır süren savaşın bıçak gibi kesilmesi kolay değil, Ama ABD eski Savunma Bakanı Leon Panetta’nın bundan iki yıl önce söylediği gibi Daech’le savaşın 30 yıl sürmesi abartılı olduğu kadar bölge halkları için de felâket anlamına gelir. O bakımdan kim kurdurdu, kimin hatasıyla ortaya çıktı, kim yardım ediyor tartışmalarına girmeden Daech’le mücadeleyi olması gerektiği gibi yürütmeyecek ve PYD/YPG gibi bir terör örgütüne yaslanacak ise ABD’nin ve önderlik ettiği Batılı koalisyonun bölgeden çekip gitmesinde yarar olduğunu bu vesileyle vurgulamak gerekir.
Yazarlar
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023