Alper GÖRMÜŞ
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Demokratikleşme Programı’nın yayımladığı “Ergenekon’un Öteki Yüzü: Faili Meçhuller ve Kayıplar” başlıklı raporu ele almaya başlamış, fakat MGK’nın 2004 raporu nedeniyle ikinci yazıyı bugüne ertelemiştim.
Malum, Ergenekon davası “hükümete karşı darbe girişimleri” üzerine odaklanmış, “Fırat’ın ötesindeki” faili meçhul cinayetleri ve kayıpları ıskalamıştı.
Raporu yazan avukat Gülçin Avşar, bir bölümü Ergenekon davasının sanıklarıyla bağlantılı 10 bin civarında “faili meçhul ve kayıp” dosyasının bulunduğunu, buna karşılık şu anda mahkemesi yürüyen vaka sayısının 10 civarında olduğunu söylüyor.
Raporda, başta emekli albay, Ergenekon davasında hüküm giymiş Arif Doğan’dan ele geçirilen JİTEM belgeleri olmak üzere bazı belgelerin “devlet sırrı” oldukları gerekçesiyle açıklanmaması, davaların ilerleyememesinin en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Bu titizlik, zaman zaman iddia edildiği gibi JİTEM operasyonlarının bir Milli Güvenlik Kurulu kararına dayandırılarak yürütülmüş olmasıyla ilgili olabilir mi?
Ben bunu çok kuvvetli bir ihtimal olarak görüyorum.
Silopi kayıpları da ‘öteki yüz’deymiş...
Gülçin Avşar ve arkadaşlarının Ergenekon dosyaları arasında yürüttükleri kazı çalışması, yukarıda dediğim gibi Ergenekon sanıklarıyla “Fırat’ın ötesi”ndeki cinayetler arasındaki bağları da ortaya seriyor.
Bugün bunlardan birini, ortaya çıktığında çok büyük bir infiale yol açan, bir medya rezaleti boyutu da olan 2001’deki Silopi kayıplarıyla ilgili bir gizli tanıklığı aktaracağım size...
İtiraf edeyim ki, ben Ergenekon dosyalarındaki bu tanıklıktan haberdar değildim. Duruşmalarda okunduğu halde şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamasına bakılırsa, sadece ben değil, hiç kimse haberdar değilmiş... Belki de Gülçin Avşar ve arkadaşlarının emeği olmasaydı hiçbir zaman öğrenemeyecektik.
Bu haber atlama biz gazetecilerin hanesine “eksi” yazılmalı, fakat en çok da benim haneme...
Çünkü 26 Ocak 2001’de Silopi Jandarma Komutanlığı’na çağrılan, o çağrıya uyan ve bir daha da kendilerinden haber alınamayan DEHAP Silopi ilçe yöneticileri Ebubekir Deniz ve Serdar Tanış’la ilgili gelişmeleri ilk günden itibaren izleyip basını, olayı haberleştirmeye çağıran (ve başarısız kalan) birkaç gazeteciden biriydim... Dolayısıyla, bu haberle ilgili biraz sonra aktaracağım tanıklığı ıskalamamalıydım, dolayısıyla en büyük “eksi” bana...
O tanıklığı okuyunca anladım ki, olayla ilgili olarak şimdiye kadar kullandığımız “kayıp” ifadesi eskide kalmış bir ifadedir.
Meğer iki parti yöneticisi, kapısından adım attıkları Jandarma Komutanlığı’ndan aynı gün açık araziye götürülmüşler ve orada katledilmişler... Gizli tanık bunları ayrıntısıyla anlatıyor...
“Kayıp”ların gerçekleştiği günlerde Kürşat Bumin ve Ümit Kıvanç’la birlikte bir internet sitesi üzerinden (Medyakronik) Türk basınını çığlık çığlığa ve haftalar boyunca göreve çağırdığımızı hatırlıyorum: “Belki de henüz öldürülmemişlerdir, lütfen yaz Hürriyet, lütfen yaz Sabah...”
Fakat olmadı... Hürriyet tam bir ay sonra icabet etti davetimize, Sabah ise hiçbir zaman... Radikal bile 13. günde verdi ilk haberi, düşünün artık... (O günlerde Medyakronik’teki çırpınışımızı şu linkten izleyebilirsiniz: http://www.medyakronik.net/arsiv/subat2001_arv.htm
İşte, suçları a) bir partinin yöneticisi olmak ve b) bölgenin jandarma komutanının “partiyi bırakın” talimatına uymamak olan iki talihsiz insanın Ergenekon dosyalarındaki öyküsü...
Gizli tanık İlkadım anlatıyor
“Levent ERSÖZ (2000-2001’de Şırnak Jandarma Alay Komutanı, tuğgeneral, Ergenekon’dan hüküm giydi –A. G.) İsmail CÖMERT’e o dönem DEHAP Silopi İlçe başkan ve başkan yardımcıları olan Serdar TANIŞ ve Ebubekir DENİZ’in takip edilmesini söylemiş. Biz bu adamları yaklaşık on gün boyunca takip ettik. Her iki şahsın da yaptığı her şeyi izliyor ve bazen de kamera ile kayıt altına alıyorduk.
“Biz bu şahısları takip ettiğimiz dönemin sonunda bir gün Levent ERSÖZ Silopi İlçe Jandarmaya geldi. Biz de oraya gittik. Jandarma Komutanı Yüzbaşı Süleyman CAN Levent ERSÖZ’ü kapıda karşıladı ve tekmil verdi. Hep birlikte İlçe Jandarma Komutanlığına girdik.
(...)
“Biz ilçe Jandarmada beklerken Selim GÜL, İsperti Aşiretinden olan ve çevrede Arap Tosun olarak bilinen kişiyi arayarak yanına çağırdı. Selim GÜL Arap Tosun’a, Ebubekir DENİZ ve Serdar TANIŞ ile müsait bir yerde buluşmasını ve ifadeleri olduğunu söyleyerek karakola göndermesini söyledi. Arap Tosun ayrıldıktan 1,5-2 saat sonra Ebubekir DENİZ ve Serdar TANIŞ Silopi İlçe Jandarmaya geldiler. Levent ERSÖZ bu kişileri yanına aldı ve 3-4 dk. baş başa kaldılar. Ancak ne konuştuklarını bilmiyorum. Ebubekir DENİZ ve Serdar TANIŞ Levent ERSÖZ’ün odasından her iki yanlarında yukarıda isimlerini saydığım kişiler kollarına girmiş vaziyette dışarı çıktılar ve sorgu odasına götürdüler. Öğle saatleri olması dolayısıyla yemeğe gittik.
“Şahısların sorgu odasına götürülmelerinin üzerine Süleyman CAN Selim, GÜL’ün yanına gelerek “ben bu yaptığınızı burada kabul etmem. Siz adamlara olmadık işler yapıyorsunuz. Sonra bizim başımız ağrıyor” dedi. Selim GÜL de ‘tamam komutanım’ dedi.
“Bu konuşma sonrası Selim GÜL Levent ERSÖZ’ün yanına çıkmış ve Süleyman CAN’ın karşı çıktığını anlatmış. Sorgu odasında Ali Bş. Çvş, Hüseyin Uzm. Çvş ve Abdullah Uzm. Çvş kaldılar.
“Biz yemekten döndükten sonra Levent ERSÖZ’ün yanına gittik. Biz Levent ERSÖZ’ün yanına gittiğimizde Levent ERSÖZ Süleyman CAN’ın Selim GÜL’e söylediklerinden dolayı elindeki kitapla Yüzbaşı Süleyman CAN’ın kafasına vurarak ‘sana akıllı ol, akıllı ol dedim’ diyordu.
“Biz oradan ayrıldıktan sonra ben dolaşmak için dışarı çıktım ve saat 16.30 sıralarında tekrar İlçe Jandarmaya döndüm. Ben döndüğümde çıkış yapmak için hazırlandıklarını fark ettim. Bu esnada Ebubekir DENİZ ve Serdar TANIŞ ağızları bantlı ve elleri bağlı şekilde Broadway marka aracın bagajına kondular. Bagaja sığmadıkları için kapak zorlukla kapatıldı. Daha sonra üç araçla Levent ERSÖZ, İsmail CÖMERT, Selim GÜL, Abdullah Uzm. Çvş. Ali Kemal, Veli Bş. Çvş. isimli şahıslarla birlikte Hezil çayı ile Cizre suyunun birleştiği yer olan ve üçgen olarak adlandırılan yere gittik. Burası Kuzey Irak, Suriye ve Türkiye sınırlarının birleştiği yerdir.
“Biz oraya yaklaştığımızda Broadway önümüze geçti ve bizden önce üçgene girdi. Orada Ebubekir DENİZ ve Serdar TANIŞ bagajdan çıkartıldılar. Her iki şahıs da bagajdan çıkartıldıklarında çok kötü bir vaziyettelerdi çünkü daracık bir yerde 15-20 km elleri ve ağızları bağlı bir vaziyette getirilmişlerdi. Ben oraya varana kadar şahısların yolda ölebileceklerini bile düşünmüştüm. Daha sonra bu şahıslar Levent ERSÖZ, Serdar TANIŞ’a hitaben ‘ben sana akıllı ol dedim’ dedi ve G3 ile bir el ateş etti. O esnada Levent ERSÖZ’ün ateş ettiği kovan kaybolduğu için bir süre bu kovanı aradık ve bulduk.
“Daha sonra Ali Kemal ve Veli keleşlerle bu iki şahsı taradılar. Biz oradan ayrılırken Selim GÜL ve Ali Kemal orada kaldılar. Bana göre bu iki kişi oradaki cesetleri yok etmek için kaldılar.”
Kürt sorunundaki Türk sorunu...
Müsaadenizle, bu kıssadan ve benzeri binlerce kıssadan bir hisse çıkartarak bitirmek istiyorum...
Biliyorsunuz, bir Kürt meselemiz olduğunu nihayet kabul ettikten hemen sonra bu kabulün yanıbaşına bir de rezerv ekledik: “Ama” dedik, “Kürt meselesinin çözümünü tartışırken Türklerin hassasiyetlerini de unutmamalıyız...”
Doğru, var böyle bir hassasiyet ve bu çözüm yolunda bir sorun teşkil ediyor...
Fakat bu hassasiyet nasıl oluştu? Bilgiyle mi oluştu, bilgisizlikle mi oluştu?
Her fırsatta yineliyorum: Şurası çok açık, “Kürt sorunundaki Türk sorunu” özünde bir bilgisizlik; bilgisizliğe bağlı bir duyarsızlık; duyarsızlığa bağlı bir kibir sorunudur.
Bugün toplumda milyonlarca insan “Kürt sorunu”nun PKK’nın eylemleriyle birlikte 1983’te başladığına; o tarihten itibaren de PKK’lıların sırf “kötülük” olsun diye dağa çıkıp insan öldürmeye karar verdiklerine inanıyor. Ne ondan önce “ora”larda neler olduğunu biliyor, ne Diyarbakır Cezaevi’ni biliyor, ne 1990’lardaki faili meçhuller dönemini biliyor, ne de Silopi kayıplarını (cinayetlerini) biliyor.
İşte bunlar bilinmediği için, Kürt sorunundaki Türk sorunu, Türklerin, ortada ciddi hiçbir neden yokken Kürt gençlerinin “kana susadıkları için” dağa gittiklerine inanmaları sorunu olarak ortaya çıkıyor.
Kürt sorunundaki Türk sorununu aşabilmek için Türklere “ora”da ne olduğunu anlatacak bir medyaya ihtiyacımız var.
İşte fırsat: 10 binde 10 olsa da, şu anda yürümekte olan faili meçhul ve kayıp davalarında böyle yüzlerce hikâye var ve onların hepsi medya tarafından anlatılmayı bekliyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sırada Türkiye mi var?
19.06.2025 - ‘Siyasi çözüm’ Gülen cemaatinin tabanındaki ‘aidiyet suçluları’nın psikolojik travmalarına merhem olabilir mi?
17.06.2025 - “DEM, demokrasiye ihanet ediyor” korosuna karşı cesur, âdil, ahlaklı bir cevap; Özgür Özel’den…
8.06.2025 - Demokratikleşme olmadan barış mümkündür fakat bunu durmaksızın tekrar etmekte bir problem var
1.06.2025 - Vicdan duygusunun sızamadığı bir sevme biçimi olarak ultra milliyetçilik
11.05.2025 - Kürt sorunu, PKK sorunu, PKK’lılar sorunu
8.05.2025 - İrfanından nasiplenebilecek miyiz?
4.05.2025 - “Medyanın yüzde 70’inin genel yayın yönetmeni olarak devlet ve iktidar” bahsi
29.04.2025 - Müsâdeme-i efkârdan müsâdemenin doğduğu dünyanın dışından yazılmış bir kitap okudum
25.04.2025 - Sırrı Süreyya Önder: Bir önyargı parçalayıcısı…
21.04.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Nükleer başlıklı yorumcu
Ekonomik kriz 2007 den beri var Ekonomik kriz Türkiye de de mevcut zaten çıkarmalarına gerek yok var olan bişey çıkarılmaz. sadece hükümet krizi iyi yönetiyor o kadar Şu anki genelkurmay başkanına evet güvenimiz yok bu tesbitinize katılıyorum sayın emre uslu.
Fatih Köstem
Emre Bey siz eğer Ergenekon ve Balyozdaki sahte delillerden bahsetmezseniz, o davalardaki haksızlıkları görmezden gelmeye devam ederseniz, sanık sıfatıyla yer alan almayan herkesi sanki darbeci, egenekoncu, pkk ile işbirlikçi diye etiketlemeye devam ederseniz Türkiye tarihinde ve bizlerin zihin ve vicdanlarında "Dönem yazarı" olarak mahkum olacaksınız uyarayım...