Alper GÖRMÜŞ
Benden, gazetecilik mesleğinin kimsenin karşı çıkamayacağı bir özelliğini bir cümlede anlatmam istense şöyle derim: Gazetecilik, iktidarla bütünleşerek yapılabilecek bir meslek değildir.
Gerçekten de, bu cümle gazeteciliğin öyle bir özelliğine işaret eder ki, bu mesleği iktidarla bütünleşerek yürüttüğü apaçık olan gazeteciler bile, en azından lafzen onun “doğru” olduğunu teslim ederler.
Türkiye’de basının ana gövdesi (merkez medya), işini her dönemde iktidarla bütünleşerek yürüttü. Ne var ki, iktidarın sesi ve propaganda aracı olma işlevini yerine getirmek, hiçbir zaman siyasi iktidarın “Hükümet” ve “Cumhurbaşkanı” tarafından paylaşıldığı günümüz kadar sıkıntılı olmamıştı. Maliye Bakanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni yüzde 40’a yükseltmesinden sonra bu cenahta yaşananlar, bu zorluğu bir kez daha gözler önüne serdi.
Daha eski bir sıkıntı
Bu güncel meseleye ve bu örnek üzerinden “hükümete yakın yazar” olmanın güçlüklerine biraz sonra geleceğim, fakat ondan önce, tarif ettiğim sıkıntının daha eskiye dayanan başka bir veçhesine değinmek istiyorum.
Bu eski sıkıntı, Türkiye’de bir siyasi partinin ülkeyi görünüşte değil gerçekten yönettiği askeri vesayet sonrasında başlamıştı. Gerçekten de, bu dönemin iktidarı destekleyen medyasının işi, askeri vesayet döneminin iktidarı destekleyen medyasına kıyasla çok daha zordu. Bu zorluk esasen iktidarın değişen yapısından ve artık çok daha esnek kararlar almasından kaynaklanıyordu.
Bundan altı yıl kadar önce, yani askeri vesayetin sona erip bir siyasi partinin nihayet muktedir olmaya başladığı yıllarda kaleme aldığım bir yazıda, iktidarı destekleyen medyanın (o yazıda “paralel merkez medya” diye adlandırmışım) işinin neden eskisinden (o yazıda “geleneksel merkez medya” diye adlandırmışım) daha zor olduğunu şöyle izah etmeye çalışmıştım:
“Artık Türkiye medyasının iki ‘ana akım’ı, iki merkez medyası var: Toplumdan çok devletin ihtiyaçlarını gözeten ‘geleneksel merkez medya’ ve toplumdan çok hükümetin ihtiyaçlarını gözeten ‘paralel merkez medya...’ (...) Gelin bir metafor oluşturalım, geleneksel merkez medyayı ve paralel merkez medyayı partnerleriyle, yani devletle ve hükümetle dans eden iki dansçı gibi düşünelim...
“’Partner’ler açısından baktığımızda, geleneksel merkez medyanın işi çok daha kolay görünüyor. Çünkü devlet, dans ederken hangi figürleri kullanacağını önceden ilan ediyor ve bunları katı bir biçimde uyguluyor. Mesela diyor ki, komünizme geçit yok, bölücülüğe geçit yok, irticaya geçit yok! Basit, anlaşılır, kesin figürler! Ve kolay kolay değişmiyor. Dolayısıyla, partneri olan geleneksel merkez medya ikide bir güç durumda kalmıyor, devletle dansını otomatiğe bağlanmış gibi sürdürebiliyor, böylece ‘tutarlı’ bir yayın çizgisine sahipmiş izlenimi yaratabiliyor.
“Oysa paralel merkez medyanın işi o kadar kolay değil. Onun partneri siyasetçiler olduğu için, dans sırasında ikide bir değişen ‘figür’ler karşısında zor durumda kalıyor; aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık vaziyeti hâsıl oluyor.” (Paralel merkez medyanın ‘partner’ sorunu, Taraf, 24 Haziran 2011).
Hep birlikte yaşadık: İktidar yanlısı basın bu yolda çok sıkıntı yaşadı; dün “ak” dediğine, iktidarın değişen söylemine paralel olarak sonraki gün “kara” demek mecburiyetinde kaldı.
Bu sıkıntı günümüzde de devam ediyor, fakat son birkaç yılda iktidarın bölünmesi ve giderek şahsileşmesi, iktidarı destekleyen gazeteci ve yazarların pozisyonuna ilave güçlükler getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetle kurduğu ilişkinin biçimi ve bazı kritik süreçleri yönetme tarzı, bu güçlükleri daha da büyüttü.
Terleten soru: Reis’in onayı var mı?
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasından sonra, iktidarı destekleyen gazeteciler ve yazarlar için şöyle bir güçlük doğdu: Cumhurbaşkanı’nın onay verdiği ya da doğrudan doğruya ondan sâdır olan uygulamalar hususunda herhangi bir sorun yoktu, neticede o “organik lider”di ve yanılmazdı, fakat Hükümet’in karar ve uygulamalarına karşı tavır ne olacaktı? ”Hükümete yakın yazar”lar, kendileri için uygun görülen bu sıfatın hakkını verip de o karar ve uygulamaları destekledikten sonra Cumhurbaşkanı onlara itiraz ederse ne olacaktı?
Bu ihtimal ortadayken, Hükümet’in herhangi bir kararının Cumhurbaşkanı’nın onayından geçip geçmediğini bilmek ne kadar rahatlatıcı olurdu, fakat böyle bir şey mümkün değildi. Üstelik Cumhurbaşkanı, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde bazı çok önemli süreçleri çok garip bir tarzda yönetmişti. Öyle ki, kamuoyunun bir bölümünde, bu süreçlerle ilgili olarak önce hükümete yol verdiği sonra kendi bilgisi dışında birtakım işler yapıldığı gerekçesiyle bunları “veto” ettiği kuşkusu doğmuştu. (Örnekler için 22 Eylül tarihli Bazen muktedir olmanın hiçbir düzeyi size yetmez başlıklı yazıma bakabilirsiniz). Bu kuşku, bilhassa Cumhurbaşkanı’na danışmadan alınamayacak kadar önemli görünen karar ve uygulamalar söz konusu olduğunda ilave bir sıkıntı yaratıyor, “Hükümet’e yakın yazarlar” bakımından açık bir risk barındırıyordu: Ya, Cumhurbaşkanı yukarıdaki örneklerde olduğu gibi davranıyor, hükümete yol verdikten sonra “bir dakika” deyip itiraz etmeye hazırlanıyorsa?..
Büyük MTV zammı ve “acaba Reis’in haberi var mı” kıvranması
“Hükümete yakın yazarlar”ın Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne yapılan yüzde 40’lık zammı iktidarın seçim stratejisi açısından “akıl dışı” buldukları anlaşılıyor. Fakat şöyle gürül gürül bir tepki için gerekli koşulların oluştuğundan, yani kararın Erdoğan’ın bilgisi dışında alındığından bir türlü emin olamıyorlar. O nedenle aralarından sadece bir bölümü, o da son derece ihtiyatlı bir dille ve bu işten Cumhurbaşkanı’nın haberinin olmadığı imasıyla dile getiriyorlar itirazlarını. Akif Beki, bu kesimin itirazlarını özetlerken, onların imasıyla da dalga geçiyordu:
“Alttan alta şöyle mahcup bir hava estiriliyor: ‘Başdanışmanı Cemil Ertem bile itiraz ediyor, vergi zamları gereksiz ve sakıncalı diyor, demek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da rahatsız, ona rağmen arttırıldı vergiler...’
“Ama nafile bir çaba. Ne kadar üfürsen de esmez çünkü o rüzgâr, estirmeye çalışanlar bile farkında. Kim inanır, Erdoğan’a rağmen vergi koyabilecek bir iradenin hükümette var olabileceğine? Erdoğan karşı olacak, istemeyecek, yanlış ya da sakıncalı bulacak... Ama Maliye Bakanı Naci Ağbal, ne emrettiğine bakmadan, Cumhurbaşkanı’ndan bağımsız bir kararla vergi paketi hazırlayıp Meclis’e sunacak ha?
Yapmayın yahu... Değil Erdoğan’ın bir sözü, bir kaş göz işareti bile yetmez miydi Ağbal’ı durdurmaya?” (Karar, 30 Eylül).
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da, ondan bir gün önce “Reis’ten her an ‘Yüzde 40’lık zammı derhal durdur Naci!’ emri gelebilir” diye yazdı.
Ahmet Hakan, Beki’nin tersine zam kararının Erdoğan’ın bilgisi dışında oluşturulduğu varsayımıyla yazıyor gibi...
Ben ise Erdoğan’ın bu süreci de 22 Eylül tarihli yazımda işaret ettiğim örneklere benzer biçimde yönetiyor olduğu kuşkusunu taşıyorum.
Yani: Kararın onun bilgisi dışında alınmış olma ihtimalini Akif Beki gibi ben de mümkün görmüyorum. Öte yandan, bunun, “Reis’ten her an ‘Yüzde 40’lık zammı derhal durdur Naci!’ emri gelebilir” tespitini dışlamayacağı kanaatindeyim.
NOT. Bu yazıyı bitirmemle son okumasını yapıp editöre göndermem arasındaki sürede, Cumhurbaşkanı Erdoğan MTV’ye yapılan zammın Bakanlar Kurulu’nda yeniden görüşüleceğini açıkladı. Açıklamanın tonu, Hükümet’in zam kararından önce Erdoğan’ın onayını alıp almadığı hususunda net bir fikir vermiyordu, ya da bana öyle geldi. Belki önümüzdeki günlerde daha net bir tablo oluşur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025