Atilla YAYLA
Daha önce köşe yazdığım Yeni Şafak’ta “küçük şeyler ve hayatımız” genel başlığı altında yazılar kaleme almaktaydım. Gerekçem, hep “büyük” meselelerle uğraşırken, günlük hayatımızı zorlaştıran “küçük” şeyleri sıklıkla gözden kaçırmamız veya hafife almamızdı. Oysa küçük dediğimiz şeyler yerine göre günlük hayatımızı “dev” sorunlardan daha fazla etkileyebilir. Bu düşünceyle, Yeni Yüzyıl’da küçük şeylerle ilgili yazılarıma devam etmek istiyorum.
Bazı Batı ülkelerini ziyaret edenler, özellikle oralarda bir süre yaşamış olanlar, toplumsal hayatta bir sıra kültürünün oluştuğunu ve bu kültürün markette para ödemekten şehir içinde otobüse binmeye kadar birçok yerde insanların davranışlarında yansıdığını bilir. Sıra düzenine alışanlar, sıra kültürü bulunmayan ülkelerine döndüklerinde bunun ne kadar önemli, değerli ve yararlı olduğunu daha iyi anlar.
Sıraya girme kıtlık olgusunun bir sonucu. Her şey (yani tüm mallar ve hizmetler) her an, herkese yetecek miktarda var olsaydı, şeylerin kullanımı için sıraya girmek gerekmezdi. Ancak, dünya hemen her şeyde bir kıtlık dünyası. Dolayısıyla, şeyleri kullanabilmek için insanlar bir şekilde, bir tür sıraya girmek zorunda.
Özel mülkiyet ve fiyatlandırma da kıtlığa verilen cevaplar. Piyasa ekonomisinde insanlar onlar üzerinden çoğu zaman fiziksel varlığı bulunmayan, dolayısıyla görünmeyen, ama çok iyi işleyen sıralara girer. Herkes sıradaki yerini bilir, başkalarının sıradaki yerini işgal etmeye kalkışmaz, bu sayede insanlar arasında kavga çıkmaz, çekişme olmaz. Ancak, bazı durumlarda, özel mülkiyet ve fiyatlandırma sorunu çözmeye yetmez. Başka yollara, meselâ âdil bir sıraya ihtiyaç duyulur.
Örneğin, bir markette alışveriş yapıp hesabı ödemek için kasaya yöneldiğinizi düşünün. Çok şey aldınız ve mallar kasadan geçmeye başladı. Bu esnada sıraya paralel yürüyerek kasaya yaklaşan biri, sadece bir paket sigara ve bir çakmak aldığını ve hemen ödeme yapıp gitmeyi istediğini kasiyere söyledi. Bu durumda ne hisseder, ne yaparsınız? Büyük bir market az sayıda mal alanlar için ayrı bir kasa tahsis etmek suretiyle problemi çözecektir ama daha küçük marketlerde sorun sık sık tezahür edebilir.
Bir diğer örnekte, diyelim ki, durakta otobüs beklemeye başlayan ilk kişisiniz. Sonra üç dört, arkasından beş altı yolcu daha durağa geldi. Otobüs durağa yanaştı, kapıyı açtı, on kişi birden binmek için kapıya hamle yaptı. Son gelenler arasında bulunan iri yarı biri bir omuz darbesiyle sizi hafifçe yana savurdu ve hızla otobüse bindi. Gidip boş olan tek koltuğa oturdu. Bu durumda ne hisseder, ne yaparsınız?
Eminim bu tür olaylarla zaman zaman karşılaşmaktasınızdır. Basit ama hayatınızı zorlaştıran, dahası, haksızlığa uğradığınız hissine kapılmanıza yol açan vakalar. Aynı zamanda toplumda mikro kaoslara, saygısızlık ve güvensizliğin yayılmasına ve kuvvetlenmesine neden olan haksızlıklar.
İşte bu tür vakaların önüne geçmek için toplumda bir sıra kültürünün oluşması ve gelişmesi gerekir. Kültür daha ziyade kendiliğinden olduğu için, bir merkezî otoriteye görev üstlenme çağrısı yapamayız. Onun yerine insanların sağduyusuna ve anlayışına güvenmemiz gerekir. Ancak, bazı durumlarda basit çözümler çok işe yarayabilir. Bankalarda vb. yerlerde bunun örneklerini görüyoruz. Eskiden tam bir kargaşa olan banka şubelerinde numaratörler kullanılmaya başlayınca, kargaşa ve sıra kavgası büyük ölçüde ortadan kalktı.
Türkiye’de sıra kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşması günlük hayatımızı daha rahat ve daha az stresle yaşamamıza çok katkı sağlayacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019