Aydın ENGİN
Tamam öfkeliyiz, canımız alabildiğine sıkkın; keder de cabası.
Önceki gün üçüncü kez ağır ceza yargıçlarının karşısına dizildik. Beşimiz tutuklu, geri kalanımız tutuksuz “sanık”.
Sonunda bir Kadri Gürsel arkadaşımızı kapabildik; dört can arkadaşımız 34 “Silivri gecesi” daha yaşayacaklar.
Peki, sonra?
Bilmiyorum, bilmiyoruz, bilemiyoruz. Olağan bir hukuk yargılamasında değiliz. Bir siyasi dava bu ve görünen o ki sonucu da siyasi erki elinde tutanlar belirliyor.
Olsun. Cumhuriyet’te çalışıyorsan, bağımsız medyada gazetecilik yapma sorumluluğunu omuzlarında taşıyorsan, hesapta mapusdamı da var, polis nezarethanesi de var, alanda ya da yazıişleri masasında üç kuruş maaşa talim edip yorgunluktan kızarmış gözlerle mesleğin ak adına kara sürmemek için geceyi gündüze katmak da var.
Bedelse bedel. Öderiz.
Onursa onur. Layık olmaya çalışırız. Ateşi yani ışığı Olympos tanrılarının, yani egemenlerin, yani iktidarların tekelinden alıp halka armağan eden Prometheus’un çocukları olmaktır çabamız.
Derisi yüzülürken bile düşüncesinden geri adım atmayıp “Enel Hak” diye haykıran Hallac-ı Mansur’u kendimize örnek alırız.
Darağacında dimdik durup “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diye meydan okuyan Pir Sultan Abdal’ın yolunu yol belleyenlerdeniz...
Biz Cumhuriyet’in gazetecileriyiz...
***
Neyse...
Öfke, can sıkıntısı, keder... Ama önceki günki duruşma keyifliydi de.
Bol bol güldük; yargıçlara çaktırmadan kıkırdadık durduk...
Nasıl gülünmez, nasıl kıkırdanmaz?
Savcının tanıkları konuştu.
Biri meğer “Türkiye’nin en iyi köşe yazarıymış”. Kendi söyledi. Üstelik “teeeecrübeli bir gazeteci” imiş.
Tanıklığı sırasında “Cumhuriyet’i FETÖ ele geçirdi. Cumhuriyet’te FETÖ darbesi yapıldı” diye buyurdu.
“Teecrübeli gazeteci” ya herhalde bir bildiği vardır, araştırıp taraştırıp bu gerçeği ortaya çıkarmıştır diye düşünenler oldu.
Ama ardından “Cumhuriyet’te bu darbeyi kim yaptı” sorusuna cevap verdi:
- Nuray Mert’le Aydın Engin’i gazeteye alanlar yaptı...
Breh, breh, breh...
“Teeecrübeli gazeteciye” de bakın hele... Gerçeği nasıl da ortaya çıkarıvermiş!..
Aydın Engin’i Cumhuriyet’e 1992 yılında İlhan Selçuk almıştı. 1994’te de yazıişleri müdürü yapıp gazeteyi onun eline bırakmıştı. Yetmemiş, Aydın Engin’e haber vermeden Tırmık köşesini açmış, bir gezi izlenimi olarak kotarılmış bir yazıyı da ilk Tırmık olarak beşinci sayfanın altına yerleştirivermişti.
Yani... Cumhuriyet’te FETÖ darbesini taaa 1992 sonbaharında bizzat İlhan Abimiz yapmıştı. Önce kıkırdadık. Ardından Aydın Engin söz alıp tek cümleyle gerçeği açıkladı. Yargıçlar ve tanığına bel bağlamış savcı ne yaptı, ne düşündü bilmiyorum...
***
Ha bir de savcının öteki tanığı vardı.
Şu, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun hukuken geçersiz bir yöntemle seçilip kendisi dışarıda kaldığı için dava açan tanık...
Biz “acemi” gazetecilere meslek dersi verdi. Cumhuriyet gazetesinde logonun yanına ya da üstüne tarikatlarla ilgili haber yerleştirilemeyeceğini, başlık konamayacağını uzun uzun anlattı.
Söylediklerinden benim çıkarabildiğim: Haber haberdir ama tarikatlarla ilgili haberse logonun altında bir yere konur. Çok büyütülmez, falan filan...
Öğrendik...
Bir de Cumhuriyet davasına el koyması için Cumhurbaşkanı’na imzasız ihbar mektubu yazanın kim olduğunu da Akın Atalay arkadaşımızın ayrıntılı, kanıtlı, örnekli anlatımıyla öğrendik.
Şaşırmadık.
***
Dedim a, önceki gün, saçmalığının, öfke yaratmasının, keder saçmasının yanı sıra keyifli de bir duruşma yaşadık...
Şimdi, 31 Ekim’e kadar biz “dışarıdakiler” iyi ve doğru haber veren bir Cumhuriyet üretmek için çalışmaya devam edeceğiz ve içerideki arkadaşlarımızı özleyeceğiz...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021