Ergun BABAHAN
Samuel Huntington’tan21’inci yüzyılın temel çatışmasının medeniyetler arasında olacağı tezini doğruladığını söyleyebileceğimiz bir dönemden geçiyoruz. Çin ve Batı medeniyeti arasında gerilim değil bu döneme damgasını vuran, dinler arasında yaşanan bir gerilim.
İslam ile Hıristiyanlık arasındaki gerilim, İslam’ın savaşarak gelişmiş, Hıristiyanlığın ise bir imparatorluğun içinde doğmuş bir din olması kadar İslam’ın hayatın her alanını düzenlemesinden de kaynaklanıyor. Batı’nın Aydınlanma deneyiminden geçmemiş İslam coğrafyası ile ‘akıl’ı öne çıkaran Batı arasındaki uçurum terör olayları kadar Batı’nın ırkçı siyasetçileri sayesinde giderek açılıyor.
Washington Post’un dünkü manşeti, nefret söyleminin Amerikan toplumunda ne kadar güç kazandığını ortaya koyuyordu.
Obama’nın Suriye’den 10 bin mülteci alma kararına karşı, Temsilciler Meclisi’nde Demokratların da desteklediği bir düzenlemenin kabul edilmiş olması anti-İslam dalganın sadece küçük bir göstergesi.
15 kadar eyalet valisi mültecileri kabul etmeyeceklerini açıklarken başkanlık yarışına katılan adayların sözleri gerçekten insanlık adına utanç verici. Emekli bir beyin cerrahı olan Cumhuriyetçi aday Ben Carson’ın şu sözlerine bakın:
“Mahallenizde başıboş bir kuduz köpek dolaşıyorsa, bu köpek hakkında iyi bir şey düşünmeniz mümkün değildir. Büyük bir ihtimalle çocuğunuzu köpeğin yolundan çekeceksinizdir. Bu bütün köpeklerden nefret ettiğiniz anlamına gelmez, sadece aklınızı kullandığınız anlamına gelir.’’
Carson, bu benzetmeyi maalesef Obama’nın alacağını açıkladığı 10 bin Müslüman Suriyeli mülteci hakkında yapıyor. Trump ise Amerika’da yaşayan Müslümanlar için bir bilgi bankası oluşturulmasını ve bu insanlara dinlerini gösteren kimlikler verilmesini öneriyor.
Florida Senatörü Marco Rubio ise saldırıları gerçekleştiren militanlara ‘Radikal İslamcı’ denilmemesini isteyen Hillary Clinton’ı eleştiriyor: “Bunu anlamam mümkün değil. Bu yaklaşım, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Parti üyesi olan ama kendileri şiddete bulaşmamış bazı Almanları gücendirmemek için Nazilerle savaştığımızı söylememek gibi bir şey.’’
Örnekleri çoğaltmak mümkün… Amerika gibi göçler sonucu kurulmuş bir ülkede bile Müslüman düşmanlığı böyle bir yükselişe geçmişken tarihsel olarak İslam’la çatışma içinde olan Avrupa’nın halini düşünmek bile korkunç olacaktır.
Irkçılığın giderek artan biçimde İslam karşıtlığı şeklinde kendini dışa vurduğu Avrupa’nın tüm ülkelerinde aşırı sağın yükselişine, Müslümanlara yönelik baskı ve dışlamanın artacağı bir döneme tanıklık edeceğiz.
IŞİD ve benzeri örgütlerin giderek artan terör eylemleri ırkçı siyasetçilerin elini güçlendirmek, toplumdaki histerik ruj halini tırmandırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.
Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’nda Japonlara yaptığı gibi, Müslümanların kamplarda toplanmasını seslendiren politikacılar bile ortaya çıktı.
Böyle bir tabloda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için müzakereleri sürdürmesini beklemek bir yana, Schengen vizesi uygulamasının daha da katılaşmasını görebiliriz. Türkiye’yi de çok zorlu bir dönem bekliyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021