Ergun BABAHAN
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak türünden bir şey olur darbenin gerçekleşmesi. Konuyu gündeme Wall Street Journal gazetesi getirdi. 17-25 Aralık sonrası Erdoğan'ın Silahlı Kuvvetler ile kurduğu ilişkinin askeri yeniden güçlendirdiğini ve Saray'da darbe endişelerinin arttığını iddia etmiş gazete.
Eğer, Pentagon ve Beyaz Saray'da çok güvenilir bir kaynakları yoksa, iddiaları uçuk denilebilir. Çünkü, Amerika ancak hayati çıkarları tehlikeye girdiğinde Türkiye'de askeri bir darbeye destek verebilir ve Türk Silahlı Kuvvetleri Amerika'nın desteği olmadan bir darbe yapamaz.
Türkiye'de New York Times'ın en parlak muhabiri olarak görev yapan Stephen Kinzer, 2013'te “Kardeşler” isimli bir kitap yazdı. Kitap, 1950'lerde Amerikan dış politikasına yön veren Dulles Kardeşler'in öyküsünü anlatıyor. Türkçesi Profil yayınlarından “Dulles Kardeşler” adıyla yayınlanan kitap, Amerikan ve uluslararası sermaye ile iç içe zenginleşen iki kardeşin ABD'nin şiddete dayalı dış politikasını nasıl kurduğunu örneklerle anlatıyor.
Komünizm korkusu ve Amerika'nın petrol çıkarları, İran'da Musaddık rejiminin, CIA Başkanı olan küçük kardeş Allen Dulles ile Dışişleri Bakanı olan ağabey John Foster Dulles tarafından düzenlenen bir operasyonla devrilmesiyle sonuçlandı.
Dulles kardeşler, Guatemala'dan Kongo'ya kadar uzanan bir coğrafyada hem Amerikan şirketlerinin hem de bu görevlere gelmeden önce sahibi oldukları dev hukuk firmasının uluslararası müşterilerinin çıkarlarını kanla korumayı başardı. Bunu yaparken de bugün Obama'nın çok şikâyetçi olduğu bakışı yerleştirdi.
Türkiye'de özellikle 12 Eylül darbesinde Amerika'nın rolü üzerine çok yazıldı ve çizildi. 12 Eylül'de gerçekleştirilen darbe, Türkiye'nin bugünkü toplumsal yapısının da temelini attı. Dulles kardeşlerin bir başka özelliği de dindarlıklarıydı. Bu bakış onların ve ülkenin dış politikasını biçimlendirdi.
Bugüne dönersek, şu anda Türkiye'nin Amerikan çıkarlarını tehdit eden bir duruşu yok. Evet, Amerikan yönetimi Erdoğan'dan hazzetmiyor. Baskıcı tavrını beğenmiyor. Ama bu darbe için geçerli bir neden değil. Sonuçta darbeyle demokrasinin gelmeyeceği de gerçek.
Üstelik bölgede ve Türkiye'de her istediğini yaptırabiliyor bu yönetime. Bunu yaparken zorlanıyor ara sıra ama bu yeni bir olgu değil. Türkiye hep zorluk çıkaran bir müttefik olmuştur. Üstelik, böyle bir darbenin altyapısını hazırlayacak olan CIA, başta Suriye olmak üzere bölgenin birçok yerinde MİT ile iş birliği yapıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri ulusal bir ordu kadar 60 yılı aşkın bir süredir bir NATO ordusudur. Bunu unutmamak lazım…
Erdoğan yönetiminin Amerikan şirketlerinin çıkarlarını tehlikeye sokacak bir karar ve uygulaması da yok. Rus uçağının düşürülmesinden sonra tamamen Batı'ya bağımlı hale gelmesi Amerika'nın çıkarına uygun düşüyor üstelik.
Asker açısından da aynı nedenler geçerli. Türkiye'yi sadece Türk-İslam sentezinin yaşatacağına ikna olmuş durumdalar. Tüm insan hakları ihlalleri AKP'nin üzerine kalıyor, Silahlı Kuvvetlerin imajı zarar görmüyor.
O yüzden darbe spekülasyonu yapmak sadece Saray'a yarar şu anda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021