Ergun BABAHAN

Durmak yok, satışa devam!
2.02.2016
1891

 Zaman zaman mağaza kapılarına asılan duyurular vardır, ‘‘Tasfiye nedeniyle zararına satışlar'' diye… Erdoğan'ın 2002'den bu yana attığı adımlar ve geldiği nokta tam da bu. Yine gömlek değiştiriyor, güçlü-iddialı-bölge liderliğine oynayan lider pozundan Rusya ile İsrail ile uyumlu-güçlü ülkelerin suyuna giden bir gömlek giyiliyor. Deri değiştiren yılanın eski derisini bırakıp atması gibi, ilk dönemin siyasetinin belirlenmesinde kullanılan yol arkadaşları birer ikişer atılıyor.

Tamamen kişisel çıkara bağlı bu dönüşümün ilk kurbanı İHH oldu. Tüm uyarılara rağmen Mavi Marmara'nın Gazze seferine destek olan, teşvik eden, kanlı İsrail baskınından sonra İHH'ye destek çıkan Erdoğan, bugün Mavi Marmara için bu derneği suçluyor. Belli ki iş, Mavi Marmara ile kalmayacak. Suriye'deki silah faaliyeti işinde de kabak onların başına patlayacaktır büyük ihtimalle.

Kullanıp atma uzmanı Erdoğan… Partiyi birlikte kurduğu yol arkadaşları, ‘‘Muhafazakar Demokrat'' çizginin gelişimine destek olan Gazeteciler ve kanaat önderleri, eski Başbakanı… Satılmayan bir tek kamu müteahhitleri var.

1994'ten bu yana İstanbul'un yönetimini elinde bulunduran Erdoğan, rant uğruna kenti cehenneme çevirdiğini itiraf etmiş. TEM'in havaalanı yolunda bitmek üzere olan birbirinden çirkin sitelere baktığınızda, sorumlunun Erdoğan'ın hiçbir zaman vazgeçemediği TOKİ müteahhitleri olduğunu görürsünüz. Komünist Rusya'nın estetikten yoksun dev yapılarını andıran bu binaların müteahhitleri için Erdoğan'ın bizzat devreye girdiğini, belediye meclisinin vermediği kat yetkilerini bakanlık üzerinden verdiğini biliyoruz artık.

Ama İstanbul'a ve Türkiye'ye ne olursa olsun, onlar satılmıyor... ANAP'tan devralınan bu ekiple birbirinden büyük işlerde yola devam ediliyor; hem de Hazine garantili projelerle… Müteahhitlere en fazla bir süre kırılınıyor, kırgınlık süresince ihale verilmiyor, kırgınlık bir biçimde geçince ihale çarkına yeniden katılmalarına izin veriliyor.

Erdoğan'ın kurduğu ittifakların en yıkılmayanı rant ittifakı. Burada birlikte hareket ettiği isimler hiç değişmiyor. İdeolojik yol arkadaşlığında ise satışın sınırı yok. En radikal İslamcı da, muhafazakar demokrat da satıştan payını alıyor. Yalçın Akdoğan diye biri vardı mesela. Şimdi hatırlayanınız var mı… Yeni yol arkadaşları bulununca eskisinin hükmü kalmadı ve ‘‘milli orduya kumpas'' kuruldu söyleminin kullanışlı ismi bir kenara atılıverdi.

Erdoğan'ın bu amaçla kurduğu ilişkilerin ilginç yanı, kullanılıp atılanların bu durumu kabullenmeleri, seslerini çıkarmamaları. Kimi Sultan'a yakın olduğu dönemde küpünü doldurduğu için, kimi de ortak suçlar söz konusu olduğundan sessiz kalıyor. Bu açıdan en ilginci İHH'nın sessizliği. Erdoğan'ın çıkışının ardından Mavi Marmara serüveninin ve o gemide meydana gelen ölümlerin tek sorumlusu İHH oldu. Ne kefen giyip Erdoğan'ı karşılayan gençler, ne ümmetçiler ne de Cuma namazı sonrası cami önlerinde gösteriler düzenleyen kitle ortada. Bu dindar kalabalığın gazı Ayasofya'da Kuran okunarak alınıyor. İsrail'e teslimiyet, Rusya'dan özür iki gösteriyle kapatılıveriliyor.

İktidar ve güç uğruna her gömleği giymeye hazır bir siyasi şahsiyetle karşı karşıyayız. Gücü görünce geri adım atmaktan çekinmeyen, bunun acısını içeride daha da acımasız bir politikaya yönelerek çıkarmaya çalışan bu şahsiyetin aslında uluslararası alanda güvenilirlik ve itibarı da çok düşük seviyelerde. Ancak İsrail'den Rusya'ya, Amerika'dan Almanya'ya kadar bir çok ülke açısından cazibesi buradan kaynaklanıyor. Elinin zayıflığı nedeniyle içeride atıp tutup dışarıda teslimiyetçi bir politika izliyor olması. Bunun net sonucunu en eski yol arkadaşlarının satışında görüyoruz. Durmak yok, satışa devam..

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar